Gizem TABAN/İZ GAZETE-Türkiye’yi yasa boğan depremin etkileri sürüyor. Kahramanmaraş, Hatay, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’yı kapsayan deprem bölgesinde arama-kurtarma çalışmaları devam ederken vefat sayısı ise giderek artıyor. Yaraların sarılması adına büyük bir dayanışma örneği sergilenirken bir yandan da bilançonun bu kadar ağır olmasına zemin hazırlayan etkenler ve hâlihazırda deprem bölgesinde meydana gelen ihmaller, yetersizlikler, algı operasyonları ve engellemeler tartışılıyor. Facianın tekrar yaşanmaması ve acıların bu derece büyük olmaması için yapılması gerekenler de ders niteliğinde masada duruyor. Günlerdir deprem bölgesinde olan ve yaraları sarmak adına sosyal yardım kampanyası başlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de 2020 yılında meydana gelen depremin en çok etkilediği Bayraklı ilçesinin Belediye Başkanı Serdar Sandal, süreçte yaşananları değerlendirirken, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Jeoloji, İnşaat ve Çevre mühendisleri odalarının İzmir şube başkanları da bundan sonrası için alınması gereken önlemlere dikkat çekti. 

Tunç Soyer-4

Ders ve müteahhitlik

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer: İki somut tespitim var; birincisi, eğitim müfredatına birinci sınıftan itibaren mutlaka deprem dersi konulmalı… Fay hatları nerelerdedir, bunların etkisi ve gücü nedir, depremden korunmak için ne yapmak lazım, deprem anında ve sonrasında ne yapmak lazım, bütün bunlar bu ülkede yaşayan herkese öğretilmeli… İkincisi ise müteahhitlik… Müteahhitlik diye bir meslek var ama bu mesleğin ne sertifikası var, ne eğitimi var, ne belgesi var. Hiçbir şeyi yok. Bütün binayı emanet ediyorsunuz, şehri emanet ediyorsunuz ama bunun için hiçbir şey sormuyorsunuz. Bir sağlık raporu, bir eğitim bilgisi aramıyorsunuz, hiçbir şey aramıyorsunuz. Müteahhit kimdir, nedir, nasıl müteahhit olunur, bunun sertifikasyonu nasıl yapılmalıdır… Dolayısıyla bunun yeniden düzenlenmesi lazım. Gelecekte benzer sorunlarla karşılaşmamak için bu iki meselenin acilen yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Harika ama bu yetmez

Tek dayanağımız dayanışma ancak bu yetmiyor, harika ama yetmez. Devam etmesi lazım. Çünkü buradaki, İzmir’de yaşadığımız depremin belki yüz misli, belki çok daha fazlası… Dolayısıyla bugün yapılanlar çok güzel ama çok daha fazlasını yapmak mecburiyetindeyiz. Günlerdir, kilometrelerce aynı büyüklükte facia tespit ettik. Öyle böyle altından kalkılacak bir şey değil. Üç beş TIR’la bitirilecek bir mesele değil, çok daha büyük bir mesele… Dolayısıyla bu dayanışma çok güzel ama uzun soluklu olması lazım ve hacminin çok daha büyümesi lazım.

Bu nasıl bir vicdandır?

AFAD, ‘Kızılay’dan destek gitti, ‘Şuradan destek gitti’ diye bülten yayınlanıyor, 15 kere bülten yayınlandı, bir tane mi belediyelerden bir şey gitmedi bu bölgelere? Bir tane bile mi belediye TIR’ı gitmedi? Niye bunlar görmezlikten gelinir, niye bunlar yok sayılır? Böyle saçma bir şey olabilir mi? Bu büyük felaketle sadece Cumhur İttifakı mı uğraşıyor? Bu nasıl bir ruh halidir? Anlamak mümkün değil. Bu, gerçekten kabul edilebilir bir şey değil. Ama bu algı, bu defa gerçeklerin üzerine çıkmayacak. Öyle bir algı yaratılıyor ki; televizyonlara bakıyorsunuz, mucizeler, alkışlar, 75’inci saatte kurtarılanlar… Ya oradaki on binler? Ya o enkazın altında hala olan binler? Gerçekten inanılmaz bir şey yaşanıyor. Günlerdir su yok, elektrik yok, ekmek yok… Günlerdir devam eden büyük bir felaket var. Bunlar neden televizyonlara yansımaz? Bu nasıl bir algı operasyonudur? Ama bu algı operasyonları, bu kez bütün bu gerçekliğin çıplaklığını örtmeye yetmeyecek. Çünkü gerçek o kadar çıplak ki… Sadece yazıklar olsun diyorum. Bu kadar büyük bir felakette hala algı operasyonu yapmaya çalışmak nasıl bir vicdandır? İnanılır gibi değil… 

serdar sandal-2

Öncelik koordinasyon

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal: Öncelikle yapılması gereken şey koordinasyon… Bu noktada hem merkezi yönetimin hem yerel yönetimin hem sivil toplumun sahada olması lazım. Ama bunun bir koordinasyon içerisinde yapılması lazım. Yapılmaması gereken şey şu; yardımların düzenli ulaştırılabilmesiyle ilgili koridorların açık olması, engellenmemesi lazım. İnsanların kaygılarından kaynaklı olarak bölgeye akın etmemeleri çok önemli… Bölgeye gönderilen malzemelerin tasnif edilmiş olması lazım. İkinci el malzemelerin kesinlikle bölgeye gönderilmemesi lazım. Yardımların, bölgeye hızlı ve sağlıklı bir şekilde gönderilmesi için acilen pozisyon alınması lazım. Herhangi bir belediye yardım aracına ‘AFAD’ veya ‘Valilik’ yazmanın ne anlamı var? Dert bu mu? Oturduğumuz yerde oturmamalıyız. Bundan sonrası için acilen yapmamız gereken kentlerin bir an önce yenilenmesi… Biz Bayraklı ölçeğinde birçok mahallemizde kentsel dönüşüm çalışması yürütüyoruz. 

Koray Çetin Önalan

Fay Yasası kanunlaşmalı

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan: Neler yapılması gerektiğini yıllardır söylüyoruz. Bir defa, yerleşim alanlarında en çok dikkat edeceğimiz şeylerden biri sulak alanları, ova alanlarını yerleşime açarken çok dikkatli olmamız, hatta mümkünse hiç açmamamız lazım. Çünkü depremen büyük etkisini ovalarda gösteriyor. Paleosismolojik çalışmalarla kanıtlanmış aktif fay hatlarımız var. Bu aktif fay hatlarının üzerinde yapılaşmaya izin verilmemesi gerekiyor. FAY Yasası’nın çok kısa sürede kanunlaşması gerekiyor. Yapı stokunun elden geçirilmesi gerekiyor. Bugün mevcut depremde yıkılan binalar var ama yıkılmayan binalar da var, öncelikle bu yıkılmayan binalar üzerinde bir araştırma yapılıp bu binaların yapımında nasıl bir proje uygulanmış, bunların gözden geçirilmesi gerekiyor. Sadece yıkılan değil, bu büyük depremde yıkılmayan binaların projelerini de gözden geçirmek gerekiyor, ki ders olsun. Nüfus projeksiyonuna göre kentlerde öncelikli yerleşim alanlarını belirlemek gerekiyor. Kentlerde ivedilikle öncelikli yerleşim alanlarının belirlenmesi ve gelecekte kente katılacak konutların öncelikli yerleşim alanlarına kaydırılmasın gerekiyor. Yapı Denetim Yasası’nın mutlaka yenilenmesi gerekiyor. Yapı Denetim Yasası bu haliyle sürdürülebilir değil. 

eylem ulutaş

Artık bilime dönmeliyiz

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar: Yapılması gereken artık yüzümüzü bilime dönerek onun gereklerini yerine getirmemiz… Bu konunun ne kadar hayati önemde olduğunu bir kez daha acı bir şekilde gördük. Bugünün konusu yardımlaşma ve dayanışma ancak bundan sonrası için artık bunun sorumluluğunun hissedilerek bu yönde yapılması gereken başlatılması noktasında bir irade gösterilmesi lazım. Bu da bir iş birliğini gerektiriyor. Bu iş birliği; merkezi idarenin, yerel yönetimin, meslek odalarının, üniversitelerin içinde olduğu ve ortak aklı geliştirebileceğimiz bir iş birliği olması lazım. Artık ne yapmalıyız diye oturup konuşmamız ve bunun için harekete geçmemiz gerekiyor. Çok büyük bir yapı stokuna sahibiz ve bunun önemli bir kısmına da deprem güvenliği açısından güvenmiyoruz. ‘Gerekli mi gereksiz mi’ diye bilimsel olarak tartıştığımız, devasa olarak bahsedilen projeler var, bunlardan vazgeçip artık esas konuya odaklanmamız gerekiyor. Yapılar maalesef müteahhitlerin inisiyatifine, ustaların bilgisine bırakılıyor. Mühendislerin yetkin olabilecekleri sistemi artık kurmamız gerekiyor. Gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması ve tüm Türkiye’de yapı stoku envanteri çalışmasının bir an önce başlatılması gerekiyor. 

Serhat Tanyeri

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Serhat Tanyeri: Afet yönetim planlarında geçi toplanma ve barınma alanlarının lokasyonu, özellikleri, hasar tespit çalışmaları, arama-kurtarma faaliyetleri, enkaz kaldırma çalışmaları, atık yönetim planları, atık alanları, ulaşım organizasyonu gibi konular acilen ele alınmalıdır. Geçici barınma alanlarında sağlıklı içme kullanma suyu temininin sağlanması, atık suların bertarafı ve atık yönetimi afet yönetiminin en önemli unsurlardır. Acil durum ve afet sonrası müdahale çalışmalarında, çevre ve insan sağlığına yönelik sağlık risklerini azaltmak adına atık yönetimi ele alınması gereken en temel konulardan birisidir. Depremlerin ve deprem sonrası yürütülen çalışmaların çevresel riskleri bulunmaktadır. Yürütülen çalışmalarda; planlama ve bütünsel yaklaşım ile çevre boyutunun değerlendirilmesi ve yaşamın korunması önemlidir. 

Editör: Duygu Kaya