Manisa'da yaban tavşanı avlayan çobana rekor ceza Manisa'da yaban tavşanı avlayan çobana rekor ceza

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle başlayan protestolar, gözaltı ve tutuklama kararının ardından ülke genelinde devam ediyor. Menteşe ilçesinde 24 Mart tarihinde üç ayrı noktada düzenlenen yürüyüşlere katılan 4’ü 18 yaşından küçük 196 kişi geçtiğimiz günlerde ‘2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri’ gerekçesiyle ifadeye çağrılmıştı. Bugün, aralarında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Muğla Şube Başkanı Havana Çakar, Tüm Bel-Sen Muğla Şube Başkanı ve Çelik KESK dönem sözcüsü Abidin Çelik, Büro Emekçileri Sendikası Muğla İl Temsilcisi Haluk Yılmaz Yıldırım ve Eğitim-Sen Muğla Şubesi Yürütme Kurulu üyeleri Mehmet Çetin, Olgun Ciğer, Yusuf Kömürcü ile Nermin Kaymak Yalçın’ın da olduğu 20 kişi, Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne giderek ifade verdi.

Anayasal haklarımızı kullandığımız için ifadeye çağrıldık

KESK Muğla Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Abidin Çelik, “Bugün burada anayasal haklarımızı kullandığımız için KESK Muğla Şubeler Platformu ve bağlı sendikalarımız ifadeye çağrıldık. Aramızda sivil toplum kuruluşları yöneticileri, parti yöneticileri, dernek yöneticileri, oda yöneticileri, yurttaşlar ve geleceğimizin aydınlık yüzleri öğrenciler de anayasal hakkı olan barışçıl gösterilere ve eylemlere katıldıkları için buradalar” dedi.

İktidar tam tersine sokağa çıkanları hedef alıyor

Çelik, açıklamasına şöyle devam etti:

"Özgürlük ve demokrasi isteyen milyonlar ülkenin dört bir yanında günlerdir meydanlarda hak ve özgürlük için seslerini yükseltti. Başta öğrenci gençlik olmak üzere milyonlarca yurttaş, ülkede demokrasi ve hukukun ayaklar altına alınmasına, sefalet ücretlerine, yoksulluğa, geleceksizliğe, çürümüşlüğe ve zorbalığa karşı isyan ediyor. Böylesi bir haklı direniş dalgası karşısında kendini gözden geçirmesi gereken iktidar ise tam tersine sokağa çıkanları hedef alıyor. Hak ve özgürlükleri için meydanlara çıkanlara saldırıyor, gelecekleri için seslerini yükselten üniversite öğrencilerini, haber yapan gazetecileri, aydınları, sanatçıları, emekçileri hedef alıyor. Düşüncelerini özgürce ifade eden her bir yurttaş, bu toprakların vicdanıdır.

Ülkemizin geleceğini karartmayın

19 Mart'tan sonra Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen barışçıl gösterilere, eylemlere, mitinglere katılan milyonlarca yurttaş ülkede yaşanan hukuksuzluklara, haksızlıklara, en temel insan haklarının ayaklar altına alınmasına karşı çıktılar. Toplanma haklarını, konuşma haklarını, itiraz etme haklarını kullandılar. Bizler KESK'e bağlı tüm sendikalar olarak ülkemizin aydınlık geleceği için milyonlarca yurttaşımızın haklı taleplerinin, mücadelelerinin hep yanında olduk. Bugün de yanlarındayız. Bizler biliyoruz ki bir ülkenin caddelerinde, sokaklarında, üniversitelerinde, kampüslerinde yankılanan sesler, o ülkenin yalnızca bugününü değil, yarınlarını da inşa eder. Dolayısıyla milyonlarca insana uygulanan her baskı geleceğimizi tehdit eden bir gölgedir. Ve o gölgenin karanlığı toplumun sadece bir kısmını değil, tamamını kapsar. Bunun için ülkeyi yönetenlere bir kez daha sesleniyoruz. Ülkemizin Geleceğini Karartmayın."

Kaynak: ANKA