Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduğu izlenimi verildikten sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması, dün 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da ‘müşteki kurum’ sıfatıyla duruşmaya davet edildi.
Gazeteci Emrullah Erdinç duruşmayı sosyal medya hesabından an an aktardı. Erdinç'in paylaşımına göre, Narin’in 6 yaşındaki kardeşinin ifade alınması Mahkeme Başkanı tarafından iptal edildi.
Size bunu izah etmekten utanıyorum
İşte mahkemede yaşanan olaylar:
Narin’in 6 yaşındaki kardeşinin ifade alınması Mahkeme Başkanı tarafından iptal edildi.
Pedagog: Hiç annen yanınıza geldi mi? Enesler bir aradayken?
Çocuk M.E.G.: Hayır. Bir şey diyeceğim. Eren durmuyor, ikide bir gitmek istiyor, söylemek istedim.
Sanık Avukatı: Biraz hassasiyet.
Mahkeme Başkanı: Tamam, son soru.
O esnada Narin'in 6 yaşındaki kardeşi Eren ağlayıp bağırmaya başladı.
Mahkeme başkanı: Eren’i içeri alın.
Sanık avukatları: Hassasiyet.
Mahkeme başkanı: iki çocuğun da ifadesi alınmasın tamam.
Bunun üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı "Çocuğun dinlenmesi gerekiyor." dedi.
Mahkeme Başkanı sinirlendi ve ses tonunu yükselterek "Size bunu izah etmekten utanıyorum." dedi.
Ardından abi Baran Güran tekrar duruşma salonuna geldi.
Mahkeme Başkanı az önce ifadelerini iptal ettiği çocukları kastederek "Baran, kardeşlerinin yanına git" dedi.
Gerginlik yatıştı.
Sonrasında 9 yaşındaki kız çocuğu M.K.'nin ifadesi alındı pedagog eşliğinde.
Şimdi başka bir çocuk dinlenecek.
Enes eve hiç gelmedi
Salim Güran'ın 16 yaşındaki G.G. de pedagog eşliğinde dinlendi.
Pedagog: Baban kaçta çıktı?
G.G.:15.30 gibi babam çıktı.
- Nereye?
- Tarlaya gitmiş.
- Sonra ne oldu?
- Eve gelmedi.
- Sonra babanı ne zaman gördün?
- Babam eve gelmedi. Narin kaybolunca babamı aradım.
- O zaman saat kaç gibiydi?
- Karanlıktı. Yüksel yenge geldi, kalktı çaldı.
- Peki, baban 15.30 gibi evden çıktı ya, hiç telefonla konuşup sana "bir şey söyleme" dedi mi?
- Hayır.
Mahkeme Başkanı: Kendisi evden çıkmış mı hiç, babası evden çıktıktan sonra eve gelen oldu mu?
Pedagog: Peki, baban evden çıktıktan sonra siz ne yaptınız?
G.G.: Oturduk.
Pedagog: Evde kimler vardı?
G.G.: (Duyamadım.)
Mahkeme Başkanı tekrar araya girdi: Enes eve gelmiş mi, hiç sorar mısın?
Pedagog: Enes sizin evinize gelmiş mi?
G.G.: Hayır, hiç gelmedi. Ben de evden hiç çıkmadım.
Mahkeme Başkanı: G.G.'ye teşekkür ederiz. Melike'yi alalım diyerek Salim Güran'ın kızının ifadesini sonlandırdı.
Yeter, biz bir şey bilmiyoruz dedim
Pedagog, M. G.'ye sordu:
Pedagog: Narin kaybolduktan sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?
M.G.: Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi, anneme parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktım; 'Yeter, biz bir şey bilmiyoruz.' dedim.
Pedagog: Yasemin neden öyle dedi?
M.G.: Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan.
Pedagog: Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?
M.G.: Hayır, annem ona bakıyordu.
Mahkeme Başkanı: Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?
Pedagog: Narin olay günü size geldi mi?
M.G.: Kapı çaldı, 'Narin' dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17:00-18:00 diyordu.
Pedagog: Bu olaylardan sonra İstanbul'a gidip geldi. Konuştunuz mu?
M. G.: Bize geldi ama hiç konuşmadık.
Pedagog: Anneniz ya da ablanız konuştu mu?
M.G.: Hayır.
Pedagog: Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi: Enes’in ‘bu saatte görmeniz imkansız’ gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?
Pedagog sordu: Bu konuda ne düşünüyorsun?
M.G.: "Hayır, ben duymadım."
Mahkeme Başkanı, "Çocukları çıkarıp evlerine gönderebilirsiniz."
diyerek çocukların ifadesini tamamladı.
Tanık çocuklar ifade vermek için adliyeye geldi ancak duruşma salonunda değillerdi.
Adliye içerisindeki A.G.O. (Aile Gelişim Odası) odasından pedagog eşliğinde duruşmaya katıldılar.
Az önce Mahkeme Başkanı da Baran Güran'ı salona girer girmez "kardeşlerinin yanına git" diyerek AGO'ya yollamıştı.
Şimdi Narin'in İstanbul'da yaşayan anneannesi dinlenecek. Ancak, Türkçe bilmediği için Kürtçe bilen bir jandarma tercümanlık yapacak.
Anneanne, 'Ben şahit olmadım' dedi
Mahkeme Başkanı, kürsüden inerek Narin’in anneannesinin yanına geldi.
Yakın mesafeden soru-cevap şeklinde ifadesini aldı. Yanlarında tercümanlık yapan Jandarma personeli eşliğinde.
Mahkeme Başkanı kadınlar arasındaki kavgayı sordu, anneanne de ben şahit olmadım dedi. Zaten çok yaşlı olan kadını daha fazla yormadan ifadeyi bitirdi.
Salim Güran'ın eşi Melek Güran: Eşim beni aldatmaz
Simdi tanık koltuğunda Salim Güran'ın eşi oturdu.
Salim Güran’ın eşi Melek Güran soruları cevapladı.
- Eşim geldi, 'Açım' dedi, bir şeyler hazırladım. Kızların yanına gittim, kızlarım da kıyafetlerini giymişlerdi. Babalarına gösterdiler, babaları 'Çok güzel olmuş' dedi.
Hakim: Eşiniz ne yedi?
- Kahvaltılık hazırlamıştım.
- Kaç gibi çıktı?
- Hatırlamıyorum.
- Evinize başka biri geldi mi?
- Hayır.
- Enes geldi mi?
- Hayır.
- Siz dışarı çıktınız mı?
- Çıkmadım.
- Kızlarınız çıktı mı?
- Hayır, onlar da evdeydi.
- Peki, bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?
- Hayır, kesinlikle şüphelenmiyorum.
- Eşinizin bazı yönlendirmeleri oldu mu?
- Nasıl?
- Eşiniz jandarmayı yönlendirmiş Narin bulunamasın diye, iddia bu. Yaşandı mı böyle bir şey?
- Hayır.
- Dosyada şöyle bir iddia var; Kızınızın telefonu 15:39’da aranmış.
- Hayır, böyle bir şey olmadı, çarşıda aradım o kadar.
Savcı, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a sordu:
Savcı: 15:39’da neredeydiniz?
Melek Güran: Evdeydik.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a sordu:
Nahit Eren: Olay günü için demiyorum. Sen Hediye’yi 3-4 defa cevapsız kalacak şekilde başka bir zaman aradın mı?
Melek Güran: Hatırlamıyorum.
Diyarbakır Baro avukatı sordu:
Avukat: Eşiniz, sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?
Melek Güran: Eşim beni aldatmaz.
Mahkeme Başkanı: Tanığın haklarına saygı duyalım.
Avukat: Kocanız size altın hediye alır mıydı?
Melek Güran: Hayır.
Avukat: Size 600 bin liralık altın almadı mı?
Melek Güran: Hayır.
Salim Güran’ın avukatı, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a sordu:
Avukat: Çocuklarınız ile Narin oynar mıydı?
Melek Güran: Evet, hep kapıda oynarlardı.
Avukat: Peki, DNA bu yüzden bulaşmış olabilir mi?
Melek Güran: Olabilir.
Avukat: Eşiniz Narin’i öldürmüş olabilir mi?
Melek Güran: Hayır.
Sanık avukatlarından biri mikrofonu aldı ve
"Burada sistematik bir işkenceden bahsediyoruz. Hepsi korkuyor." dedi
Melek Güran’ın da ifadesi tamamlandı.
İfadesini değiştirdi
Şimdi, kuzen Birsen Güran dinlenecek.
Bazı avukatlar "Yorulduk, bayılacağız” diyerek ara istedi.
Mahkeme Başkanı, "Ben de iki katı efor sarf ediyorum. 1 saat sonra ara veririz." diyerek duruşmaya devam etti.
O sırada Salim Güran ihtiyaç molası istedi ve jandarma eşliğinde tuvalete götürüldü.
Mahkeme Başkanı Birsen Güran'a sordu:
- Salim seni yönlendirdi mi?
- Yönlendirmedi. Ben galiba kendimi yanlış ifade ettim, okumadan imzaladım, ilk mahkememde öğrendim.
- O zaman Birsen Hanım, 17:40’ta Narin’i gördün diye söylemeni Salim mi istedi?
- Hayır, olmadı. Ben ve Melike, Narin’i arıyorduk. Saat konusunu tartışıyorduk.
- Neden saat konusunu tartışıyordunuz?
- 17:40 dememenin sebebi şu; Mina geldi. Melike kardeşim kapıyı açınca… (anlaşılmadı)
19 Ağustos’ta ben, babam ve annem üniversiteye kayıt yapmaya gitmiştik. Heyecanlıydım.
- Yani Salim size 17:40 söyleyin demedi mi?
- Hayır, böyle olmadı.
- Bu olaydan sonra Salim sizi başka konuda yönlendirdi mi?
- Hayır olmadı. Ben sürekli evdeydim. 18:00’de görenler olduğunu söylemişti.
Mahkeme heyeti kendi arasında konuştu.
Diyarbakır Barosu avukatı, Birsen Güran’a sordu:
Avukat: İlk ifadenizde sorun var mıydı?
- Sorun vardı. Yüksel yengemden duyduğumu söylemiştim.
- Olaydan 8 gün sonra yine ifade veriyorsunuz, burada baskı gördünüz mü?
- Kim tarafından?
- Kötü muameleye maruz kaldınız mı?
- Kötü muameleye maruz kaldım. Beni, benim özel hayatımla… (avukat anlatmasını istemedi)
Kimseye suç duyurusunda bulunmadım, korkuyorum.
Mahkeme Başkanı avukatlara "dinlenen tanıklar salonda dursun mu?" diye sordu.
Tanıkların salonda durmasına karar verildi.
Saat 16:00'a karar mahkemeye ara verildi.