Semra İĞTAŞ- Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve ülkemizden ile dünyadan opera ve bale topluluklarını sanatseverlerle buluşturan 7. Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali, bu yıl 29 Haziran - 13 Temmuz 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk’ün katılımıyla düzenlenen basın toplantısına İz Gazete olarak katıldık. Ayrıca, Tan Sağtürk ile özel bir röportaj gerçekleştirdik ve kendisine merak ettiğimiz soruları yönelttik.
Devlet Opera ve Balesi olarak ne gibi projeleriniz var?
-Devlet Opera ve Balesi sadece festivaller düzenlemekle kalmıyor. Aynı zamanda harita üzerinde yerleşim yerlerine bakarak gidilmemiş illere ulaşmayı da hedefliyor. Bu iller hangi iller olabilirse oralarda, oranın koşullarına göre eserler tanımlamaya, eserler yaratmaya, eserler üretmeye çalışıyor, gayret gösteriyor. Mesela Muş'a gittik, Muş'ta 2000 kişilik büyük bir salon vardı. İlk kez belki çoğu üniversite öğrencisi, lise öğrencisi, talebeleri ve oradaki halkımıza eserimizi sergiledik. İnanılmaz bir teveccühle karşılaştık ve bu deneyim bize her sene bunu nasıl yapabiliriz diye, yeni bir harita çizmemizi sağladı.
Başka hangi illere gitmeyi planlıyorsunuz?
-Gidilmesi gereken birçok yer var. Neden Şırnak'tan bir opera sesi yükselmesin? Ayrıca deprem bölgelerimiz var. Deprem bölgelerimizi ziyaret edeceğiz. Oraların büyük motivasyona ihtiyacı var, belki daha fazla. Devlet Opera ve Balesi olarak bu motivasyonu sağlayabilmek için bazen mobil araçların üzerinde kurulacak olan tertibatlarla ya da alanlara yapılacak olan çeşitli sahnelerle sanatçılarımızı, oradaki gençlerimizi, oradaki çocuklarımızı motive etmeye çalışacağız. Bu bizim en büyük görevlerimizden biri.
İzmir kökenli olduğunuzu biliyoruz. Bu festivalin İzmir'in tarihine, turizmine ve kültürüne katkısı açısından ne düşünüyorsunuz? Düşünceleriniz neler, ne hissediyorsunuz?
Ben tabii İzmir'de doğdum, İzmirliyim ve İzmir'de doğmaktan çok mutluyum. Her İzmirli gibi, ya da diğer şehirlerde doğan dostlarımız, arkadaşlarımız gibi insan doğduğu yere dair duyguları ister istemez değişiyor. İzmir'e geldiğimde çok heyecanlanıyorum, çünkü doğduğum yer. Bütün ailem burada yaşıyor. Ama şöyle bir taraftan da bakmak lazım, 8 ay sonra ilk kez eşimle bir arada olabilme fırsatı bulabildik. Çünkü ben operada çok yoğun olarak çalışıyorum, eşim çocukları ve kendi çalışmaları ile ilgili meşgul. Eşim şöyle bir yorum yaptı ve bu yorum bize çok iyi geldi: “Türkiye, tarihiyle çok önemli bir ülke. Antik tiyatroları ve birçok medeniyetin izlerini barındırıyor. Bu tarihi eserlerde festivaller düzenlemekten daha büyük bir mutluluk olamaz.”
Özellikle Efes Antik Tiyatrosu gibi antik tiyatroların festival için seçilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Efes olsun, Aspendos olsun, Kültür Bakanlığımızın planladığı ve restorasyonunu tamamladığı birçok yer var. Bu mekanlarda sanatın mutlaka içinde olması gerekiyor. Bir ülkenin tarihine ve kültürüne sahip çıkarken, orada sanat eserleri ve festivallerle hayat bulması, ülkemiz sanatına büyük katkı sağlıyor. Henüz 8-9 ay önce buraya geldik. Efes'in tarihi ve sanatsal atmosferini festivalle yaşatmak istiyoruz. Efes Opera ve Bale Festivali’nde bu duyguyu sanatçılarımızla ve teknik ekibimizle hep birlikte paylaşacağız. Aynı şekilde umarım izleyicilerimiz de bu duyguyu bizimle paylaşır.
7. Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali’nin bu yılki programında neler var?
Bu yılki program oldukça zengin. Festivalde iki opera, iki bale, iki müzikal ve bir çocuk operası yer alıyor. Festivalin açılışı, klasik balenin yıldız eseri Kuğu Gölü ile yapılacak. Çocuklar için özel olarak hazırlanan Barış Orman Operası da festivalde prömiyer yapacak. Ayrıca, Hisseli Harikalar Kumpanyası ile izleyicilerimiz nostalji dolu bir yolculuğa çıkacak. Figaro’nun Düğünü ve dünyaca ünlü Evita Müzikali Efes Antik Tiyatro'da prömiyer yapacak. Klasik opera severler için Tosca, festival programında yer alıyor. Festivalin kapanış eseri ise Ege'nin ünlü hikayesini bale adımları ile sahneye taşıyan Zorba olacak.
Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali’ne ilgi nasıl? Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu anda festivalimizde hiç görülmemiş büyük bir ilgiyle karşı karşıyayız, büyük bir teveccüh var. Hiç görülmemiş demeyelim, hepimiz bunu bütün genel etkinliklerimizde yaşadık ama giderek artması, her yıl biraz daha üste çıkması bu ilgi ile alakalı. Elbette ki bizlere çok daha büyük bir yorgunluğa rağmen enerji veriyor. Ardından ufak dokunuşlarla eski eserlerimizde, yeni eserlerimizde, yeni vizyoner yapılarının,tüm unsurlarının, sanatçılarının kullanıldığı, seyirciyle buluştuğu anda oluşan o büyük alkış ruhu, hepimizi, gerçekten sanatçılarımızı, teknik ekibimizi çok motive etti. Özellikle böyle bir süreçte hepimize ihtiyacı olan sanat, hepimize bir motivasyon kaynağı oldu.
