İzmir'in doğusunda yer alan Bayındır, tarihi ve coğrafi konumuyla dikkatleri üzerine çekmektedir. Kuzeyde Kemalpaşa, batıda Torbalı, güneyde Tire, doğuda Ödemiş ve kuzeydoğuda Manisa ile çevrili olan ilçe, Kral Yolu üzerindeki Efes-Sard güzergahında stratejik bir nokta olarak öne çıkmaktadır.
Arkeolojik bulgular, M.Ö. 2000'li yıllarda Hititlerin, ardından Frigya ve Lidyalıların, Roma ve Doğu Roma İmparatorluğu'nun bölgede etkili olduğunu gösteriyor. 1084 yılından itibaren Selçuklu, ardından Aydınoğulları Beyliği ve 1425'ten itibaren Osmanlı egemenliği altına girmiştir. Bu tarih, Bayındır'ın kültürel zenginliğini oluşturmaktadır.
Bayındır, sağlık turizminden tarihi ve doğal güzelliklere kadar birçok deneyim sunar. Bayındır Kaplıcaları, 54 derece sıcaklığındaki termal sularıyla dikkat çeker. Ayrıca, tarihi Osmanlı evleri, Bayındır Müzesi ve 1871 yılında inşa edilen Eski Hükümet Konağı, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunmaktadır.
Hacı Sina Camii, 19 kubbesiyle önemli bir durakken, 16. yüzyıldan kalma Eskici Dede Türbesi ise tarih meraklıları için ilgi çekici bir nokta olarak öne çıkar. Bayındır’ın organik ürün pazarı da doğal lezzetleri deneyimlemek isteyenler için vazgeçilmez bir durak olarak öne çıkar.
Bayındır'ın adı nereden geliyor?
İzmir'in semtlerinden biri olan Bayındır, adını Oğuz boylarındaki Bayındır grubundan almıştır. Bayındır, 14. yüzyılın başlarında Selçukluların Anadolu’ya gelişi ile birlikte Orhan Gazi tarafından Üçoklar Türkmen Boyu’nun adıyla yeni bir yerleşim yeri olarak kurulmuştur.
Tarihi kaynaklar arasında yer alan Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi, Bayındır’ın “Paşa Hası” statüsüne sahip olduğunu belirtmektedir. Tapu kayıtları ise bu bölgenin, II. Selim’in şehzadeliği döneminde kendisine verildiğini, padişah olduktan sonra damadı Sadık Paşa’ya bağışlandığını ortaya koymaktadır.
Şemsettin Sami’nin Kamus-Ül Alam ansiklopedisinde, Bayındır’da 28 cami, bir medrese ve iki Hristiyan okulu bulunduğu, Aydın vilayetine bağlı İzmir Sancağı’nın bir kazası olarak 400 kadar nüfusa sahip olduğu bilgisi yer almaktadır. Ancak bu okullar günümüze ulaşmamıştır.
Bayındır, önceleri nahiye merkezi olarak faaliyet gösterirken, 1871 yılında belediye, 1875 yılında ise ilçe merkezi olma statüsüne kavuşmuştur. İlçe, 30 Mayıs 1919’da Yunan işgali altına girmiş ve bu işgal, 4 Eylül 1922’de sona ererek Bayındır kurtarılmıştır.