Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, aylık basın buluşması kapsamında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Belediyenin proje ve çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Zeyrek, siyaset gündemine ilişkin de açıklamalar yaptı. CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan olaylara değinen Zeyrek, İmamoğlu ve arkadaşlarının tutuklulukları sona erene kadar eylemliliklerine devam edeceklerini söyledi.
Zeyrek, Manisa Büyükşehir önceki dönem Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün dönemine ilişkin açıklamalarda bulunarak, "Eğer ki bir yolsuzluk arıyorsanız devraldığımız MHP belediyesi hakkında başlattığımız dosyaların kapaklarını açıp bakın" sözlerini kullandı.
"Kurumsal altyapı çok zayıftı"
TBMM eski Başkanı Bülent Arınç’ın kendisine yaptığı ziyaretin içeriğinde ilişkin bilgi veren Zeyrek, "Değerli bakanımız Manisa için bir değerdir. Seçildikten sonra telefonda konuşmuştuk ama gelememişti. Manisa için şu ana kadar yaptığımız hizmetleri anlattım. Manisalılık ruhunu ortaya koymak için yoğun bir çabam olduğunu söyledim. Kendisi de çok memnun oldu. Ben şehrin hafızasının tekrar silinmeden yenilenmesini çok önemsiyorum. Şu anda eski sokak isimlerini tekrar yerlerine asmak istiyoruz. Ben Utku Mahallesi'nden sokakta büyüdüm. Oradaki sokakları paylaştım. Şu anda numarataj ile birlikte 2100 sokak oldu. Açıkçası 2100 sokak bir hafızası yok, bir şey ifade etmiyor benim için. O yüzden şu an yaptığımız çalışmayla hem 2100 sokak hem de Sinan Sokak olarak adı geçecek. Manisalılık ruhunu aşılayıp aidiyetini sağlamak için yaptığımız bir çalışmaydı o kitap. Kendisine söyledim. ‘Bu koltuklar gelip geçici’ diye. Önemli olan bizler gittikten sonra şehrin karnesi nasıl olacak. Ben bu koltuktan indikten sonra bu şehir için yaptıklarımla ve bırakacağım eserlerle anılmak istediğimi ifade ettim. Ben buraya geldiğimde kurumsal altyapısı çok zayıftı belediyenin. Biz şu anda o altyapıyı hazırlamaya çalışıyoruz. Bizden sonra geleceklerin de kullanılacağı bir altyapı. Bu çerçevede bir görüşmeydi. Kendisi de çok hoşnut kaldı ve ‘Mesir’de buluşmak üzere de kendisiyle ayrıldık” dedi.
"Dosyalar Savcı Bey'in önünde!"
Manisa Büyükşehir önceki dönem Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün dönemine ilişkin hazırlanan dosyaların akıbetine değinen Zeyrek, savcıları göreve çağırarak şunları söyledi:
“Ekrem Başkan’ın içeri alınmasıyla birlikte mitinglerde hep şunu söyledim: Eğer ki bir yolsuzluk arıyorsanız devraldığımız MHP belediyesi hakkında başlattığımız ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmuş dosyaları kapaklarını açıp bakın. Bu dosyalara baktığınızda, ihale daha verilmeden müteahhitlerin işe başladığını, ihaleler verilmeden ödeme yapıldığını müteahhitler işleri bitirmeden kendilerine ödemelerin tamamının yapıldığı, hak edilmeyen şekilde verilen ihale dosyalarını göreceksiniz. Seçim döneminde harcanan akaryakıtları, var olmayan ve kullanılmayan akaryakıtları, belediyeye hiç girmeyen araçları göreceksiniz bu dosyaların hepsi Savcı Beyin önünde. Savcı Beyin sadece bunların sayfalarını karıştırmalarını istiyorum. Onlar karıştırıldığında ne bir gizli tanığa ihtiyaç olacak ne de ladin ağacına. Orada her şey belli. Dosyanın biri şöyle: Beton bir perde duvar yapılmış. Bu perde duvarın maliyeti, 2,5 milyon civarında. ‘Bu para az özel kalıp gerekiyor’ demişler. Bu 2,5 milyon lira 12,5 milyon lira olmuş. Ayın 22’sinde iş bitti diye ödemesi yapılmış. Ayın 29’unda yağmur yağmış ve yol kaymış. ve sadece temel bir yüzey duruyor, arkada duvar yok. Bunun gibi daha dosyalar var. Benburada sorumlulunun adı Ahmet , Mehmet ya da Cengiz demiyorum. Sorumlunun adını savcılık söyleyecek. Biz bu yolsuzluk dosyalarını incelemeye devam edeceğiz. Ben biliyorum o dosyalar bir gün açılacak. O gün ‘Ferdi Zeyrek bize bunu anlatmaya çalışıyormuş’ diyecekler. Adaletin hepimize lazım olduğu günlerdeyiz. Bugün adalet, Ekrem Başkan ve içeri atılan arkadaşlarına lazımsa yarın bu kararları verenlere lazım olacaktır.”
"Don için uyarmıştık"
Geçtiğimiz hafta ülkeyi etkisi altına alan ve Manisa’da da birçok çiftçinin etkilendiği don olayına ilişkin de bilgilendirme yapan Zeyrek, “Don olayı... Manisamız bir afet yaşadı. Ama geçtiğimiz aylarda bir Dijital Lansman yapmıştım. Orada Manisa için bir tarım uygulamamız vardı. Bu uygulamayı kullanan çiftçilerimiz don olayından çok az etkilendiler. Manisa için Tarım uygulamasında Manisa için donun olacağı gün biz uyarı göndermiştik. Alarm oluşturup 81 tane mahalle ve köyümüze don olacağı uyarısını geçmişiz tedbirlerini alsınlar diye. Uyarıyı alanlar ve uygulamayı kullananlar gerekli önlemleri almışlar. Bu uygulamayı kullananların artması işte bu yüzden önemli. Şu anda Saruhanlı’da 130 bin dekar, Sarıkız’da yaklaşık 2.25 milyar lira ve Turgutlu’da 75 bin dekar maalesef heba oldu. Bu çok acı bir durum. Benim merkezi hükümetten talebim şudur. Manisa’nın tarımda afet bölgesi ilan edilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
Zeyrek'ten kararlılık mesaj
CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan eylemlere ilişkin de kararlılık mesajı veren Başkan Zeyrek, “Saraçhane Mitingleri... Sadece Saraçhane değil, 81 ilimizde vatandaşlarımızın çok yoğun bir tepkisi vardı. Adaletsizliğe ve hukuksuzluğa olan bir tepki. Biz de alanlardaydık. Ben mitingde şunu gördüm: Rabia işareti, zafer işareti yapanlar, bozkurt işareti yapanlarla sol kolu dimdik yukarıda olanların kol kola girerek ‘Hak, hukuk, adalet ‘ diye bağırdıklarını gördüm. Ben Sayın Ekrem Başkana mitinglerde bunu gördüm dediğimde ‘Adaletin siyaseti olmaz. Ne mutlu ki bana ben bu insanların kol kola girmesine vesile oldum’ dedi. İstediğimizi alana kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz. O olana kadar ne biri adım geride durur ne de bir söz eksik söyleriz. Bu bir hak, hukuk arama mücadelesidir. Burada kim bir bedel ödemesi gerekiyorsa o bedel ödenecektir” diye konuştu.
“Bir gencimizin burnu kanamadan bu süreci atlatmak benim için gurur vericidir”
Eylemlerde üniversite öğrencilerinin tutuklanması ve liselerde ‘proje okullarda’ ‘muhalif’ görünen öğretmenlerin kadro dışı bırakılması konusunda da iktidara seslenen Zeyrek, şöyle konuştu:
“Manisa’da tutuklu bir öğrencimiz yok. İzmir’de tutuklu öğrencimiz yok. Ben de gelecek hafta kendilerini ziyaret etmek istiyorum. Manisa’da bu olayların olmamasının bence önemli nedeni şu. Sayın Valimiz ve Emniyet müdürümüzle eylemleri yapmadan önce görüşmeler sağladık. kendileri de. Biz de eylem sınırlarında kalarak., kendileri bizlerin güvenliği için buradaydı. Burada onların da korunacağı anlayışıyla birlikte bir gencimizin burnu kanamadan bu süreci atlatmak benim için gurur vericidir. Biz orada sadece üniversite ve lise öğrencilerimiz için değil TOMA’yı kullanan arkadaşımızın evlatlarının da geleceği için orada olduğumuzu söylemiştim. Bu olaylar başladığında olayların Gezi olaylarına evrileceğini öngörüyorlardı. Ama eylemlerde, her farklı siyasi görüşün bir arada olduğu ve bu birlikteliğin sadece hukuk ve adalet çerçevesinde olduğundan dolayı, bu çerçevede sınırda kalması, beni de çok mutlu etti...Manisa'da böyle çok şükür öğrencilerimizde bir sorun yaşamadık.
"İnsanların düşüncelerini özgürce ifade etmesinin peşindeyim"
Zeyrek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bir eğitimcinin ya da herhangi bir meslek sahibinin görüşleri ve söylemleri üzerinden bir cezaevine veya da okuldan uzaklaştırılması kabul edilebilir bir şey değildir. Biz ülkede özgür düşüncenin hakim olduğunu savunan kişileriz. İnsanların özgürce tüm düşüncelerini ifade etmesinin peşindeyim. Umarım merkezi hükümet de bir an önce bu yaptırımlarından vazgeçer. Bu vazgeçmenin sonunda Sayın Ekrem İmamoğlu’na da cumhurbaşkanı adaylığının verilmesi ve karşısındaki kim olursa olsun sandığın iradesine sahip çıkılması en büyük arzumdur.”
Su projesine ilişkin açıklama
İzmir ve Manisa arasında başlatılacak ortak su projesine ilişkin de bilgi veren Zeyrek, “DSİ’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verdiği yetkiyle İZBB, Gördes Barajı, Sarıkız mevkii ve Muradiye mevkiinden su alıyor. Orada 30 tane sondajın beşi çalışmıyordu. İZBB de orada 5 tane sondajı yenilemek için çalışma başlattı. Yeni açılan sondajlar çok derin ve büyük, o sondajlar açıldığında oradaki kooperatiflerin çalışmayacağı öngörülüyor. Biz bununla ilgili bir proje hazırladık. Bu sondajları çalıştırmamıza gerek yok. Çevredeki kooperatiflerden suyu alıp İzmir hattına ekleyebiliriz diye düşündük. Bunu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve İZSU Genel Müdürüne sunduk. Şu anda İZSU ve MASKİ arasında bir mutabakat sağlandı diyebiliriz. Biz İzmir susuz kalsın istemeyiz ama İzmir’i susuz kalmazken Manisa’daki çiftçimizin de susuz kalmasını istemeyiz. Cemil Başkanım da bunu söylüyor. Çİftçilerimizin de İzmir’in de bu suya ihtiyacı var. Su herkese lazım” dedi.
"Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’dur"
İmamoğlu’nun tutukluluğuyla birlikte CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in olası cumhurbaşkanı adaylığının gündeme gelmesine ilişkin iddiaları da değerlendiren Zeyrek, şu ifadeleri kullandı:
“Ekrem İmamoğlu dışarıda ama diplomasını vermediler, yine bir aday gösteririz sadece o aday göstermelik olur, Ekrem İmamoğlu yine cumhurbaşkanı adayımız olur. İstediğimiz Ekrem İmamoğlu hak ettiği şekilde İBB Başkanı olarak o koltukta otursun, hak ettiği şekilde YÖK tarafından verilen diploma kendisine verilsin. Karşısında cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun vatandaşımızı sandığa sokalım ve sandıkta görelim. Genel Başkanıma cumhurbaşkanlığı yakıştırılması benim de çok hoşuma gidiyor. Ama Genel Başkanımızın bu konuda çok net bir duruşu var. Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’dur. Ekrem İmamoğlu’nu sandığa sokmak sandıkta onu görmek. Şu anda imza kampanyamız açıldı. Amacımız 28 milyon vatandaşımızın Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak görmesidir. Bundan daha büyük bir talebimiz olamaz. İnşallah 2028 ya da öncesinde yapılacak bir seçimde cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ve seçimin sonucunda bizi aydınlığa götürecek isim de Sayın Ekrem İmamoğlu’dur.”