Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Aralık 2022'de Ankara'nın Çukurambar semtinde Sinan Ateş'in silahla öldürüldüğü, beraberindeki Selman Bozkurt'un ise hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olaya ilişkin soruşturmayı tamamlayarak geçtiğimiz hafta Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Mahkeme iddianameyi kabul etti. Önümüzdeki günlerde duruşma günü belirlenecek ve sanıkların yargılanma süreci başlayacak.
Sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet
145 sayfalık iddianamede tetikçi Eray Özyağci ile onu olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hakimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş'e yönelik toplu halde, iştirak halinde "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Ayrıca şüphelilerden silahlı eylemi organize ettiği iddia edilen Doğukan Çep ve eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın suça azmettiren olarak maktüle yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Adli kontrole serbest bırakılan 17 şüpheli hakkındaki işlemler de sürüyor.
Ayşe Ateş’ten tepki: Tek bir failin bile rahat uyku uyumasına müsaade etmeyeceğim
Ateş'in eşi Ayşe Ateş, hazırlanan iddianameye X hesabı üzerinden tepki gösterdi. Ateş'in yaptığı paylaşım şöyle:
"İddianame adı verilen içi boş kağıt parçasının kabul edildiğini büyük bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayım. Çocuklarım bana 'Babamızı polisler mi öldürdü' diye soruyor. Ben onlara her defasında 'Yok anneciğim, devletimizin polisleri bizi koruyor. Arkamızdan gizlice takip ediyorlar' diyorum ki devlete olan güvenlerini kaybetmesinler. Fakat bugün bir kez daha gördüm ki devletimiz ne sağımızda ne solumuzda ne önümüzde ne de arkamızda.
Bir kez daha ifade etmekte fayda var: Bedeli her ne olursa olsun hukuki mücadelemin siyasi çıkarlar sofrasına meze edilmesine izin vermeyeceğim. Başkalarının çocukları rahat uyusun diye benim çocuklarıma reva görülen gözyaşlarının, benim çocuklarımın elinden zalimce alınan çocukluk yıllarının, zehir edilen günlerinin hesabını yargı önünde tek tek soracağım. Bana ve benim çocuklarıma uyku haramsa bizim bugün bu durumda olmamıza sebep olan tek bir failin bile rahat uyku uyumasına müsaade etmeyeceğim."