Karneler alındı, sömestr tatili başladı! Çocuklar tatilin tadını çıkarırken, ebeveynler de onların hem eğlenip hem öğrenebileceği en iyi yerleri keşfetmek için araştırmalarına hız verdi. İzmir, her zaman ailelere unutulmaz ve eğitici deneyimler sunan bir tatil rotası olmayı sürdürüyor. Çocukların yeni keşifler yapacağı, keyifli anılar biriktireceği 5 harika mekan, minik gezginlerini bekliyor. İşte İzmir'de çocuklar için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler...

5 masa ile başladı dünyaya ün saldı: İzmir'in ünlü lokantası adını Michelin Rehberi'ne yazdırdı 5 masa ile başladı dünyaya ün saldı: İzmir'in ünlü lokantası adını Michelin Rehberi'ne yazdırdı

Arkas Mattheys Köşkü

Mattheys Köşkü, 1780 yılında İngiliz mimar John Maltass tarafından inşa edilmiş ve tarihi boyunca önemli konuklara ev sahipliği yapmıştır. 1922 yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de ziyaret ettiği köşk, tarihi önemini koruyarak günümüze ulaşmış durumdadır. Mattheys Köşkü, 20. yüzyılın başlarına ait önemli anılara ev sahipliği yapmaktadır. Hortense Wood’un günlüğünde, “Bornova’da bir ev” olarak bahsedilen ve çok odalı, büyük bir köşk olarak tanımlanan bu yapı, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini tartıştığı mekanlardan biri olarak dikkat çekmektedir. Restorasyonun ardından köşk, hem tarih meraklıları hem de kültürel mirasa ilgi duyanlar için yeni bir ziyaret noktası olacaktır. 

Efes Deneyim Müzesi

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Efes Antik Kenti, geçmişten günümüze kadar insanlık tarihinin en iyi korunmuş arkeolojik alanlarından biri olarak dikkat çekmektedir. Efes'in tarihini, kültürünü ve günlük yaşamını daha yakından keşfetmek isteyen ziyaretçiler, Efes Antik Tiyatrosu'nun hemen karşısında bulunan Efes Deneyim Müzesi'nde eşsiz bir yolculuğa çıkmaktadır.

Efes Deneyim Müzesi, "immersive" teknolojiler kullanarak, ziyaretçilerine antik kentteki günlük yaşamı ve kültürel mirası zengin bir görsellikle sunmaktadır. Bu teknolojiler, izleyicileri tamamen içine çeken, görsel ve işitsel bir deneyim yaratarak, Efes’in tarihini keşfetme fırsatı sunmaktadır. Ziyaretçiler, 16 farklı dilde anlatılan Efes’in hikayesiyle antik dünyaya adım atmaktadır.

Müze, Efes’in tarihi ve kültürel zenginliklerini modern bir biçimde yansıtmaktadır. Görsel anlatımlar, ziyaretçileri şehrin caddelerinden festivallerine, tapınaklarından evlerine kadar farklı dönemlerdeki yaşamla buluşturmaktadır. Üç farklı salonda sunulan görsel hikayeler, şehri kuran Androklos’tan Kleopatra ve Marcus Antonius’a, Artemis’ten Aziz Pavlus’a kadar Efes’in ünlü figürlerini tanıtmaktadır.

Atatürk Müzesi

İzmir'in tarihi dokusunda önemli bir yer tutan Atatürk Müzesi, 1875-1880 yılları arasında halı tüccarı Takfor tarafından özel bir konut olarak inşa edilmiştir. 9 Eylül 1922'de Türk ordusunun İzmir'e girişiyle terk edilen bina, kısa sürede hazineye devredilmiş ve Türk ordusunun karargahı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Atatürk'ün İzmir İktisat Kongresi'ni topladığı 17 Şubat 1923 tarihinde, bu tarihi binada kişisel çalışmalarını sürdürdüğü bilinmektedir. Kongre sonrası karargâhın başka bir yere taşınmasının ardından, bina 1923'te Naim Bey'e otel olarak kiralanmıştır. 13 Ekim 1926'da İzmir Belediyesi tarafından satın alınan bina, Atatürk'e hediye edilerek bazı yeni eşyalarla donatılmıştır. Atatürk, 1930-1934 yılları arasında İzmir'e her gelişinde bu evde kalmıştır.

Atatürk'ün vefatının ardından, bina 1938'de kız kardeşi Makbule Baysan'a devredilmiş ve 25 Eylül 1940'ta İzmir Belediyesi tarafından müze olarak kullanılmak üzere istimlak edilmiştir. Müze, 11 Eylül 1941'de halkın ziyaretine açılmıştır. 5 Ekim 1962'de "Atatürk İl Halk Kütüphanesi ve İzmir Şehri Atatürk Müzesi" adını alarak daha geniş bir işlev kazanmış, 28 Aralık 1972'de ise müzenin mülkiyeti İzmir Arkeoloji Müzesi'ne devredilmiştir. Yapının restore edilmesinin ardından, 29 Ekim 1978'de "Atatürk ve Etnografya Müzesi" olarak yeniden ziyarete açılmıştır. Ancak, 13 Mayıs 1988'de etnografik eserlerin yeni Etnografya Müzesi'ne taşınmasının ardından müze sadece Atatürk Müzesi olarak anılmaya başlanmıştır.

Bornova Aşık Veysel Buz Sporları Salonu

İzmir’in Bornova ilçesinde yer alan Aşık Veysel Rekreasyon Alanı, 2010 yılından itibaren şehrin en önemli spor, eğlence ve sanat merkezlerinden biri haline gelmiştir. 125 bin m²’lik geniş yeşil alanı, 5 bin kişilik açık hava tiyatrosu, kafeteryalar ve spor sahaları ile dikkat çeken alan, çok yönlü özellikleriyle vatandaşların ilgisini çekmektedir.

Özellikle Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda yer alan olimpik buz sporları salonu, 1.819 kişilik seyirci kapasitesine sahip tribünleriyle büyük organizasyonlara ev sahipliği yapmaktadır. Ailenizle sömestr kaçamağı için en ideal rotalardan biri olarak öne çıkmaktadır. Sporseverlerin ve sanat tutkunlarının uğrak noktası olan bu alan, bisiklet ve yaya yolları, mini futbol, basketbol ve tenis sahaları ile aileler için çeşitli aktiviteler de sunmaktadır. Doğayla iç içe bir atmosferde zaman geçirmek isteyenler için çocuk oyun alanları ve gölet de mevcuttur. İzmir’e değer katan Aşık Veysel Rekreasyon Alanı, hem spor hem de kültürel etkinliklerde önemli bir rol oynamaya devam etmektedir.

İzmir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi

İzmir'de arkeolojik mirası koruma ve sergileme amacıyla kurulan ilk müze, 1927 yılında Basmane semtinde yer alan Ayavukla (Gözlü) Kilisesi'nde ziyarete açılmıştır. Bu müze, üç yıl süren eser toplama ve derleme çalışmalarının ardından, şehre önemli bir kültürel değer kazandırmıştır. Ancak, zaman içinde çevredeki antik kentlerden gelen eserlerin artan sayısı, ikinci bir müzenin açılmasını gerektirmiştir.

Ancak, müze koleksiyonlarının büyümesi ve eser sayısının 5000’in üzerine çıkması, daha modern ve geniş bir mekânın gerekliliğini doğurmuştur. Bu ihtiyaç doğrultusunda, Konak ilçesindeki Bahribaba Parkı içinde yeni bir müze binası inşa edilmiştir. İzmir Arkeoloji Müzesi, 11 Şubat 1984 tarihinde modern yapısıyla ziyarete açılmıştır.

Yeni müze binası, geniş teşhir salonları, laboratuvarlar, depolar, fotoğrafhane, kitaplık ve konferans salonları gibi bir müzede olması gereken tüm altyapıyı sunmaktadır. Eserler, müze binası içinde ve bahçede sergilenmektedir. Üç katlı binada, arkeolojik zenginlikleri daha verimli bir şekilde sunabilmek için koleksiyonlar, farklı bölümler halinde düzenlenmiştir.

Muhabir: DUYGU BAKKALOĞLU