Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Garih, kendisini ölümle tehdit eden kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Garih, 2001’de Eyüpsultan Mezarlığı’nda öldürülen babası Üzeyir Garih’in akıbetini hatırlatarak, tehditlerin ardından ciddi bir güvenlik endişesi taşıdığını ifade etti.
İzzet Garih, LinkedIn platformu üzerinden "Seninle birlikte tüm dünyayı ateşe veririm" şeklinde tehdit mesajları gönderen Ahmet Furkan B. tarafından ölümle tehdit edildi. Yaşanan olayın ardından Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı, savcılığa başvurarak suç duyurusunda bulundu. Garih’in avukatı, müvekkilinin yaşadığı korkuların arttığını ve babasının da benzer şekilde öldürülmesinin ardından, şüpheli hakkında dava açılmasını talep ettiklerini vurguladı.
Cinayetin gerçek nedeni hala bulunamadı
Üzeyir Garih, 25 Ağustos 2001'de Eyüpsultan Mezarlığı'na yaptığı bir ziyaret sırasında bıçaklanarak öldürülmüştü. O dönemde, cinayetle ilgili pek çok teori ortaya atılmış, ancak cinayetin gerçek nedeni hala aydınlatılamamıştır. Yener Yermez isimli bir şüpheli, gözaltına alınmış ve suçu kabul etmişti. Ancak Yermez’in, ölümle tehdit edildiği ve 1.5 milyon dolar karşılığında suçu üstlendiği yönünde açıklamaları da dikkat çekmiştir. Üzeyir Garih’in ölümünün ardından, cinayetin arkasında başka bir gizem olduğu da çeşitli iddialarla gündeme gelmiştir.
İzzet Garih, babasının ölümünün ardından yaşadığı kaygıların artarak devam ettiğini, aynı akıbetin kendisine de yaşanma korkusunun zirveye ulaştığını ifade etti.
Şüpheli, holding binasına girmeye çalıştı
Şüpheli Ahmet Furkan B., Alarko Holding’in Beşiktaş’taki binasına aracını park etmeye çalıştığı sırada güvenlik tarafından engellendi. Polis olay yerine müdahale etti ve Ahmet Furkan B. gözaltına alındı. Şüpheli, mahkemeye çıkarılmasına rağmen serbest bırakıldı ve tehditlerini devam ettirdi.
İzzet Garih’in avukatı, “Müvekkilimin babası da benzer bir suikast sonucu öldürüldü. Şüpheli hakkında dava açılmasını ve cezalandırılmasını talep ediyoruz” şeklinde açıklama yaptı. Garih, bu tehditlerin ardından hayatına yönelik ciddi bir güvenlik endişesi taşıdığını belirtti.
