Urla'nın İskele Mahallesi'nde yer alan Limantepe, Ege'nin en eski limanlarından biri olarak biliniyor. Ulaşım ve tarihçesiyle dikkat çeken sit alanı ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
46 yıldır kazı çalışmaları sürüyor
Limantepe, Ege Denizi kıyısındaki en eski liman yerleşimlerinden biri olarak arkeoloji literatürüne geçmiştir. M.Ö. 3. bin yıldan itibaren yerleşim alanı olan bölge, Truva Savaşı dönemine kadar kullanıldığı bilinmektedir. Sit alanı, 1950 yılında Türk arkeolojisinin öncülerinden Prof. Dr. Ekrem Akurgal tarafından keşfedilmiş ve 1979 yılından bu yana uluslararası ekiplerce kazılmaktadır.
Tarihi kayıtlar
Urla'nın kuzey kıyılarında bulunan Limantepe, doğal liman özelliği taşıyan yapısıyla Son Neolitik Çağ'dan itibaren yerleşime uygun koşullar sunmuştur. Zongurlu ve Kocadere çaylarının getirdiği alüvyonlar sonucu oluşan kıyı ovası, zamanla dolarak bugünkü yarımada yapısını oluşturmuştur. Limantepe’nin hemen güneyinde bulunan antik Klazomenai kentinin, tarih öncesi yerleşimin yıkıntıları üzerine inşa edildiği tespit edilmiştir. Bu da yerleşmenin kesintisiz olarak Roma Dönemi’ne kadar devam ettiğini göstermektedir. Modern yapılaşma ve yollar nedeniyle kısmen tahrip edilen Limantepe’nin korunması için çeşitli girişimler günümüzde hala devam etmektedir.
Limantepe'ye nasıl gidilir?
Limantepe’ye gitmek isteyen ziyaretçiler, araçları ile İzmir il merkezinden Urla’ya giden karayolunu kullanarak kolayca ulaşabilir. Urla merkezine ulaşıldıktan sonra İskele Mahallesi yönüne dönülerek modern limanın doğusuna geçilmelidir. Karantina Adası'nın hemen karşısında bulunan Limantepe’ye giden karayolu, sit alanının tam ortasından geçmektedir.
Toplu taşıma ile tarihi limana ulaşmak isteyen ziyaretçiler, İzmir Metro'yu kullanarak Narlıdere İtfaiye durağında inmeli. Oradan geçen 984 Urla ESHOT otobüsüne binerek Ada Hastanesi Giriş durağında iniş yapmalısınız. İndiğiniz duraktan 8 dakikalık kısa bir yürüyüşün ardından binlerce yıllık tarihe varmış olacaksınız.