İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya taksici Selim Keleş, taraf avukatları ve hakkında hazırlanan iddianamede 'silahla yağmaya teşebbüs' suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenilen tutuklu sanık A.T. katıldı. 

“İçinde taş olduğundan haberim yoktu” 

  Duruşmada söz hakkı verilen tutuklu sanık A.T., "Ailevi sorunlarım vardı. Bildiğim bir yere gidip içki içtim. Bir süre sonra evime dönmek için yola çıktım. Taksiyi görüp bindim. Ben her akşam çocuğuma çikolata, gofret alıyordum ve her zaman yanımda bunları taşımak için poşet bulunuyordu. Alkolün etkisiyle midemi kötü hissettim ve araçtan inmek istedim. Taksi şoförüne durmasını söyledim. Durmasını istediğim yer evime yakın yer değildi. Alkolün etkisiyle yavaş hareket ediyordum. O sırada taksi şoförü arkasına döndü bende küfür ettiğini sandım. Cebimden çocuğuma çikolata aldığım poşeti çıkarıp onunla vurdum. Poşetin ağır olduğunu bilmiyordum. Poşetin içerisinde gofret, çikolata olduğunu sanıyordum, içinde taş olduğundan haberim yoktu. Elimden düşen poşete uzandım. Ama alamadım. Taksiden de başka bir şey almadım. Bu sırada elimdeki kanı fark ettim. Korku ve panikle kaçtım. Aklıma babam ve amcamın senelerce taksicilik yaptığı geldi. Ben de tutuklanmadan 3 ay öncesine kadar taksicilik yapıyordum. Üzüldüm. Olay yerine geri koştum, taksi şoförü uzaklaşıyordu. Islık çaldım, durmadı. Bende olsam bu durumda durmazdım. Olayın şokunu atamadım. Eve varıp yaşadıklarımı eşime anlattım. Alkollü olduğum için inanmadı. Ertesi gün polisler bana ulaştı. Mahkemenizden, Selim amcadan eşi ve çocuğundan özür dilerim" dedi.

"Eğer poşeti almasaydım ya ölecek ya felç kalacaktım!

Mahkeme başkanı tarafından kendisine söz verilen taksici Selim Keleş ise, "1992 yılından beridir taksiciyim. Her şey kameralarda gözüküyor. Gediz'e gideceğini söyledi ve ücretini sordu. Daha sonra Saat Kulesi’nin oraya gitmek istediğini söyleyince, 150 TL yazabileceğini söyledim. Taksinin arkasına oturdu. Sağa git, sola git gibi komutlar verdi. Sonra karanlık bir sokağa yönlendirdi. Bir tarafında yüksek bir duvar, bir tarafında yüksek bina vardı. Yolcu dur deyince biz bu durumlarda durup aracın iç lambasını yakarız. Lambayı yakmak istediğim sırada kafama darbe aldım. Eğer poşeti almasaydım ikinci darbede ya ölecektim ya da felç kalacaktım. Akabinde poşet taksinin iç tarafına düştü. Bu kez bana vurmaya başladı. Bende kendimi korumaya çalıştım. O sırada elini yan pantolon cebime attı. Bende cebimden bir şey almaması için elimle baskıladım. Baktı benden bir şey alamayacak, arka kapıdan kaçtı. Ardından inip birkaç adım attım. Sonra bu işin planlı olabileceği, birkaç kişinin daha olabileceği düşüncesiyle aracıma binip korkup uzaklaştım. Kan kaybından fenalaşıp durağımdan yardım istedim. Hastaneye kaldırıldım. Hiç kimse yanındaki poşete taş koymaz. Planlıydı. Kendimi korumasaydım beni öldürecekti. Şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. 

Kasten adam öldürmeye teşebbüsten yargılama talebi

Selim Keleş'in avukatı Sıtkı Hasan Söylemezoğlu, sanığın kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanmasını istedi. Olay görüntülerinin izletildiği sanık A.T. ise, "Ben ikinci kez vurmadım. Kemerle oynamadım. Pişmanım. Uygun görülürse adli kontrol şartıyla serbest bırakılmayı istiyorum" diye konuştu. Sanık avukatı Ali Ertan Akgül de, "Bizce eylemde yağma suçunun unsurları oluşmamıştır. Bizce eylem bu haliyle yaralama kapsamının değerlendirilmesini istiyoruz" diye konuştu.  

Şoförler Odası Başkanı destek verdi

Duruşmanın ardından İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Celil Anık, adliye önünde açıklamada bulundu. Anık yaptığı açıklamada, “Selim kardeşimizin meydana gelen hadiseden dolayı davası devam ediyor. Ona destek olmak için geldik. Bu davanın takipçisi olacağız. daha öncede Oğuz Erge ile ilgili böyle bir durum olmuştu. Kameranın faydaları burada ortaya çıkıyor. İnşallah bir daha hiçbir arkadaşımızın başına böyle bir olay gelmez” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA