CHP Genel Başkanı, Kasım 2025’in erken seçim için kritik bir tarih olduğunu belirterek, "Erken seçim sandığını kaçırırlarsa, biz bu milletin önüne bir sandık koyacağız" dedi. Seçimin kaçınılmaz olduğunu ve bu süreçte partilerinin tüm hazırlıklarını tamamladığını ifade etti. Sandık görevlilerinin eğitiminden, seçim sürecinin her aşamasına kadar hazırlıkların hızlandırıldığını söyleyen lider, "Bu iktidarı seçime zorlayacağız" dedi. Seçim sürecine hazırlıklarını vurgulayan Genel Başkan, sandık gelmezse, kendi elleriyle halkın önüne yeni bir sandık koyacaklarını belirtti.
Meşruiyet eleştirisi
Genel Başkan, iktidarın hukuka aykırı yönetimini eleştirerek, "Seçim sonrası hukuka uymayan bir yönetim, meşruiyetini kaybeder" dedi. Seçimlerin ardından iktidarın yaptığı hukuksuzlukların, meşruiyeti ortadan kaldırdığını vurgulayan lider, Anayasa Mahkemesi'ni tanımamaktan yargının kararlarına uymamaya kadar birçok adımı örnek göstererek, “Meşru olmayan bir iktidara halk katlanmak zorunda değildir” dedi. Bu sebeple halkın, sandık için büyük bir mücadele verdiğini ve bu mücadelenin kazanılacağına inandığını belirtti.
Umutsuzluk ve korku konusuna değindi
Özel, umutsuzluk ve korku konusuna da değindi. "Ben umutsuz olmaya hakkım yok. Ben umudumu kaybedersem bu ülkeye diz çöktürürler" diyerek, CHP’lilerin umutsuzluk lüksü olmadığını vurguladı. “Korkmayanların partisiyiz” diyen Genel Başkan, geçmişteki zor dönemlerde korkmayan ve ülke için fedakarlık yapan kadrolar olduklarını hatırlatarak, partilerinin 150 yıldır karşı karşıya kaldığı bu zihniyete karşı mücadelesini sürdüreceklerini ifade etti.
Tarihi bir mücadele ve zafer
Genel Başkan, 31 Mart seçimlerinde elde ettikleri zaferin ardından bu süreci bir "ödev" gibi üstlendiklerini belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden kurtarıp Cumhuriyet’i yeniden kuracağız” dedi. Bu mücadelenin sadece siyasi değil, toplumsal bir görev olduğunu vurgulayan lider, halkın gerçek sorunlarıyla ilgilendiklerini ve bu sürecin sonunda umudun yeniden doğacağını ifade etti.
