Osteoporoz, kemik yapısındaki kalsiyum miktarının azalması ve kemik kütlesinde düşüş ile karakterize edilen bir hastalık olarak bilinmektedir. Uzmanlar, bu durumun özellikle 50 yaş üzeri kadınların üçte birinde ve erkeklerin beşte birinde görüldüğünü belirtmektedir. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Tufan Özdem, osteoporozun menopoz sonrası kadınlarda ve yaşlılarda daha sık karşılaşıldığını ifade etti.
Dr. Özdem’e göre, kemik erimesi, vücudun yapısal özelliklerinden kaynaklanarak zamanla omurga deformasyonlarına, boy kısalmasına ve kamburlaşmaya neden olabilmektedir. Ayrıca, yaşlı bireylerde sık karşılaşılan kalça kırıkları ve bu kırıklara bağlı gelişebilecek ciddi komplikasyonlar da osteoporozun tehlikeleri arasında yer almaktadır. Özellikle travma sonrası oluşabilecek kalça kırıkları, pıhtı atma riskini artırarak daha ağır sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Tedavi sürecinde egzersiz, kalsiyum açısından zengin besinler ve güneşlenme gibi faktörlerin önemine dikkat çeken Dr. Özdem, D vitamini seviyelerinin korunmasının da kritik olduğunu vurguladı. Düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla kemik sağlığının korunabileceğini belirten Özdem, osteoporoz tanısı konan hastalarda erken dönemde koruyucu tedavilerin başlatılması gerektiğini ifade etti.
Egzersizin sadece kemik sağlığı değil, kas güçlendirme açısından da önemli olduğunu dile getiren Dr. Özdem, bu sayede kırıklara karşı koruyucu bir rol oynandığını ifade etti. Osteoporoz tedavisinde ilaçların yanı sıra düzenli egzersiz programları ve gerekli görüldüğünde korseler ile kemik güçlendirme uygulamaları da tedaviye eklenmektedir.