CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile CHP Genel Merkezi'nde bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Özel, bir gazetecinin Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılmasına ilişkin olarak da konuştu.
Başka iş bilmiyorsa avukatlık yapabilir
"Onun görevi adalet, onun görevi usule uygunluk, onun görevi ‘Avukatı gelmeden sakın evde arama yapma’ demek" diye konuşan Özel, "Onun görevi ‘Soruşturmada gizlilik var, bu bilgileri kim sızdırıyor?’ demek. Bizzat bu iletişimi yürütmek değil. O yüzden kendine görev olarak bildikleri bunlarsa, görevinden dolayı hakaret ettim. Ben bu yapılanlara itiraz ettim, o onu hemen sahiplenmiş. O yüzden ayna ile konuşur hale geldiyseniz, kısa vadede tatili ama en nihayetinde eğer yaptığınız iş sizi toplumsal yaşamda da komik duruma düşürecek sanrılara itiyorsa, mutlaka işinizi değiştirmeniz lazım. Bu vakitten sonra başka iş bilmiyorsa avukatlık yapabilir. Ben bir kez daha kendisini hızlı bir şekilde kıymetli diplomasıyla, değerli mesleğini yapabileceği, kimseye zarar veremeyeceği bir başka alana davet ediyorum. Mutlaka avukatlığa dönsün. Öyle aynayla konuşan başsavcıdan bize de kendisine de fayda yok" ifadelerini kullandı.
İktidarın dilini kullanarak...
Özel'in açıklaması avukatlar tarafından tepkiyle karşılanırken bir açıklama da İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz'dan geldi.
Yılmaz sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Ülkemizin ana muhalefet partisinin liderinin de iktidarın dilini kullanarak avukatlık mesleğini küçümseyen, değersiz gören açıklamasını utançla ve üzüntüyle karşıladık" ifadelerini kullandı.
Açıklamanızdan bir an önce dönün
Yılmaz'ın paylaşımının tamamı şu şekilde:
"Sayın Özgür Özel, biz avukatlar yargının üç kurucu unsurundan biri olan savunma hakkının temsilcileriyiz.
Avukatlık mesleğini küçümsemek, değersizleştirmek, işlevsizleştirmek bireylerin hak arama özgürlüğünü ve adil yargılanma hakkını zayıflatmak anlamına gelir. Bu da hukuk devleti ilkesine doğrudan zarar verir. İktidar yıllardır bilinçli bir şekilde avukatlık mesleğini, baroları ve savunmayı itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Bu girişimlerin farkında olduğunuzu umuyoruz. Buna karşı mücadeleyi sürdürürken ülkemizin ana muhalefet partisinin liderinin de iktidarın dilini kullanarak avukatlık mesleğini küçümseyen, değersiz gören açıklamasını utançla ve üzüntüyle karşıladık.
Sayın genel başkan unutmayın ki avukatlar sadece seçim döneminde sizin sandık koruma talebinizi yerine getiren insanlar değil, bu ülkede yurttaşın sesi, nefesi, haklarının teminatı olan kişilerdir. Bu talihsiz açıklamanızdan bir an önce geri dönmenizi İzmir Barosu Başkanı ve 36 yıllık bir avukat olarak sizden talep etmekteyim."