İstanbul’da dün öğle saatlerinde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından vatandaşlar panikle telefonlarına sarıldı. Depremin hemen ardından, saat 12.49 itibarıyla milyonlarca kişi yakınlarıyla iletişim kurmaya çalıştı. Bu yoğunluk, Türkiye’nin önde gelen mobil operatörleri Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’un iletişim altyapısında ciddi aksamalara yol açtı.
Kısa sürede aşırı yüklenen hatlar nedeniyle kullanıcılar telefonla arama gerçekleştirmekte zorlandı. Sosyal medya platformu X’te birçok kullanıcı, arama yapamadıklarını ve şebekeye ulaşamadıklarını dile getirerek operatörlere tepki gösterdi. İletişimde yaşanan bu aksamalar sırasında vatandaşların imdadına internet tabanlı mesajlaşma uygulamaları yetişti.
Ortalama yatırıma bile para ayırmıyor
Türk İnternet Sitesi Kurucusu ve 25 yıldır altyapı araştırmacısı Füsun Sarp Nebil, Türkiye’nin internet altyapısı ve operatör yatırımları hakkında ANKA Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Nebil, ülkedeki internet altyapısının yetersizliğini ve bu yetersizliğin kullanıcıları olumsuz etkilediğini vurguladı.
Nebil, telekomünikasyon operatörlerinin yatırım stratejileri hakkında da önemli bilgiler paylaştı. Deprem gibi olağanüstü durumlarda, telefon hatlarının kilitlenmesinin, operatörlerin sadece ortalama kullanım sürelerine göre yatırım yapmalarından kaynaklandığını belirtti. “Acıbadem gibi bir semtte, 30 bin kişilik nüfusun aynı anda telefon kullanacağına göre değil, günlük ortalama kullanım sürelerine göre altyapı yatırımı yapılır” diyen Nebil, bu durumun olağanüstü koşullarda, alt yapının yetersiz kalmasına yol açtığını söyledi. Nebil, “Türkiye’deki GSM şirketlerinin ortalama yatırıma bile para ayırmıyor” dedi.
Türkiye’nin fiber altyapısında çok geride
Füsun Sarp Nebil, Türkiye’nin internet altyapısındaki eksiklikleri de gündeme getirdi. Türkiye’nin sabit internet hızında dünya sıralamasında 110. sırada, mobil internet hızında ise 60. sırada olduğunu ifade eden Nebil, bu sıralamanın, Afrika ülkeleriyle benzer seviyelerde olduğunu belirtti. Sarp Nebil, bu durumu yeterli altyapı yatırımlarının yapılmamasına bağladı. Türkiye’nin fiber altyapısının çok geride olduğunu ve 4-5 milyon kilometre olması gereken fiber ağının yalnızca 600 bin kilometre olduğunu aktaran Nebil, internet hızındaki düşüklük ve servis kalitesizliğinin temel sebeplerinden birinin bundan kaynaklandığını dile getirdi.
Nebil, mobil operatörlerin baz istasyonları üzerinden cep telefonlarına sinyal yaydıkları düşünülse de, bu baz istasyonlarının altında mutlaka fiber hatların bulunması gerektiğini vurguladı. Bu altyapının fiber şebekeye dahil olduğunu belirten Nebil, mobil operatörlerin yatırım yapmamalarının gerekçesi olarak “talep yok” bahanesini gösterdiklerini ancak Türkiye’de fiber internet talebinin oldukça yüksek olduğunu söyledi.
Füsun Sarp Nebil, operatörlerin düşük yatırımlar yapmalarının ve fiber altyapı eksikliklerinin, internet fiyatlarının yüksek olmasına yol açtığını belirtti. Ayrıca, operatörlerin yüksek kar açıkladıklarını, ancak bu karları yatırımlara ve kullanıcı dostu fiyatlara dönüştürmediklerini ifade etti. 32 milyar lira gibi bir rekor kâr açıklayan mobil operatörlerin, kullanıcıları uygun fiyatlarla buluşturmak yerine açgözlülük yaptıklarını dile getirdi. Nebil sözlerine şöyle devam etti:
Tüm Türkiye için konuşuyorum
"İstanbul'da dün yaşanan deprem sonrası haberleşme sıkıntımızın temel nedeni altyapı eksikliği. Altyapı eksikliği ile neyi kastediyoruz? 4-5 milyon kilometre fiber yerine 600 kilometre fiber altyapımız var, tüm Türkiye için konuşuyorum. Bu yüzden de zaten dikkatli bakarsanız ülkemizde 4G olduğu iddia ediliyor ama 4G hızlarında değiliz. Bu nedenle de dünyadaki internet hızı ölçen testlere baktığımızda sabit internette 110, mobil internette ise 60. sıralarda çıkıyoruz, aynen Afrika ülkeleri gibi tatsız bir durum. Tabii, tamamen altyapının eksikliğinden meydana geliyor. Bu, operatörlerin yatırım yapmadığını gösteriyor. Operatörler raporlarında yatırım yaptıklarını iddia ediyorlar ama büyük büyük karlar açıklıyorlar, 30 milyar dolar gibi. Dolayısıyla biz, para kazanmaya öncelik verdiklerini ama yeteri kadar yatırım yapmadıklarını anlıyoruz.
Bu, tabii ki operatörlerin olduğu kadar ve daha fazla hükümetin, dolayısıyla Ulaştırma Bakanlığı'nın ve BTK'nın kabahati. BTK, her depremden sonra operatörler için soruşturma açtığını söylüyor, sonra cezalar veriyor. Ama bu arada operatörler de bilmem ne kadar dakikalar sunuyor bedava. Ama diğer depreme geldiğimizde aynı hikayeyi görüyoruz, yine BTK soruşturma açıyor, ceza veriyor. Bu bir tiyatro. Biz de bu tiyatroyu seyreder durumdayız kullanıcı olarak.
Ne yapmamız lazım? İnternetimizi istememiz lazım. Bunun için tepki göstermemiz, protesto etmemiz, belki hukuki yollara başvurmamız, görevini yapmayan BTK'yı göreve davet etmemiz gibi bir takım STK’ların özellikle harekete geçmesi lazım."