Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde İzmir de yağmurlu günler yaşamaya başladı. Havaların yağmurlu geçmesi vatandaşları eve kapattı. Ama eve kapanmak istemiyorum diyen İzmirliler için yağmurlu havalarda yapılabilecek aktiviteleri sıraladık.


Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi

Oyuncakların insan hayatındaki yeri sadece oyun ile ilişkili değil. Bugün oyuncaklar özellikle antropolojik açıdan oldukça kıymetli nesneler olarak görülüyor. Yağmurlu bir günde hem kendi çocukluğunuza hem de geçmişin insanlarının çocukluk dönemlerine bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, Konak Belediye’sinin butik müzecilik anlayışının ilk örneği olan Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi tam size göre! 2004 yılında dünyaca ünlü seramik sanatçımız Ümran Baradan tarafından temelleri atılan ve 2010 yılında Sunay Akın’ın konsept danışmanlığında zenginleştirilen müzede, çeşitli ülkelerden birçok oyuncağı görebilirsiniz.

Köstem Zeytin ve Zeytinyağı Müzesi

Türkiye’nin ikinci sanayi müzesi olmasının yanında zeytinyağı müzeleri arasında da oldukça önemli bir yere sahip olan Köstem Zeytin ve Zeytinyağı Müzesi, sahip olduğu teknik donanım ve ürün zenginliği ile sizi etkileyebilir. 20 bin metrekare toplam alan içinde 5 bin 650 metrekare kapalı alana sahip müze kompleksinde, Teknoloji Müzesi, Sabun Hijyen ve Temizlik Müzesi, Modern Zeytinyağı Fabrikası ve Deposu, Zeytin ve Zeytinyağı Bilgilendirme Bölümleri, Ahşap ve Seramik Atölyeleri bulunuyor.

Resim ve Heykel Müzesi

Kurulduğu dönemden bugüne İzmir’in sanat hayatında önemli bir yer edinen Resim ve Heykel Müzesi, 9 Eylül 1952’de kapılarını ilk kez Kültürpark’ta bir galeri olarak açtı. Daha sonra ise bugün ziyaretçilerini ağırladığı Atatürk Bulvarı’na taşındı. Resim ve Heykel Müzesi’ni bu denli özel kılan niteliği kuşkusuz ki kentin sanatçılarının eserlerini sergileyebilecekleri bir alan sunuyor olması. Turgut Pura’nın müdür olmasıyla 1973 yılında bir dönüm noktası yaşayan müze, bugün sahip olduğu zengin resim ve heykel koleksiyonunu bir nebze bu döneme borçlu diyebiliriz. Yağmurlu bir günde eve kapanmak yerine, her geçen gün zenginleşen koleksiyonuyla Tanzimat'tan günümüze resim, özgün baskı, heykel ve seramik sanatının ustalarının eserlerini ziyaretçileriyle buluşturan Resim ve Heykel Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

İzmir Tarih ve Sanat Müzesi

İzmir Tarih ve Sanat Müzesi, Kültürpark içerisinde 2004’ten bu yana sanatseverleri buluşturmaya devam ediyor. Taş Eserler, Seramik Eserler ve Kıymetli Eserler olmak üzere üç ayrı bölümde ziyaretçilerine İzmir ve çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan eserleri sunan müze, her yıl binden fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Müzenin taş eserler bölümünde arkaik, klasik, Helenistik ve Roma dönemlerine ait heykel ve kabartmalarla, mezar stelleri ve diğer plastik eserler sergileniyor. Kıymetli eserler bölümünde antik dönemde kullanılan sikkeler, bronz, cam ve pişmiş toprak eserleri keşfedebilir; seramik eserler bölümündeyse İzmir ve çevresindeki prehistorik ve klasik dönem kazılarından çıkarılmış buluntuları görebilirsiniz.

Key Museum

İzmir’e renk katan ve günümüzde binlerce ziyaretçiyi ağırlamaya devam eden Key Museum yağmurlu bir günü renklendirmek için en uygun duraklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. 2015 yılında İzmir’in Torbalı ilçesinde kapılarını açan ve bugün dünya otomobil tarihine ışık tutan, Türkiye’nin en kapsamlı klasik otomobil ve motosiklet müzesi Key Museum, 6 Mayıs 2015 tarihinde kapılarını açtı. 7.000 metrekare alana kurulu olan müzede, Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından 2001 yılından beri titizlikle bir araya getirilen parçalarla farklı koleksiyonlar sergileniyor. Murat ve Selim Özgörkey’in otomobil tutkularından doğan, 7.000 metrekare alan üzerine kurulu olan müzenin ana koleksiyonunu 76 adet otomobil ve 40 adet motosiklet oluşturuyor. Bunların dışında sayısı iki bini aşan farklı ölçeklerde model otomobil, 300’ün üzerinde otomobil maskotu(kaput amblemi), otomobil temalı eşarplar ve 1900’lü yılların başından 1960'lı yıllara kadar toplanan orijinal ekipmanlar ile oluşturulmuş bir Shell Benzin istasyonunu Key Museum’da görebilirsiniz.


Atatürk Müzesi

İzmir’de bir zaman makinası gibi sizi bir süreliğine geçmişe götürebilecek müzelerden biri de Atatürk Müzesi’dir. Neoklasik tarzda 1875-1880 yılları arasında inşa edilen binanın ilk sahibi halı tüccarı Takfor Efendi tarafından konut olarak yaptırılmış. 9 Eylül 1922 sonrasında Türk ordusunun binayı karargâh olarak kullanmasının ardından 1923’te Atatürk şahsi çalışmalarını buradan yürütmüş. 13 Ekim 1926 tarihinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınarak, Atatürk’e hediye edilen bina 13 Mayıs 1988 tarihinden bu yana Atatürk Müzesi adıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. Müzenin giriş salonunda, yerde 34,5 metrekarelik Uşak halısı, sağ ve sol nişlerde mermer heykeller, büyük kristal ayna ve Atatürk büstüyle, sahanlıktaki Atatürk portresi ilk bakışta oldukça etkileyici bir yapı sunuyor. Merdiven başında aplik görevi yapan iki adet tunç şövalye heykelciği, odalardaki ve küçük salondaki 19. yüzyıl stili şöminelerle, birinci katta Atatürk'ün de kullandığı odalar bulunuyor. Toplantı salonunda, ortada yeşil çuhalı rulet masası ve etrafında, 12 adet Cosmos marka sandalye yer alıyor. Yağmurlu bir günde geçmişe yolculuğa çıkmak isteyenler için daha birçok eser sunan müzede dönemin ruhunu bütünüyle hissedebilirsiniz. (Kaynak: Visitizmir)

Editör: Özlem Çimen Durmaz