Pınar Gültekin’in katili Cemal Metin Avcı’ya verilen cezanın Yargıtay tarafından bozulması, kadın örgütlerinden büyük tepki topladı. İzmir'de Mor Dayanışma ve Kampüs Cadılar, Karşıyaka'da yaptıkları yürüyüşle kararın ardından adalet çağrısını yineledi. "Pınar’a söz, kadınlar adaleti sağlayacak" pankartı taşıyan kadınlar, hukuki sürecin kadın katillerini koruyan bir adalet anlayışını içerdiğini belirterek, tepkilerini sokaklarda dile getirdi.
Yargıtay kararı kadınları sokağa döktü
16 Temmuz 2020’de Muğla’da Pınar Gültekin’in Cemal Metin Avcı tarafından katledilmesinin ardından yerel mahkeme, Avcı’ya "tasarlayarak ve canavarca hisle kasten öldürme" suçundan ceza vermişti. Ancak Yargıtay, verilen cezayı bozarak, kadına yönelik şiddet ve cinayet suçlarıyla ilgili tepki çeken bir karara imza atmış oldu. Kadın örgütleri, bu karara karşı büyük bir öfke gösterdi.
Kadınlardan adalet yürüyüşü
Karşıyaka İzban önünde bir araya gelen Mor Dayanışma ve Kampüs Cadılar üyeleri, "Pınar’a Söz Adaleti Kadınlar Sağlayacak" yazılı pankartla, Yargıtay’ın kararına karşı bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca sık sık “Pınar’ın Hesabı Sorulacak”, “Kadın Cinayetleri Politiktir” ve “İnatla, Kararlılıkla, Mücadeleyle” gibi sloganlar atıldı.
Pınar'a söz kadınlar adaleti sağlayacak
Yürüyüşte konuşma yapan Deniz Uslu, 2020 yılında yaşanan korkunç cinayeti hatırlatarak, Yargıtay’ın kararını kabul etmediklerini dile getirdi. Uslu, "Bir kadın katilinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması için daha ne gerekiyor?" diyerek, kadın cinayetlerine karşı mücadelelerinin süreceğini vurguladı. Pınar Gültekin’in katilinin hak ettiği cezanın verilmemesinin, kadınlara yönelik şiddeti göz ardı eden bir yaklaşım olduğunu belirten Uslu, "Pınar’a söz, kadınlar adaleti sağlayacak" diyerek, kadınların sokaklarda adalet için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Bu mu aile yılı dediğiniz?
Uslu, konuşmasında yalnızca yargı kararını eleştirmekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye’deki genel kadın hakları durumunu da sorguladı. Kadınların şiddetle mücadele etmek için karakollara başvurduklarında geri gönderilmelerinin kabul edilemez olduğunu belirten Uslu, “Kocandır, abindir, babandır diyerek kadınları şiddetle karşı karşıya bırakan bir sistem var. Şimdi de 2025’i aile yılı ilan ettiler. Bu mu aile yılı dediğiniz?” diye sordu.
