CHP, 21’inci Olağanüstü Kongresi’nin ardından ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitingi düzenledi. Kurultay’da yeniden genel başkan seçilen Özgür Özel, mitingde yaptığı konuşmada, 81 ilden 973 ilçeden katılan ve “partisine kara lekeler çalmaya çalışan eli kirlilerin ağzı bozukların iftiralarına” karşı CHP’nin ne demek olduğunu gösteren delegelere teşekkür etti. Özel, konuşmasında şöyle konuştu:
“19 Mart darbesine girişenler pazar günü sabahleyin Ankara'da, Anadolu'da ve 81 ilde milletin kalktığını, CHP'li üyelerin önce davetli olduğu ‘Gelin, seçin, tarihe geçin’ dediğimiz ön seçime Cumhuriyet Halk Partili üyelere sonra yaptığımız çağrılara ‘haberdar edin, ikna edin oy kullanırken eşlik edin’ dediğimiz dayanışma sandıklarında 15 milyona yakın vatandaş dünyayı şaşırtan dünyanın gündemine oturan bir iş başardı. İşte o irade sizin iradeniz, o irade milletin iradesi, o irade patronun millet olduğunu Amasya Tamimi'nden beri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Hakimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu tüm Türkiye'ye tüm dünyaya ilan ettiğinden beri bizim peşinden gittiğimiz yol demokrasi yoludur. Biz bizim vekil sizin asil olduğunuzu ve gerçek söz sahibinin millet olduğunu bilen onu küçük görenlerin de tarihe gömüleceğini bilen bir anlayıştan geliyoruz. O yüzden 19 Mart darbesi başarısız olmuştur, o darbeye kalkışanlar bir sonraki cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanı adayımıza darbe girişiminde bulunmuş. Millet buna teslim olmamış ayağa kalkmış ve büyük bir ferasetle bastırmıştır.
Arenadaki büyük salonu talep etmek istedik, ‘üç gün sonra cevap veririz’ dediler
Biz bu partiye ön seçim kararını aldığımız ve sonra da bu ön seçimi millete açtığımız için bu ön seçimi yaptırmamaya Cumhuriyet Halk Partisi'nin içine karıştırmaya niyetli akıl cuma günü partiye kayyum atamaya da kalktı. Buraya bu partiye Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘ilk kongremiz Sivas kongresidir’ dediği bu partiye yaptığı kurultaylarla Türkiye'nin gidişatına yön vermiş, tek adam rejimini bitirmiş, demokrasi kurmuş partiye, bu ülkede işçi haklarını tanımış bir partiye, kadın haklarını tanıttığı partiye her kurultayı ve kongresi ile Türkiye'nin önünü açmış bu partiye Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisine kayyum atamaya yeltendiler. O gün kararlılıkla bir saniye bile düşünmeden kurultayın yeniden toplanmasını, kararın tazelenmesini, yalancıların yalanını ağzına tıkmasını ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin birliğini beraberliğini herkese göstermesini istedik. O gün biz o kararı verip de hızla başvurumuzu yaparken arenadaki büyük salonu talep etmek istedik. ‘Üç gün sonra cevap veririz’ dediler. Biz gazete ilanını vereceğiz üç gün sonra salon dolu diyecekler kurultayı yaptırmayı o arada yeniden kötülüğe niyetlendiler. Dedik ki ‘onlara tamah etmeyeceğiz kurultayı yapabileceğimize emin olduğumuz bir yerde yapacağız.’ ‘Ama salon zaten bin 800 kişi Biz zaten bin 300 kişi nasıl olacak bu kurultay bu kurultay nasıl izlenecek’ dedik. O zaman buraya gelen arkadaşım dedi ki ‘merak etmeyin başkanım kurultayı yaparsınız içeride kurultay konuşması konuşulur. Ekrandan televizyondan izlenir. Kurultay'da içeride bir konuşulur ama dışarıda 10 binlere konuşulur.
CHP artık evlerde oturmayan, sokaklardan çekilmeyen dinamik bir parti
İşte biraz önce yapılan seçimde delegelerimiz gerekli cevabı en iyi, en net, en sert şekilde gece gündüz partimizi yandaş kanallarda tartışanlara gerekli cevabı verdiler. Elbette zaman zaman oyunlara gelen parti içinde AK Parti'nin sarayını tartışılmasını istediği konulara girip çıkan bu tartışmalarda yanlış yapanlar da oldu ama bugünden itibaren salondaki birliktelikle seçimin sonuçları ile ve birazdan yapacağımız Parti Meclisi’nin sonuçları ile delegelerimiz bugün kullandıkları ellerindeki o listeleri kağıda geçirecek iradeyi tanıdığı yansıtacak. Sonra da o kağıdı yandaş basının ağzına tıkayacaklar ağzına. Cumhuriyet Halk Partisi artık evlerde oturmayan, sokaklardan çekilmeyen, meydanları dolduran, mücadeleyi nereye çağrılıyorsa oraya veren dinamik bir partidir. Son birkaç ayda bizlere katılan 400 bin çoğu genç yeni üyemizle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi bundan sonra her yaştan gençlerin partisinde CHP'yi kimse tutamaz. Bakın bugün bu seyircisiz kısıtlı salonun önünü dolduran sizler bu güzel pazar gününü belki de uzun kara bir kıştan sonra bu güzel havada yapılabileceğiniz pek çok iş varken ailenizle yapabilecekleriniz arkadaşlarınızla yapabileceğiniz varken sizi buraya getiren saatlerdir burada bekleten bu coşkuyu yaşatan aile olarak gördüğünüz Türkiye'nin en büyük ailesinin mensubu olmanızdır. İyi ki Cumhuriyet Halk Partisi var, canım ailem hepinizi çok seviyorum.
Bu ülkeye gönül bağı olan herkesi yanımızda görüyoruz
Bu aile Cumhuriyeti kuran ailedir. Bu partiye boşuna baba ocağı demeyiz. Elbette herkes baba ocağına doğar ama sonra kimi uzağa gider, kimi yakında kalır, kimi büyüğünü arar, kimi küçüğünü ne razı olur ama herkes bilir ki bir gün başım sıkışırsa baba ocağı oradadır. Çayı kaynamaktadır, bacası tütmektedir. İşte o baba ocağı Türkiye'nin bütün demokratlarına sosyal demokratlarının olduğu gibi muhafazakar demokratlarına, milliyetçi demokratlarına, liberal demokratlarına, Kürt demokratlarına kapıların ardına kadar açmıştır. Çünkü tapu üstünde ben de değil bir başkasındadır. Tapusunda bir tek isim yazmaktadır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir. CHP ile birlikte dikta rejimine yasaklara yoksulluğa ve güvence size isyan eden milyonlar ve biz Cumhuriyet Halk partisine tüm demokratlara davet ederken tüm siyasi partilere bir patronaj gibi bir yaklaşımda asla değiliz. En sağdan en sola kadar her görüşten ama bu ülkenin birliğine dirliğini gelecekte güzel günlerini savunan bayrağı ile sorun olmayan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu ülkeye gönül bağı olan herkesi yanımızda görüyoruz, bir görüyoruz ve diyoruz ki ‘kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz.’
Geçmişte Saraçhane'nin geçmişte mağduruyken şimdi zalim oldular
Değerli Ankaralılar siz Cumhuriyetin kurulduğu bu topraklara ev sahipliği eden buralarda yaşayan ve hepimizin gözbebeği Atatürk'ümüzün emaneti kente sahip çıkanlarsınız. Bu kentte cumhuriyetin değeri bilinir, Meclis’in değeri bilinir. Demokrasinin değeri bilinir maalesef birileri bir tren olarak gördüğü, işine gelince bindiği işine gelince indiği demokrasi treninden 31 Mart'ta indiler ve geçmişte Saraçhane'nin geçmişte mağduruyken şimdi zalim oldular. 15 Temmuz gecesinin mağduruyken darbe muhatabı iken şimdi 19 Mart darbesinin sahibi oldular. İmamoğlu tutuklanmadan önce bütün darbeciler gibi 15 Temmuz'daki FETÖ'cülerin emir aldığı yere 12 Eylül'de 'Bizim çocuklar' denilen Kenan Evren ve cuntasının emir aldığı yere bu darbenin planlayıcıları da telefon açtılar ve Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması için icazet aldılar.
Çık ve rakibine yapmaya çalıştığın darbeyi Amerika'nın icazetini alıp almadığını gözümüzün içine baka baka söyle
Buradan bütün Türkiye'ye duyuruyorum ki Amerika'da kendi içlerinde İmamoğlu'nu tutuklanacağından Trump'ın haberini vardı. Amerika'ya sorulduğu açıklamaları var ne buradan ses çıkıyor ne oradan ses çıkıyor oysa ilk günden beri söyledik darbenin planlayıcıları uygulayıcıları burada. Kimi hukuk alanında kime adliyede kimi sarayda ama hepimiz biliyoruz ki bir irtibatta okyanusun ötesinde. Şimdi bu yaptıkları için Erdoğan'a sesleniyorum, milletten oy alıp seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a değil, darbeye kalkışan cunta başkanı Erdoğan'a sesleniyorum. Çık ve bu kendinden sonraki cumhurbaşkanına rakibine yapmaya çalıştığın darbeyi Amerika'nın icazetini alıp almadığını gözümüzün içine baka baka söyle. Bunu söylemediği gibi yaptığı iş bir şeyi ortaya koyuyor. Birincisi Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarımızın masumiyetini ortaya koyuyor. Çünkü bu kötülüğü planlamış ve danışıyor. İkincisi Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını ortaya koyuyor. Amerika söylerse onay verirse ona göre gözaltı tutuklama yapacak onay vermezse serbest bırakacak. Darbenin bu yargının içeride saraya haddizatında da ta Amerika'ya kadar talimat aldığını söylüyor. Üçüncüsü de işine geldiğinde oraya buraya sataşan oraya buraya mandacı himayeci diyen Erdoğan'ın aslında Amerikan mandasının peşinde Trump'ın himayesinin peşinde olduğunu gösteriyor. Buradan cuntanın başına söylüyorum cunta başı seni yapılacak ilk seçimlerde elimizden ne Amerika kurtarır ne Trump kurtarır.
‘Kendine haritadan yer beğen’ diye Emniyet’teki görevlileri tehdit ettiler
19 Mart'taki darbe girişimini öğrenir öğrenmez İstanbul'a hareket ettim yolda bir değerlendirme yaptım her darbenin bir hedefi var. Kişi olarak Ekrem İmamoğlu bir sembol mekanı olur bu darbenin hedefi Saraçhane. O sembol bina İmamoğlu'na İstanbulluların emanetine sahip çıkmak lazımdı. Emanetin olduğu yere girdim, yedi gün boyunca oraya Tayyip Erdoğan'ın kayyumu değil de seçilmiş belediye Meclis üyelerinin içinden birileri seçilene ve emanet edilene kadar yedi gün yedi gece Saraçhane’den ayrılmadım. İşte orada ilk gece yalnız mı kalacaktık yoksa ilk gece bambaşka bir şey mi yaşanacaktı bunu bilen İstanbul Valiliği Erdoğan'ın emriyle çok sert bir kararla beş günlüğüne gösteriyi toplanmayı eylemi yasakladılar. Tarihi yarımadanın etrafı köprülerle dolu köprüleri kaldırdılar, viyadüğü kapattılar, panzerleri TOMA’ları doldurdular ve orada 10 kişi bile toplansa, ‘kendine haritadan yer beğen’ diye Emniyet’teki görevlileri tehdit ettiler. Ancak ilk gün akşam bu kadar tehdit ve yasağa rağmen önce 155 bin kişi sonra 220 bin kişi sonra 550 bin kişi pazar günü 1 milyon 200 bin kişi geldi ve darbeyi püskürttü. Türk milleti, pazar günü 15 buçuk milyonun sokaklara dökülmesi ile Saraçhane'de milyonluk gece mitingleriyle, Maltepe'de 2.2 milyonluk o inanılmaz miting ile Cumhuriyet Halk Partisi’ne ‘muhalefete yalnız değilsiniz siz mücadele ederseniz biz direnirseniz sizi bu cuntacılara yedirmeyiz’ dediler.”
