Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 86.yılında İzmir Valiliği tarafından anma töreni düzenlendi. Törende konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, “Atatürk, dünya çapında kabul edilmiş bir liderdir. Biz de böyle bir lidere sahip olan bir millet olarak onun gösterdiği ilkeler doğrultusunda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarıp onları geçmek zorundayız. Gösterdiği hedefe ulaşmak ve aşmak için çaba göstermek zorundayız” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 86.yılında İzmir’de anıldı. 10 Kasım programları, İzmir Valiliği tarafından Konak Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk töreninin ardından anma töreniyle devam etti.

Sabancı Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma töreninde, sinevizyon gösterimi ve şiir dinletisi gerçekleştirilirken, İzmir Valisi Süleyman Elban, günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yaptı. Elban, şunları söyledi:

“Bugün bizim için tarihimizdeki zor günlerden biri. Her 10 Kasım’da tüm milletimizin nutku tutulur, burun kemikleri sızlar ve özellikle 09.05 olduğunda herkesin içine bir hüzün çöker. Bu da bu milletin kendisini ne kadar sevdiği ve kalbinin en müstesna köşesinde hala sevgisinin koruduğunun ispatıdır.”

Atatürk, fedakarlığın örneğidir

Atatürk'ün verdiği istiklal mücadelesine dair açıklamalarda bulunan Elban, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Atatürk denince… Aslında doğup daha çocukluğunun ilk yıllarında başlayan zorluk demektir. Çünkü hayata zorlukla başlamış bir insandır. Çok küçük yaşta babasını kaybetmiş. Bugünün şartlarıyla düşünmeyip o günün şartlarıyla düşündüğünüzde bir insanın babasının olmaması demek; evini, geleceğe dair dair her şeyini ve yaşama dair sevincini kaybetmesi, sefaletin başlaması, sıkıntının devam etmesi demektir. Atatürk, böyle bir şart altında hayata başlıyor ve hayatı boyunca sıkıntılar devam ediyor. Çünkü gençliğinden itibaren sürekli cephelerde ve savaşlarda. Bu kutsal topraklar işgal ediliyor ve vatanı kurtarmak için sıkıntılı süreçlerden geçiyor. Vatanı kurtarıyor, cumhuriyeti ilan ediyor ama suikastlar, saldırılar, zorluk dönemleri, yoğun çalışma dönemleri… Ve nihayetinde ölümüne yaklaştığında zor bir hastalıkla karşı karşıya kalıyor ve ömrünün son günlerinde tahammülü zor günler geçirerek son nefesini veriyor.

Atatürk, fedakarlık demek. Gençliğinde, ömrünün her döneminde hep kendinden vermiştir Atatürk. Zor bir mesleğe talip olduğunu, ucunda her ana şehit olmak olduğunu, aile düzeninin olmayabileceğini, annesinden ve kardeşlerinden ayrı kalabileceğini bilmesine rağmen bu mesleği istemiştir. Bu fedakarlıkta hep ön saflarda yer alarak cephelerde savaşlara katıldı. Farklı şeyler de tercih edebilirdi ama o vatanı tercih etti. Vatanı kurtardıktan sonra o da İstanbul’da sarayda yaşamayı tercih edebilirdi ama Ankara gibi mütevazı bir yerde yaşamayı tercih etti. O da oradaki binasında ikametinde rahat bir şekilde hayat sürebilirdi ama gece gündüz bu memleket için fedakarca çalıştı. Ölümünün yaklaştığı son günlerde bile yurt gezilerine o zor şartlarda fedakarca devam etti."

Türk ordusunun rol modeli olan bir asker

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri başarılarına ve kahramanlıklarına dikkat çeken Elban, sözlerine şu şekilde devam etti:

"O bir asker ama çok iyi asker. Türk ordusunun rol modeli olan, her yönüyle herkesin kendisi takip ettiği bir asker. Çünkü asker demek, gözünü kırpmadan vatanı, milleti ve kutsal değerlimiz için canını feda etmeyi göze almış insan demektir. Atatürk kahramandır. Sadece savaş meydanlarında değil aynı zamanda cumhuriyeti ilan ettikten sonra da kahramanlığına devam etmiş, yapmış olduğu birçok inkılap ve yürüttüğü çalışmayla insanı için, ülkemizin medeni ülkeler arasında yer alması için hep mücadele etmiştir. Savaş meydanlarındaki kahramanlığı sulh dönemi geldiğinde yaptığı reformlar, inkılaplar ve yürüttüğü sanattan kültüre, sanayiden teknolojiye her alanda yürüttüğü çalışmalarla kahramanca mücadelesine devam etmiştir. Devlet başkanıdır. Devlet kuran bir liderdir. Çok yenilikçi ve geniş ufukludur. Avrupa’nın birçok ülkesinde henüz kadının adı okunmazken kendi döneminde kendi ülkesindeki kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Harf devrimi yaparak bu insanların bilime daha hızlı adapte olması ve cahillikten kurtulması için her türlü atılımları yapmıştır. Sanayideki, savunma sanayideki yaptığı çalışmaları düşündüğünüzde, onun ne kadar geniş ufuklu, vizyonel bir lider olduğunu hepimiz görüyoruz.”

Sıradan bir lider değil

Atatürk’ün sıradan bir askeri lider ya da devlet insanı değil, yüz yıllara ve dünyaya mal olmuş bir lider olduğunun altını çizen Vali Elban, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

“Atatürk, dünya çapında kabul edilmiş bir liderdir. Döneminde ve döneminden sonra insanlık O’nun, her haliyle çok iyi bir lider olduğunu kabul etmiştir ve hala kabul ediyorlar. Atatürk, tüm mazlum milletin umududur. Onu izlemişler, O’nun yolunda bağımsızlık mücadelesi vermişlerdir. Atatürk, milleri tarafından çok sevilen bir liderdir. Çok iyi lider olursunuz, çok güzel işler yaparsınız, ülkenizi ve milletinizi kalkındırırsınız. Ama milletinizin bunu anlaması, kabul etmesi ve sizi sevmesi ise ayrı bir özelliktir. Dolayısıyla ebediyete intikalinin üzerinden 86 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün hepimiz yeni cenaze törenindeymiş gibi kendisini rahmetle anıyoruz. O kadar seviyor ki bu millet kendisini hep onun eserlerini, ilkelerini ve yapmış olduğu inkılapları yaşatmaya çalışırken onu canlı göremediği için hep özlemle andı. Atatürk, tarihe mal olmuş tüm liderlerden farklı ve müstesna yeri olan bir liderdir. Dolayısıyla biz de böyle bir lidere sahip olan bir millet olarak onun gösterdiği ilkeler doğrultusunda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarıp onları geçmek zorundayız. Gösterdiği hedefe ulaşmak ve aşmak için çaba göstermek zorundayız. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve özlemle anıyorum.”

Sevdiği türküler ve orotoryoyla anıldı

Törende ayrıca Atatürk için onun sevdiği türküler seslendirilirken  “O Mustafa Kemal” Oratoryosu da sahnelendi.

Kaynak: ANKA