İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Fazlasını hak ediyorsun ama...

Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki "Bizim dava ve vatan sevdamızı tartıya çıkaracak, bununla da kalmayıp tartışmaya açacak, ülke ve ülkü heyecanımızı kurcalayıp aşındıracak bir siyasi fırıldağı henüz hiçbir kundak sarmamıştır" sözlerine "Şahsına bu zamana kadar gösterdiğim saygıyı, o koltuğun gerçek sahibine duyduğum vefanın sadakası saymanı da temenni ediyorum. Fazlasını hak ediyorsun ama benden şimdi kadarı sana yeter, fazlası da zaten bana yakışmaz. Adana tabiriyle kirişteğe dönmüş, İYİ Parti'ye fırıldak diyor. Beyefendiye bakar mısın? Biz seni topaç gibi kimlerin çevirdiğini bilmiyor muyuz zannediyorsun" karşılığını verdi. 

Beyefendiye bakar mısın?

Dervişoğlu, şunları söyledi:

"Yeri değil belki ama bilinmesini isterim ki; bundan sonra hak etmeyen bazı insanlara nezaket ve saygı göstermekten geri duracağım. Zira kendisine gösterilen nezaketi suistimal edenler var. Aldığımız aile terbiyesi ve geçmişimize olan saygımızdan ötürü sergilediğimiz hassasiyeti istismar ederek bunu fırsatçılığa çevirmekten utanmayanlar var. Buradan kendilerine sesleniyorum, benim saygım, sana değil oturduğun koltuğadır. Çünkü ben o koltuğun ilk ve gerçek sahibini tanıyorum. Ve ona hizmet etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Oradan bana ve dava arkadaşlarıma hakaret yağdırıyorsun ya, şahsına bu zamana kadar gösterdiğim saygıyı, o koltuğun gerçek sahibine duyduğum vefanın sadakası saymanı da temenni ediyorum. Fazlasını hak ediyorsun ama benden şimdi bu kadar. Fazlası da zaten bana yakışmaz. Adana tabiriyle kirişteğe dönmüş, İYİ Parti'ye 'fırıldak' diyor. Beyefendiye bakar mısın? Biz seni topaç gibi kimlerin çevirdiğini bilmiyor muyuz zannediyorsun.

Bizi kuran ahlak ve vicdan bu

Vatandaşlarımıza olduğu kadar, seçmenimize karşı da bir sorumluluğumuz olduğu unutulmamalıdır. Bunun hilafına bir hareket planı olan, başka türlü hesapları olan veya İYİ Parti seçmeni dışında hesap verdiği başka bir makamı olan varsa bilsin ki, aramızda yeri yoktur. Çünkü, büyük bir milli mücadele veriyoruz. Milli mücadele zamanı ihanete merhamet olmaz. Seçildiği oyların ne manaya geldiğini hala bilmeyen varsa, o  seçmenlerin verdiği meclis vazifesinin neyi gerektiğini anlamayan, yahut bu mücadeleyi vermek yerine, bundan kaçmayı tercih edenler varsa, size açık olan kapıların nereler olduğu malumdur. O kapılarda, yakasında taşıdığı milletvekili rozetinin ağırlığını, kuyumcu tartısındaki rakamdan ibaret görenlere, aynı tartıyla gramajı yüksek rozetler takmak isteyenler de vardır. Bize, cesareti ve şerefi üç gram olanlar lazım değildir. Bu parti siyasetçiyim diye poz kesmeye çalışanların fotoğraf stüdyosu sayılmamalıdır. Biz, milletinden ve seçmeninden başka hiç kimseye bir borcu olmayanların, kafasına da bu memleketten başka hiçbir şeyi takmayanların partisiyiz. Bizi kuran ahlak ve vicdan budur. 

Sabrımın sonuna geldim

Bize 2018 seçimlerinde 'bismillah' diyerek bugüne kadar verilen oylar da bunun içindir. Kimse kendisini, bu büyük vefanın ve alınterinin üzerinde görme cüretine kapılmasın. Kimse Türk milletine, onun devleti, gafillerce ele geçirilmişken, onun varlığına karşı topyekün bir kalkışma yapılıyorken, kahve dedikodularıyla sosyal medya şovmenliği yaparak kahramanlığa kalkışmasın. Niyeti iyi olanlar da amellerini aynı iyilikte ölçsün ve biçsinler. Aksine ihtiyacımız yoktur. Bilinsin ki kimler İYİ Parti içinde beyhude sorunlar yaratmak istiyorsa, onlar Türk milletine sorun diye bakıp sorun yaratanlarla bir ve aynı kişiliklerdir. Ve bu mücadelenin otağı olan İYİ Parti’nin hiç bir şart ve zeminde onlara ihtiyacı yoktur, olmayacaktır da. Artık sabrımın sonuna geldim. Benim de artık bunları hoşgörüyle karşılamaya tahammülüm yoktur. Buradan söylüyorum.

Cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorlar, yıktırtacak mıyız?

Bilinsin ki hürriyeti 3 kişi getirdi. Kurtuluş Savaşı'nı 19 kişi başlattı. Ben bugün burada kimlerle berabersem, yarınlarda da onlarla beraber olmaya devam edeceğim. Milletimiz Mahmut Şevket Paşa gibi soruyor, düşünüyor, kahroluyor; ‘Vatan gidiyor. Millet mahvoluyor. Ne duruyoruz, biz de cesaret, biz de hamiyet yok mu’ Soruyor. Ben de soruyorum ve cevabınızı bekliyorum. Cevap verin, Türk milletini bölmeye çalışıyorlar, böldürtecek miyiz? Cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorlar, yıktırtacak mıyız? Türk Yurdundan yurt istiyorlar, verecek miyiz? O zaman bugünden tezi yok gidenlerle değil, gelenlerle meşgul olacaksınız.

Dört elle sarılacaksınız

Türk milletine olan görevinizi ve sorumluluğunuzu unutmayacaksınız. İYİ Parti’yi bekleyen tarihsel göreve dört elle sarılacaksınız. Unutmayın; tarih bizi, milletin kurtuluş yolunu açmaya mecbur, çağ bizi, milletin evini büyütmeye mecbur, devir bizi, milli mücadeleyi güçlendirmeye mahkum etmiştir. O halde bu yolu birlikte yürüyeceğiz. Bu evi elbirliğiyle büyüteceğiz. Bu cepheyi inançla, inatla ve yüksek bir iradeyle genişleteceğiz. Milletimize olan çağrımı tekrarlıyorum: Sevdası Türkiye, kaygısı Türk milletinin geleceği olan, Cumhuriyet değerlerine bağlı ve sorumluluk sahibi herkesi bizimle birlikte mücadele etmeye davet ediyorum. İYİ Parti bu milletin son kalesidir. Nefislerimiz ayaklarımızın altında, ideallerimiz başımızın üstündedir. Bu devran değişecek, bu düzen böyle gitmeyecek, tek adamlık mutlaka ama mutlaka son bulacaktır."

Kaynak: ANKA