İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ)'nde 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası sebebiyle ‘Hayatı Bırakma’ konulu söyleşi düzenlendi. Meme kanseriyle girdiği savaşı kazanan Hürriyet Gazetesi yazarı Fulya Soybaş’ın moderatörlüğündeki söyleşide, kolon kanserini yendikten sonra Türkiye ve Avrupa şampiyonalarında madalyalar kazanmayı başaran yüksek atlama Türkiye eski rekortmeni ve master milli atlet avukat Aycan Kurtcan, prostat kanserini yenerek kendi yaş grubunda Türkiye rekorunu kırmayı başaran veteran atlet Murat Sağlam ile Prof.Dr. Baha Zengel konuşmacı olarak yer aldı.
Ölüm demek değil
Kendi hayat hikayesini anlatarak sözlerine başlayan Fulya Soybaş, “2 buçuk yıl önce meme kanseri tanısı aldım. 30 radyoterapi gördüm. Koltuk altıma atlamıştı. Meme içi boşaltıldı meme protezi takıldı. Hala onun duygusallığı yaşıyorum. Bunu kendime bile itiraf etmek çok zordu. Her 8 kadından biri meme kanseri. Yarın siz de olabilirsiniz. Umutsuzluğa kapılmayın artık kanser eşittir ölüm demek değil” ifadelerini kullandı.
7 Türkiye 2 Balkan rekoru
Kolon kanserini yendikten sonra Türkiye ve Avrupa şampiyonalarında madalyalar kazanmayı başaran yüksek atlama Türkiye eski rekortmeni ve master milli atlet avukat Aycan Kurtcan da hastalığı karşısında umutsuzluğa hiç kapılmadığını ifade ederek, “Kolon kanseri teşhisi konulduğunda 3 yarışım vardı. Doktorum, daha büyük bir operasyona hazırlanmam gerektiğini söyledi. Avrupa yarışına kanserli olduğumu öğrendiğimde girdim. O travma ile Avrupa Şampiyonu oldum. Doktoruma madalyamı gösterdim. Çok şaşırdı. Hastalığım devam ederken, 7 Türkiye 2 Balkan rekoru kırdım” şeklinde konuştu.
Spor sayesinde galip geldim
Prostat kanserini yenerek kendi yaş grubunda Türkiye rekorunu kırmayı başaran veteran atlet Murat Sağlam da ilk kanser olduğunu duyduğunda dünyasının yıkıldığını ancak hayata tutunduğunu ifade etti. Sağlam, “50 yaşından sonra dağ yürüyüşlerine falan katılmaya başladım. Atletizm ile tanıştım. Bana gel sende yarış dediler. Yarışa katıldım birincilikler elde etmeye başlayınca spor hayatım da başladı. Kan vermeye gitmiştim, bana ürolojiye gitmem gerektiğini söylediler sonrasında prostat kanseri teşhisi konuldu. Dünyam durmuş gibi hissettim, inanmak istemedim. Spora devam ettim, Türkiye şampiyonu oldum. Asla kanser hastalığına yakalanan kişiler de korkmasınlar. Ben spor sayesinde galip geldim. Mutlaka herkesin kontrollerini yaptırmalarını tavsiye ederim” diye konuştu.
Erken tanı çok önemli
Prof. Dr. Baha Zengel, kanser hastalığında erken teşhisin önemine dikkat çekerek, erken tanı konulan kişinin yaşam oranının yüzde 99 artığını söyledi. Kanseri bir kronik hastalığa benzeten Prof. Dr. Zengel, şunları kaydetti:
“Bu hastalıkta tedaviler çok önemli. Bizim toplumuzda şöyle bir kaygı var Kanser oldum her şey bitti. Hiçbir şey yapamayacağım gibi bir algı var. Bugünkü tedaviler ile kanseri bir kronik hastalık gibi kabul ediyoruz. Nasıl tansiyon hastası ilaçlarını kullanıp normal yaşantısına devam ediyorsa bir kanser hastası da aynı şekilde ilaçlarını aldıktan sonra yaşamına devam edebilir. Kanserde erken tanı çok önemli. Meme kanseri kadınlarda en sık görülen hastalıklardan biri. Maalesef her 8 kadından biri bu hastalığa yakalanıyor. Özellikle ailemizde bir kişi kanser olduysa mutlaka belli bir yaştan sonra kontrollerin yapılması gerekiyor. Erken tanı ile yaşam şansı birinci evre kanser tedavisi için yüzde 99’un üzerinde”
Öte yandan, ulusal kanser haftası nedeniyle, hastanenin girişine KETEM (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi) tarafından açılan stantlarda bilgilendirmeler yapıldı. Hafta boyunca dağıtılan broşürlerle erken tanının önemi aktarıldı. Etkinlikler kapsamında, İEÜ Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nin giriş kapısına LÖSEV karavanı kuruldu. Karavanda bulunan çanta, anahtarlık, bardak, çikolata gibi ürünler, geliri lösemi hastası çocukların tedavisinde kullanılmak üzere satıldı.