Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyeleri İzmir'de vergilendirmelere ve belirlenen yeni asgari ücret rakamına tepki gösterdi. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "Gelirde adaletsizlik yetmezmiş gibi vergide de adaletsizlik sürüyor. Vergide adalet olmadan, gelirde adalet olmaz. O nedenle yıllardır vergide adalet için mücadele ediyoruz. 'Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alın' diyoruz" ifadesini kullandı.

Dünyanın en adaletsiz vergi sistemi Türkiye’de

SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde toplanan DİSK üyeleri, "Vergide adalet istiyoruz", "İnsanca bir yaşam istiyoruz", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganları atarak, "İnsanca ücret vergide adalet" yazılı pankart açtı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, şunları kaydetti:

"İşçiler, emekçiler, emekliler olarak her gün daha fazla yoksullaşıyoruz, yüksek enflasyon karşısında alım gücümüz eriyor. Biz hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında yaşam mücadelesi verirken şirketler kasalarını dolduruyor. Türkiye, dünyada ücretlerin en düşük olduğu ve gelir dağılımının en adaletsiz olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Gelirde adaletsizlik yetmezmiş gibi vergide de adaletsizlik sürüyor. Vergide adalet olmadan, gelirde adalet olmaz. O nedenle yıllardır vergide adalet için mücadele ediyoruz. 'Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alın' diyoruz. Ancak ülkeyi yönetenler patronları kolluyor, vergi deyince akıllarına işçi, emekçi, emekli geliyor.Dünyanın en adaletsiz vergi sistemi Türkiye’de. Vergi gelirlerinin büyük bölümünü KDV gibi dolaylı vergiler oluşturuyor. Bu adaletsiz vergileri zengin de fakir de, işçi de patron da aynı oranda ödüyor. Emekçiler açısından bambaşka bir durum yaşanıyor. İşçiler, emekçiler olarak gelirimizden alınan vergilerdeki adaletsizlik büyüyor. Biz işçiler ücretlerimizi almadan peşin peşin yüksek oranlarda gelir vergisi öderken zenginler ve patronlar için sürekli vergi afları çıkıyor. Bir kararname ile bir gecede büyük şirketlerin vergileri siliniyor. Bu da yetmiyor. Vergi dilimleri bilerek düşük belirleniyor. Bu yüzden ücretiyle geçinen bizler, yıl içerisinde sanki zengin olmuşuz gibi devamlı bir üst vergi dilimine giriyoruz. 2000 yılında ilk vergi dilimi brüt asgari ücretin 22 katıydı. Bugün ise yılda toplam 5,5 asgari ücret alınca üst vergi dilimine giriyoruz ve daha çok vergi ödüyoruz. 2000 yılında 2 bin 500 TL olan ilk vergi tarife dilimi yeniden değerleme oranına göre artırılsaydı 2024’te 110 bin TL değil, 288 bin TL olmalıydı. Yani yılda brüt 288 bin TL kazanan işçi, yüzde 15 oranında vergi ödeyecekti; ancak bugün yüzde 27 oranında vergi ödüyor. Vergi dilimleri düşük belirlendiği için işçinin vergi yükü artıyor."

Taleplerini dile getirdiler

Sarı, "Taleplerimiz nettir; Gelir vergisi ilk dilim oranı ücretlilerde yüzde 10’a düşürülmelidir. Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artırılmalıdır, Asgari ücret vergi istisnası çalışanlar lehine uygulanmalıdır, Patronlara sağlanan 5 puan SGK prim desteği işçilere de sağlanmalıdır, Çağ dışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır" diye konuştu.

Sarı, "Asgari ücret Çarşamba günü 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Yani maskeli balonun gerçek yüzleri bu ülkenin emekçilerini açlığa, yoksulluğa iteklemektedir. Çoklu yoksullaştırma programı içerisinde derin yoksulluk içerisinde biz emekçileri bu yoksulluk cinayetinin içerisine sürüklemek isteyen iktidara karşı tüm sendikalar beyaz yakalı mavi yakalı demeden genel grevi genel direşi acilen örgütlenmeli ve Ankara'da olacak Tandoğan mitinginde tüm emekçilerin katılımını sağlamak için acil eylem planı yapılmasını buradan ifade ediyorum" dedi.

Kaynak: ANKA