Emek ve Demokrasi Güçleri, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü’nün katılımıyla Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘terör’ soruşturması nedeniyle gözaltına alınmasına karşın basın açıklaması gerçekleştirdi. Siyasi partiler, sendikalar, STK’lar ve derneklerin katılımıyla gerçekleşen açıklamayı, Emek ve Demokrasi Güçleri adına İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz okudu. Açıklamaya, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay da katıldı.
Yılmaz açıklamasında, “Diktatörler her zaman halka hesap verirler. Biz demokrasi güçleri olarak bugün saat 18’den beri buradayız. Bilinsin ki bu iş burada bitmeyecek. Bütün demokratik kamuoyunu direnişe davet ediyoruz. 1919’da başlayan kurutuluş savaşı hala devam ediyor. Yobazlara, gericilere karşı devam ediyor. Cumhuriyetin ilanından 100 yıl geçmiş ve hala biz 100 yıl önceki karanlığa mahkûm edilmeye çalışıyoruz. Bu ülkenin yurtseverleri, sanatçıları, hukukçuları, emeklileri kadınları asla izin vermeyecek. Dili, mezhebi inancı ne olursa olsun sadece kendisi gibi düşünen, ötekini terörist ilan eden bir anlayışla mücadele ediyoruz. Bugün hukuk ve yargı ne yazık ki kollukla birlikte siyasallaşarak muhalif düşünceleri siyasi partileri, kim olursa olsun herkes hakkında soruşturma başlatmaya devam ediyor. Bizim yarınlara umutlarımız var. Biz bu hayallerimizi yaşamak istiyoruz. Biz herkesin hukuk önünde eşit yurttaş olarak kabul edildiği can ve mal güvenliğini olduğu bir ülke istiyoruz. Biz barış istiyoruz ama onurlu bir barış istiyoruz. Hesap soran bir barış istiyoruz.” ifadelerine yer verdi.
İmamoğlu bir örnektir
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını, ‘bir örnek’ diye tanımlayan Yılmaz, “Bugün kara günlerden birini daha yaşıyoruz. Demokratik yollardan iktidarda kalamayacağını anlayan AKP tüm rakiplerini siyasetten silmeyi hedefliyor. Dün İBB Başkanı İmamoğlu’nun diploması siyasi sebeplerle iptal edilirken, bugün sabah saatlerinde yüzlerce polisle yapılan operasyonlarla gözaltına alındı. İktidar, kendisine muhalif olan kim olursa olsun nefes dahi almasına izin vermiyor. Tüm gücüyle rakiplerini silme gayreti içerisinde olan iktidar tüm yöntemleri kullanmaktan ne yazık ki çekinmiyor. Nasıl olsa iktidara ne hesap sorabilen bir kurum bırakılmıştır ne de bağımsız yargı bulunmaktadır. Bugün yaşanan olay İmamoğlu özelinde değerlendirilmemelidir, İmamoğlu örnektir. İktidara karşı seçim kazanabilen bir kişinin varlığı bir demokrasi yarışıyla değil faşizm baskısıyla karşılaşmıştır. Türkiye, hukukun üstünlüğünün değil faşizmin yaşandığı bir ülke haline gelmiştir” dedi.
İktidar faşizmden başka çare bulamamaktadır
AKP iktidarının, iktidarda kalmak için faşizm ve baskıdan başka çare bulamadığını söyleyen Yılmaz, “Sadece İmamoğlu’nun değil artık hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Uydurma davalarla senelerce hapis yatmak, kayyım eliyle her şeyinizin elinizden alınması, işsiz bırakılmak, bir siyasi cinayetin mağduru olmak bu ülkenin sıradan olayları haline getirilmek istenmektedir. Ülkenin hukuki güvencesinden, haktan, adaletten yoksun bir yer haline getirilmesi de bir azınlık iktidarının korunmak istenmesi sebebiyledir. Bu azınlık iktidar koltuğuna olanca güçleriyle yapışmış durumdadır. Ülke ekonomik bir buhrandan geçerken siyasi iktidar koltuğunu korumak için faşizmden başka bir çare bulamamaktadır” diye konuştu.
Faşizmin üstesinden kınanarak gelinmez
Yılmaz, faşizme karşı mücadelenin kınamayla değil demokratik yöntemler içerisinde mücadeleyle olacağını vurguladığı açıklamasında, “35 yıllık diploması bir cümleyle iptal edilen İmamoğlu, 16 milyon İstanbullunun oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanı yüzlerce polisin eşliğinde şafak operasyonuyla gözaltına alındı. İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olması sebebiyle gerçekleşen bu operasyon, bir tertibin gerekçesidir. Yaşanan aleni bir şekilde faşizmdir. Faşizm kınanarak, ayıplanarak üstünden gelinecek bir yönetim biçimi değildir. Değerli yoldaşlar, korkmayın. Demokrasi, insan hakları, iş ve aş taleplerinizi en demokratik yöntemlerle haykırın” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu’na yapılan tüm ülkeye bir gözdağıdır
İmamoğlu’na yapılanı “tüm ülkeye bir gözdağı” diye tanımlayan Yılmaz, açıklamasını şöyle noktaladı:
“Bugün İmamoğlu’na yapılan şey tüm ülkeye bir gözdağıdır. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir totaliter rejim kendi kendine demokratikleşmemiştir. Faşizmin tek çaresi birleşmiş bir halkın demokratik yöntemlerle yürüttüğü mücadeledir. Biz bu mücadeleyi kazanacağız. Gücümüzü, birliğimizi, haklılığımızı en demokratik yöntemlerle dile getirerek bu karanlığı dağıtmak zorundayız. Kahrolsun faşizm, yaşasın demokrasi yaşasın özgürlük.”
