Hıçkırık, diyafram kasının istemsiz kasılması sonucu ortaya çıkan ve ses telleri arasındaki açıklığın ani kapanmasıyla “hık” sesiyle belirginleşen bir refleks.
Genellikle birkaç dakika içinde kendiliğinden geçer, ancak inatçı hıçkırık krizleri can sıkıcı olabiliyor. Halk arasında hıçkırığı geçirmek için çok sayıda yöntem geliştirildi. Bilim insanlarına göre bu yöntemlerin bir kısmı vagus sinirini uyararak veya kandaki karbondioksit seviyesini artırarak diyafram spazmını bastırmayı hedefler.
İşte evde deneyebileceğiniz güvenli ve hızlı hıçkırık geçirme yöntemleri:
Nefes egzersizleri hıçkırığı bastırabiliyor
Diyafram kasını sakinleştirmenin en yaygın yolu, nefes teknikleri uygulamaktır. Derin bir nefes alıp nefesi kısa bir süre tutmak, en klasik hıçkırık giderme yöntemlerinden biri. Nefesini 10-20 saniye kadar tutmak, vücuttaki karbondioksit seviyesini geçici olarak yükselterek diyaframı yeniden düzene sokabilir.
Bazı doktorlar bu tekniğin hıçkırığı durdurmada etkili olduğunu belirtiyor; ancak herkes için kesin bir çözüm olmayabilir. Benzer şekilde, kâğıt bir torbaya nefes alıp vermek de hızlı sonuç alınabileceği düşünülen bir diğer yöntem.
Ağzınızı ve burnunuzu kapatacak şekilde bir kese kâğıdı kullanıp içine 10-15 saniye boyunca kontrollü şekilde nefes almak, kandaki karbondioksit miktarını artırarak hıçkırığı bastırmaya yardımcı olur. Uzmanlar, torba yönteminin nefes tutmaya kıyasla daha etkili olabildiğini ifade ediyor.
Ayrıca, Valsalva manevrası adı verilen teknik de benzer bir prensiple işe yarayabilir. Bu manevra sırasında derin bir nefes alındıktan sonra burun elle kapatılır ve ağız kapanarak hava dışarı itilir. Göğüs içi basıncı yükselten Valsalva manevrası, vagus ve frenik sinirleri etkileyerek hıçkırığı kesebiliyor.
Soğuk su içmek ve gargara diyaframı rahatlatıyor
Ani hıçkırık krizlerinde soğuk su içmek en bilinen çözümlerden biridir. Küçük yudumlarla suyu yavaşça içmek, boğaz ve yemek borusu etrafındaki sinirleri uyararak vagus sinirinin devreye girmesini sağlar.
Bu sayede diyaframdaki spazmın çözülmesi hedeflenir. Bazı kişiler suyu bardağın “ters” tarafından (öne eğilerek) içmenin de hıçkırığı geçirmede etkili olduğunu belirtir. Su içerken yutkunma hareketine odaklanmak, nefes ritmini değiştirdiği için refleksi durdurmaya yardımcı olabilir. Soğuk suyun yanı sıra gargara yapmak da önerilen bir teknik.
Özellikle buzlu suyla gargara yapmak, boğaz bölgesine soğuk bir uyarı vererek diyaframı kontrol eden sinirleri yatıştırır. 30 saniye kadar suyla gargara yapmak hıçkırık refleksinin kesilmesini sağlayabilir.
Eğer elinizin altında buz varsa, küçük bir buz parçasını ağzınıza alıp eriyene kadar emmek de benzer bir etki gösterecektir. Soğuk uyarı hem vagus sinirini hem de diyafram bölgesindeki frenik siniri dolaylı yoldan etkileyerek hıçkırığı durdurabilir.
Tatlı ve ekşi tatlar sinirleri uyarıyor
Ağzınıza farklı tatlar sürmek de hıçkırığı aniden kesebilen bir yöntem olarak bilinir. Örneğin, dil üzerine bir kaşık toz şeker veya biraz bal koyup yutmadan önce birkaç saniye bekletmek, ağızdaki sinir reseptörlerini oyalayarak hıçkırık refleksini bastırabilir.
Şeker yöntemi yıllardır bilinen bir ev ilacıdır ve vagus sinirini uyardığı düşünülür. Benzer şekilde, limon emmek de güçlü bir ekşi tat uyaranı olduğu için işe yarayabilir. Bir dilim limonu biraz tuz ekerek emmek, oluşturduğu şok etkisiyle diyafram spazmını durdurabilir.
Limonun asidine karşı dişleri korumak için ardından ağzınızı su ile çalkalamak önerilir. Eğer limon yoksa, dilinize birkaç damla sirke damlatmak da ekşi tadıyla benzer bir refleks baskılama yaratabilir.
Dil çekme yöntemi hıçkırığı dindirebiliyor
Dilinizin ucunu elle tutarak hafifçe öne doğru çekmek, garip gelse de işe yarayabilen bir yöntem. Dil çekme yöntemi, boğazınızdaki sinirleri ve kasları gererek vagus sinirini uyarmakta ve hıçkırığı durdurmaya yardımcı olabilir.
Bunu yapmak için dilinizin ucunu bir mendil yardımıyla tutup bir-iki kez nazikçe öne çekebilirsiniz. Aynı kategoriye giren bir başka teknik de gözlere hafif baskı uygulamak gerekir. Göz kapakları üzerinden gözlere nazikçe masaj yapmak, vagus sinirinin göz çevresindeki dallarını uyararak beyne farklı bir sinyal gönderir ve hıçkırığı aniden kesebilir.
Bu yöntemi denemek için gözlerinizi kapatıp iki elinizin işaret ve orta parmaklarıyla gözlerinize çok hafifçe bastırıp dairesel hareketlerle ovmanız yeterli.
Diyaframa baskı uygulamak spazmları azaltıyor
Hıçkırığı durdurmanın bir diğer yolu, vücudun pozisyonunu değiştirerek veya doğrudan baskı uygulayarak diyaframı sakinleştirmek. Örneğin, dizleri göğse çekip kollarla sarmak suretiyle karın bölgesine hafif baskı uygulamak yaygın tavsiye edilen bir yöntem. Rahat bir yerde oturup dizlerinizi göğsünüze doğru çekerek birkaç dakika bu pozisyonda kalmak, diyafram kasının hareketini kısıtlayarak hıçkırığın geçmesine yardım eder.
Benzer şekilde diyafram bölgesine elle basınç uygulamak da spazmları bastırabilir. Göğüs kemiğinin hemen altına, mide üzerine avuç içiyle hafifçe bastırarak birkaç saniye durmak diyaframa dışarıdan destek olur.
Bu sırada nefesinizi kontrollü şekilde alıp vermek yöntemin etkisini artırabilir.
Korkutma ve dikkati dağıtma yöntemleri işe yarayabiliyor
Halk arasında en meşhur çözümlerden biri de ani korkutma yöntemi. Aniden irkilmemize yol açan bir korku anı yaşandığında, vücutta bir “şok” etkisi oluşur. Bu şok, vagus sinirini uyararak hıçkırık refleksini kesebilir. Nitekim birinin aniden bağırarak ya da şaka ile korkutmasının hıçkırığı geçirdiği durumlar sıkça anlatılır. Ancak, her seferinde işe yaradığına dair bilimsel bir kanıt bulunmamakta.
Bunun yanında, zihni başka yöne çekmek de hıçkırığı unutturmanın bir yolu. Beklenmedik bir soru sorarak veya karmaşık bir problemle meşgul olarak vücudun refleksi unutması sağlanabilir. Örneğin, hıçkırık tutan bir arkadaşınıza aniden “Geçen hafta sana söylediğim işi yaptın mı?” gibi bir soru yöneltmek, kişinin kısa süreliğine hafızasını zorlayacağı için hıçkırığı durdurabilir.
Aynı şekilde bir bulmaca çözmek, matematik problemi yapmak ya da bilgisayar oyunu oynamak gibi dikkat gerektiren uğraşlar da hıçkırık krizinin sonlanmasına yardımcı olabilir.
Son olarak, çoğu hıçkırık nöbeti birkaç dakika içinde kendiliğinden geçer ve genellikle zararsız bir durum.
Yukarıdaki yöntemler genellikle güvenli olsa da herkes için aynı etkiyi göstermeyebilir. Hıçkırığınız 48 saatten uzun sürüyor ve hiçbir yöntem işe yaramıyorsa bir sağlık uzmanına danışmanız önerilir.