Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 23 Nisan mesajındaki ifadelerine yanıt veren Özel, şunları kaydetti:
"Şunu ifade etmek isterim ki bir süredir Kürt meselesinde bir süreç yürüyor. Biz CHP olarak başından beri bu meselenin samimi, şeffaf, toplumsal mutabakata dayalı bir şekilde, TBMM zemininde çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda on yılları aşan tutarlılığımız var, samimiyetimiz var, gayretimiz var. Kendi komisyonumuzu kurduk, 10 arkadaşımız çalıştı, biz demokratikleşme paketi üzerinden Kürt sorununun çözülmesine de Türkiye’nin demokratikleşme noktasında en ciddi adımları atmasına da hazırız. Meclis Başkanı’na sorumluluk alması için çağrımızı yaptık. Ne yapılacaksa milletin gözünün önünde yapılması gerektiğini söyledik.
"Sorumuza cevap alamadık"
Bir yandan Sayın Bahçeli, ‘Terörsüz Türkiye’ye ne diyorsun?’ ‘Eyvallah, terörsüz Türkiye istiyoruz. Şehitlerin, gazilerin rızalığını istiyoruz. Tüm mağdurların rızalığını istiyoruz. ‘Annelerin gözyaşı akmasın’ diyoruz’ dedik. Bunun üstüne şunu söyledik bir hafta: ‘Siz de gerçek bir demokratikleşmeyle hem terörsüz hem çetesiz Türkiye istiyor musunuz? Mafyasız Türkiye istiyor musunuz?’ Buna bir cevap alamadık. ‘Üç t’ye de varım: Terörsüz Türkiye'ye, tutuksuz yargılamaya, TRT’den yayına varım’ dedim. Yine cevap yok.”
"Savaş ilan ederim demedim"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün yayınladığı 23 Nisan mesajına ilişkin açıklamalarını sürdüren Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Dün ayakta videosunu gördük, memnun olduk. Bu kürsüde söylemiştim, ‘Sayın Bahçeli ayağa kalkana, siyasete dönene kadar biz ona bir şey söylemeyeceğiz.’ Kültürümüzde yok hastayla uğraşmak. Kültürümüzde yok birisi yatarken, yerdeyken ona vurmak. Bir yandan kendi partisi içinde kendisi yatarken onun hakkında tevziratları yapanlar, yayanlar suçüstü yakalandı. Veliaht diye kendisini gösterenlerin esas nasıl davaya, lidere ihanet içnide oldukları yakalandı. Sayın Bahçeli ayağa kalktı, güya onlara hesap soracaktı, ona hesap soracağına, bugün -Allah razı olsun- yazmış da yazmış. ‘CHP’ diyor, ‘Özgür Özel’ diyor. Diyor ki ‘Savaş ilan ediyormuşsun.’ Bizim kültürümüzde yok; ‘Yurtta barış dünyada barış.’ Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisiyiz. Ben, ‘Savaş ilan ederim’ demedim. ‘Bu partiye yapılanı savaş ilanı kabul ederim’ dedim. Gazi’nin partisi savaş ilan etmez ama işgale, iş birlikçilerine sessiz kalmaz. Yavru Vatan’ı satanları, Türk dünyasını bile yanında tutamayanları, ülkeyi perişan ettirene karşı sessiz kalmaz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi ne Trump'tan korkar ne bir başka süper güçten ne de kendisini bu göreve getiren milletin gözünün içine bakamayacağı hiçbir işin içinde olmaz.
"Benim işim bu iktidarı değiştirmekte”
Benim savaşım niye seninle olsun? Olur olmaz, kendi rolünü büyütmeye çalışan, oradan buradan konuşan, CHP’ye sataşan, siyaseti kendinden menkul, gücü kendinden menkul, cesareti kendinden menkul... Ne uğraşacağım onunla? Benim işim bu iktidarı değiştirmekte, hukuk düzenini kurmakta, hiçbir partinin gençlik kolları başkanının, Ülkü Ocakları Başkanı'nın cenazesini Ankara'nın ortasında, kanını yerde bırakmamakta.
"Daha çok çalışacağız, daha çok gayret edeceğiz"
Bunun için daha çok çalışacağız, daha çok gayret edeceğiz. Şu anda CHP, bu iktidardakilere karşı tarihin en büyük imza kampanyasını başlattı. Geçen hafta 10 milyonu aşmıştık. Yarın gelecek, kesin sonuçlar paylaşılacak. 12 milyonun üzerinde bir imzayla adım adım hedefe doğru yürüyoruz. Bütün örgütümüzden kurulan sistemle il, ilçe, mahalle sorumluları üzerinden kapısı çalınmadık bir komşu bırakmamayı, servis otobüsünde önüne imza föyü konulmadık bir işçi arkadaş bırakmamayı, kahvelerde domino oynayan amcadan iş bekleyen işsiz kardeşime kadar imzası istenmeyen kimseyi bırakmamayı, Türkiye'de Erdoğan'ın aldığı oydan bir fazlasıyla kendisine, ‘Ey Erdoğan, adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum’ demenizi bekliyoruz.
"Anıtkabir'e davet ediyorum"
Yarın 23 Nisan. Ankara'ya gelebilecekler, Ankara'ya gelenlerle birlikte Ankara'daki Atatürkçüleri, Cumhuriyetçileri, Ankara'nın bütün demokratlarını saat 17.00’de Birinci Meclis’in önünde olmaya, Ankara'da her sokaktan caddelere, caddelerden Birinci Meclis’e, Ankara'nın her yanından Anıtkabir'in önüne akmaya davet ediyorum."
"Cunta kaybedecek, demokrasi gelecek"
Özel, kürsüye Türk bayrağı asarak sözlerini şöyle noktaladı:
“Ekrem Başkanımızın çağrısıyla CHP’lileri değil, bu ay yıldızlı şanlı al bayrağı, bunun için ölmeyi göze alan herkesi 23 Nisan'dan 19 Mayıs'a kadar bu şanlı bayrağı asmaya davet ediyorum. Yarın bu bayrağı elinize alın, meydanlara taşın. 19 Mayıs'a kadar bayraklar evlerimizde, iş yerlerimizde kalacak. Atatürkçüler, cumhuriyetçiler, milliyetçiler; Türkiye'nin bütün demokratları kazanacak, cunta kaybedecek, demokrasi gelecek. Bayramımız kutlu olsun. Yolumuz açık olsun.”
