Süper Lig'in 23. hafta erteleme maçında İnönü Stadyumu'nda Antalyaspor'u konuk eden Beşiktaş tribünlerinden “Hükümet istifa” sloganlarının yükselmesinin ardından ortaya çıkan tartışmaları Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, köşesine taşıdı.
"Tribünden yükselen sese dair düşünceler" başlıklı yazısında Hakan, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Çok iyi hatırlıyorum: Gezi zamanı da tribünlerden hükümet karşıtı sloganlar atılmıştı. O zaman da pek çok kişi, “Tribünler de ses veriyorsa bu iş bitmiş demektir” diye bilmiş bilmiş analizler patlatmıştı. Ne oldu o zaman? Seçim yapıldı ve o işin bitmediği ortaya çıktı."
"Tribünlerden gelen sesin “önemsiz” olduğunu söylemek için hatırlatmıyorum bu geçmişi. Tabii ki önemlidir. Tabii ki dikkate almak gerekir. Ama gereğinden fazla anlam yüklemek saçma geliyor bana. Tribünden gelen sese gereğinden fazla anlam yükleyenler, sadece muhalifler de değil. İktidar taraftarları da aynı dalga boyunda. Onlar da bunu bir numaralı mesele haline getirmeye kalkışıyorlar ve işin arkasında bin türlü dolaplar arıyorlar."
"Oysa hem muhaliflerin hem de iktidar taraftarlarının asıl odaklanması gereken bir açıklama yapıldı dün. Ali Koç’un başkanlığını yaptığı “Kulüpler Birliği”, çok net ve kesin ifadelerle tribünlerden yükselen sese itiraz etti. Kulüpler Birliği açıklamasında yer alan şu yaklaşıma dikkat: “Devletin milletine, milletin devletine en fazla ihtiyacı olduğu, yüzyılın felaketini yaşadığımız bugünlerde, ayrışma değil birleşmenin tarafında olmamız gerektiğini vazife kabul ettiğimizi vurguluyoruz.” Olaya nasıl bakılması gerektiğini gösteriyor bu yaklaşım. Bunun üzerinde bir mutabakat sağlanabilir. Bu yaklaşımın açtığı yoldan ilerlenebilir."
Bu arada şu sorular üzerinde de düşünmek gerekir: Tribünlerden yükselen sesin tüm taraftarın duygu ve düşüncelerini yansıttığından emin miyiz? Ne yani? Hükümetin istifa etmesini istemeyen Fenerbahçeliler ya da Beşiktaşlılar yok mu? Yekpare mi bu takımların taraftarları? Özellikle iktidara yakın duranların, bu soruların cevapları üzerinde düşünmesinde büyük fayda var. Çünkü bu takımların taraftarlarını “yekpare” gibi algılamak, en çok kendi cephelerine zarar veriyor.
"Tribünlerle kavga edilmez, edilmemeli. Zaten seçime iki aydan biraz fazla bir zaman kalmış. Hükümet istifa etse... Teknik olarak seçime kadar ülkeyi mecburen yönetecek. Dolayısıyla tribünlerden yükselen talebin gerçekçi bir tarafı da yok. İktidara yakın kesimlerin tribünlerden istifa sloganlarını dile getirenlere karşı yaklaşımı sadece ve sadece şu olmalı: “Sadece tribünlerde bağıranlara ve varsa onları bağırmaya teşvik edenlere sesleniyoruz: Seçime çok az kaldı. Sandığı bekleyin. Sandıkta sözünüzü söylersiniz.”"