Sırt ve bel ağrısı, günümüzün en yaygın sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Uzun süre masa başında çalışma, hareketsiz yaşam ve yanlış duruş alışkanlıklarının omurga problemlerini artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. M. Atıf Erol Aksekili, tıpta yaşanan teknolojik ilerlemelerle birlikte endoskopik omurga cerrahisinin bu sorunlara etkili çözümler sunduğunu belirtmektedir. Prof. Dr. Aksekili, omurga bozukluklarının dünya çapında yaygın olduğunu ve tahminlere göre insanların %80'inin hayatları boyunca bir tür bel ve sırt ağrısı yaşadığını ifade etti. Belirtilen rahatsızlıklar arasında fıtıklaşmış diskler, dejeneratif disk hastalığı, spinal stenoz ve skolyoz yer alıyor. Bu sorunların sebepleri arasında yaşlanma, travmalar, kötü duruş, aşırı kilo, hareketsiz yaşam tarzı ve genetik geçişli rahatsızlıklar bulunmaktadır.
Endoskopik omurga cerrahisinin minimal invaziv bir yöntem olduğunu belirten Aksekili, bu teknikte küçük bir kamera ve özel aletlerle yapılan işlemin, geleneksel cerrahilerdeki büyük kesilere gerek bırakmadan hassas tedavi imkanı sunduğunu açıkladı.
"Tedavi yöntemini hastanın durumu belirler"
Fıtıklaşmış diskler, spinal stenoz ve dejeneratif disk hastalıklarının yanı sıra endoskopik cerrahi, konservatif tedavilere yanıt vermeyen hastalar için de tercih edilebilir. Bu yöntem, hızlı iyileşme ve daha az ağrı gibi avantajlar sunarken, her hasta için uygun olmayabilir. Ciddiyet, genel sağlık durumu ve diğer tıbbi faktörler göz önünde bulundurularak bir uzman tarafından değerlendirilen hastalar için en uygun tedavi belirlenmelidir.
Endoskopik omurga cerrahisi, daha küçük kesilerle yapıldığı için çevre dokulara verilen zarar azalır, bu da iyileşme sürecini hızlandırır. Bu yöntemle, hastaların hastanede kalış süreleri kısalırken, operasyon sonrası ağrı ve kanama riski de düşer. Ayrıca, estetik açıdan ameliyat izlerinin belirginliği azalır, enfeksiyon riski düşer ve tekrarlayan müdahaleler daha kolay yapılabilir.