Kronik ağrılar, pek çok insanın hayatını zorlaştıran ve günlük yaşam kalitesini düşüren bir sağlık sorunudur. Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Nur Tozan, bu ağrıların sadece fiziksel değil, psikolojik kökenlere de sahip olabileceğini belirtti. Özellikle aşırı düşünme (overthinking), tükenmişlik sendromu ve depresyon gibi ruhsal durumların kronik ağrıları tetikleyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Tozan, bu durumlardan kurtulmak için çeşitli çözüm önerileri sundu.
Aşırı düşünme, tükenmişlik ve depresyonun ağrıyla bağlantısı
Prof. Dr. Tozan, aşırı düşünmenin (overthinking) kronik ağrıların önemli bir nedeni olduğunu ifade etti. Aşırı düşünme, geçmişte yaşanan olaylar ya da gelecekle ilgili kaygılar hakkında gereğinden fazla düşünmeyi tanımlar ve bu da kaygı seviyesini artırarak fiziksel ağrılara yol açabilir. Tozan, "Bir durum ya da olay zihinde sürekli tekrar ederse, bu stres ve kaygıyı artırır. Kişi geçmiş olaylara takılır, karar vermekte zorlanır, uyku problemleri yaşar," dedi.
Tükenmişlik sendromu ve depresyon da ağrının artmasına neden olabilecek psikolojik durumlar arasında yer alır. Prof. Dr. Tozan, tükenmişlik sendromunun yorgunluk, özgüven düşüklüğü, duygusal tükenme ve ilgisizlik gibi belirtilerle kendini gösterdiğini belirterek, depresyonun ise kişinin mutsuzluk, karamsarlık ve kendini değersiz hissetme duygularını tetiklediğini vurguladı. Bu durumların ağrı ile doğrudan ilişkili olduğunu söyledi.
Ağrı nasıl oluşur?
Prof. Dr. Tozan, ağrının oluşumunu ve psikolojik durumlarla ilişkisini de açıklığa kavuşturdu. Stresin, vücutta kortizol hormonunun artmasına neden olduğunu belirten Tozan, "Stres hormonları arttıkça, vücuttaki mutluluk hormonları olan dopamin, serotonin ve endorfin azalır. Bu da vücudun ağrı ile baş etme kapasitesini bozar," dedi.
Stresin, kaygının ve uykusuzluğun vücutta inflamasyonu artırarak ağrılara yol açtığını söyleyen Tozan, bunun yanı sıra fiziksel hareketsizlik, kas-iskelet sistemi bozulması ve nöropatik ağrıların da ortaya çıkabileceğini ifade etti. Özellikle gerilim baş ağrısı, boyun ve omuz ağrısı, sırt ağrıları, fibromiyalji gibi rahatsızlıkların stres ve psikolojik faktörlerle sıkça ilişkilendirildiğini belirtti.
Çözüm yollarını tek tek sıraladı
Kronik ağrılardan kurtulmak için ilk adımın, kişinin kendine ve ruhsal sağlığına özen göstermek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tozan, şu önerilerde bulundu:
Olumlu düşünme: Var olanı kabul etmek, yapabildiklerimize odaklanmak ve şükretmek.
Fiziksel aktivite: Düzenli egzersiz yapmak, özellikle doğada yürüyüşler yapmak, kas-iskelet sistemini güçlendirecek.
Uyku düzeni: Kaliteli uyku almak, uyku hijyenine dikkat etmek.
Yoga ve meditasyon: Yoga, pilates ve düzenli meditasyonun, hem beden sağlığına hem de psikolojik duruma iyi geleceğini vurguladı.
Nefes egzersizleri: Derin nefes egzersizleri yaparak, kaygıyı ve stresi azaltmak.
Tozan, ağrılarla ve tükenmişlik gibi psikolojik durumlarla başa çıkabilmek için profesyonel yardım almanın önemine de değindi. "Bütün bu fizyo-patolojik bozulma sürecinde ağrıların ve psikolojik durumun tedavisini bir profesyonelden almak en doğru yöntem olacaktır," diyerek, çözüme giden yolda profesyonel desteğin önemini vurguladı.
Yalnız değilsiniz
Prof. Dr. Tozan, tükenmişlik sendromu ve ağrılı durumların tedavisinde yalnız olmadığımızı belirterek, "Çağdaş tıbbın sunduğu çözümler ve profesyonel destek sayesinde ağrılı durumlar tedavi edilebilir. Bizi zorlayacak her şeyin bir çözümü olduğunu unutmamalıyız," dedi. Ayrıca, dünya genelinde milyonlarca insanın benzer duygusal ve fiziksel zorluklarla mücadele ettiğini hatırlatarak, bireylerin yalnız olmadığını ve iyileşebileceklerini ifade etti.