İzTV’de Nil Kahramanoğlu’nun sunduğu Gündem Özel’in konuğu Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan oldu. Aslan, Suriye’deki Alevi katliamı ve yerel yönetimlerin Alevilerin taleplerine yaklaşımı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Alevilere bakışını biliyoruz
Aslan, “HTŞ rejimi ele geçirdikten sonra orada yaşayan Alevilerin kaygıları daha da arttı. Biz de bunu uluslararası alanda dile getirdik. Ardından Meclis’te partileri gezip durumu dile getirdik. Özellikle Dışişleri Bakanlığı nezdinde orada herhangi bir katliam yoksa gidip yerinde görmek istediğimizi söyledik. Birleşmiş Milletler’e yaptığımız çağrıda mal ve can kaygısı taşıdığımızı söyledik. Bu konunun takipçisi olacağız” diye konuştu. Aslan ayrıca, “Alevilerin Türkiye’de bu zamana kadar verdiği hak mücadelesini ve bu ülkeyi yönetenlerin Alevilere bakışını biliyoruz. Suriye’de Alevilerle ilgili endişelerimizi dile getirdikten sonra sosyal medyada Alevilere yönelik kin ve nefret ortaya çıktı. Bunu yapanların iktidar partisi yanlısı ve medyası olduğunu gördük. Kaygımızda ne kadar haklı olduğumuz gördük” dedi.
Hizmetler lütuf değil
Yerel yönetimlerin Alevilerin taleplerini karşılarken ‘lütufta bulunuyormuş’ tavrı takındıklarını belirten Aslan, “Merkezi yönetimin Alevilere bakışı neyse istisnalar hariç yerel yansımaları da o oluyor. Alevilerin bir talebi olduğunda çoğunlukla yasal mevzuatı bahane ederler. İzmir’de Alevilerin yaşadığı sorunlar her yurttaşın yaşadığı sorunla aynı. Belediyeler Kanunu değişti. Belediye; sınırları içindeki okul, cami, kilise ve sinagogların bakım ve onarımını yaptığı gibi cemevlerininkini de yapacak. Ancak birkaç belediye dışında tam anlamıyla hayat bulmadı. Başkan Cemil Tugay ile ABF’yi temsilen iki kez görüştük. Cemevlerinin mevcut sorunlarını ve Alevi toplumunun belediyelerden beklentilerini anlattık. Cemil Başkan nezdinde İzmir’deki tüm başkanlardan beklentimiz şu; artık süslü cümlelere karnımız tok. Gerçek anlamda icraata ihtiyacımız var. Diğer ibadethanelere ne tür hizmet yapılıyorsa cemevlerine de yapılan hizmetin aynı olduğunu, bir lütuf olmadığını anlamalarını bekliyoruz. Bazı belediyeler cemevinin bir talebini yerine getirince sanki bir lütufta bulunmuş gibi hegemonya oluşturmaya çalışıyor. Bundan vazgeçmelerini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
