Batuhan KAYA/İz Gazete- CHP’li Bayraklı Belediyesi, belediyeye bağlı Kadın Sığınma Evi’ni kapattı, belediye bünyesinde faaliyet gösteren kreşlere ise ciddi bir zam yaptı. Bayraklı Belediyesi’nin aldığı kararlardan sonra Türkiye İşçi Partili kadınlar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın makamının da bulunduğu Egemenlik Evi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Belediyesi’nin kadın müdürlüklerinde uzun görev yapan psikolog, sosyolog ve sosyal hizmetleri çalışanlarının görev yerlerini de değiştirmesine tepki gösterildi. TİP’li kadınlar adına basın açıklamasını, Leyla Kayagil okudu.
“Belediyeler mücadeleye sırtını döndü”
Kayagil, belediyenin kadın mücadelesine sırtını döndüğünü ifade ederek, “Saray rejiminin yaratmak istediği, güçsüz, erkeğe mahkûm kadın figürünün gerçekleşmemesi için tüm gücümüzle savaşırken, bu haklı mücadelede yanımızda görmeyi beklediğimiz, aynı mücadele içinde olduğumuzu düşündüğümüz yerel yönetimlerin tıpkı Sarayın Belediyeleri gibi ilk bizden, çocuklarımızdan ve tüm ezilenlerden vazgeçmesi mücadeleye sırtını dönmektir” dedi.
“Tasarruf etmek için bizim canımızdan mı vazgeçiyorsunuz?”
Bayraklı Belediyesi’nin “tasarruf” gerekçesiyle Kadın Sığınma Evi’ni kapattığını söyleyen Kayagil, belediye yönetimine “Tasarruf etmek için bizim canımızdan mı vazgeçiyorsunuz?” diye seslenerek, “5393 Sayılı Belediye Kanunu’na göre nüfusu 100 bini geçen belediyeler sığınak açmak zorundadır. Fakat bu zorunluluğa rağmen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre halihazırda Türkiye’de 149 kadın sığınma evi vardır. Saray belediyeleri bu zorunluluğu yerine getirmek konusunda isteksizken CHP belediyeleri de kadını zayıflatan erkeğe mahkûm kılan bu uygulamaya tasarruf gerekçesiyle eşlik etmeye başlamıştır. Eylemleriniz Saray Rejimi ile bir olmuşken kadın mücadelesine ÇARE olduğunuza inanmamızı beklemeniz mümkün mü? Tasarruf etmek için ilk vazgeçeceğiniz bizim canımızsa Saraydan farkınız nedir?” diye konuştu.
“Kadın müdürlüklerinde çalışanların yerleri değiştirildi”
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Belediyesi’nde de kadın müdürlüklerinde çalışan personellerin yerinin değiştirildiğini söyleyen Kayagil, “Kadına şiddetle mücadelede “ÇARE” olma rolünü üstlendiğini iddia eden bir partinin mensubu olan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 25 Kasım’da “6284 Sayılı Yasayı Uygula Şiddeti Önle!” sloganları içeren görselleri tüm sosyal mecralarda paylaşırken, İstanbul Sözleşmesinin ve 6284 Sayılı Yasanın şiddet mağdurunu korumaya yönelik hükümleri kapsamında, yerel yönetimlerce barınma olanağının sağlanması ve mağdurların psikolojik, hukuki, mesleki ve sosyal danışmanlık alması için kurulmuş kadın müdürlüklerinde uzun yıllardır gönülden hak temelli mücadele veren psikolog, sosyolog ve sosyal çalışmacıların görev yerlerini değiştirmiş ve başka müdürlüklere göndermiştir. Aynı uygulama Çiğli Belediyesinde de gerçekleştirilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Kreş zammı kayıt sildirmelere neden oldu”
Ayrıca Bayraklı Belediyesi’nin kreş fiyatlarını 4 bin TL’den 12 bin TL’ye çıkardığını kaydeden Kayagil, “Kadın mücadelesinde geri adım atan bu belediyeler, çocukların eğitimde fırsat eşitliği mücadelesinde önemli bir yeri olan belediye kreşlerinde de sosyal adaletsizliğin giderilmesi amacından sapmıştır. Yine Bayraklı Belediye başkanı yönetime geldikten sonra 4 bin TL olan kreş ücretini 12 bin TL’ye çıkarmış ve yaşamakta olduğumuz zor ekonomik koşullarda gerçekleşen bu fahiş artış, birçok ailenin kreşten çocuklarının kaydını sildirmesine sebep olmuştur. Zaten yaşıtlarıyla eşit koşullara sahip olmayan bu çocukların eğitimlerindeki en önemli dönem heba edildiği gibi anneler de çalışma hayatından uzaklaşmış ve ekonomik olarak güçsüz hale gelmiştir” şeklinde konuştu.
“Sosyal belediyeciliğin içini boşalttılar”
Kayagil, CHP’li belediyelerin sık sık vurguladığı “sosyal belediyecilik” anlayışının, İzmir’de içinin boşaltıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Kadınların, çocukların, engellilerin ve tüm ezilenlerin, yok sayılanların kendilerini güvende ve devlet koruması altında hissedemedikleri bu coğrafyada tüm bu dertlere ÇARE olacağını iddia eden yerel yönetimlerin birincil görevi sosyal eşitliğin sağlanmasıdır. Özellikle ihtiyaçlı kesimin hak temelli mücadelelerinden tasarruf gerekçesiyle uzaklaşmak, CHP’nin her fırsatta dile getirdiği sosyal belediyeciliğin içini boşaltmak, kadının, çocuğun canına parayı tercih etmek mücadeleye sırtını dönmektir. Kadınların, çocukların, engellilerin canından, haklarından tasarruf uğruna bu kadar kolay vazgeçen her belediyeden hesap sormaya devam edeceğiz.”