Fırat Karabulut Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ‘FETÖ Çatı İddianamesi'nin ilk duruşması yapılmıştı.
FETÖ'den tutuklanan eski AKP İzmir Milletvekili İlhan İşbilen'in avukatlığını ise eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın yapması tepkilere yol açmıştı.
Ahmet Tatar isyan etti
Duruşma arasında 'Amirallere Suikast' kumpasında kendi yaşamına son veren Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, Atilla Kart'a "Yazıklar olsun bunu nasıl yaparsınız?" diye bağırmıştı.
Ahmet Tatar paylaşımlarıyla da tepki gösterdi
Ahmet Tatar o dönem yaptığı sosyal medya paylaşımlarında ise dikkat çeken şu ifadeleri kullanmıştı:
“FETÖ sanıklarının avukatları arasında eski Konya Milletvekili Atilla Kart’ın oturduğunu görmek ne kadar ilginç?"
CHP’nin FETÖ’cülerin avukatı dışında avukatı yok mu?
Yine 2017 referandumu sonrası Tatar bir başka paylaşımında, “CHP’nin Danıştay başvurusunu yapacak FETÖ’cülerin avukatı dışında avukatı yok mu? Bilenlerden bilgi rica ediyorum” diyerek hem Kılıçdaroğlu’na hem Kart’a seslenmişti.
Eski CHP milletvekili Atilla Kart, 2017’deki referandumda YSK'nın mühürsüz oyların geçerli sayılması kararını AİHM'ye CHP adına götürmesinin engellendiğini iddia etti. Bu iddialara CHP Genel Merkezi ve CHP'den bazı isimler yanıt verdi.
Sadullah Ergin ile Cumhuriyet ve FETÖ kavgası
Kart, son olarak Halk TV yayınında CHP sıralarından Ankara Çankaya’da milletvekili seçilen Sadullah Ergin’le, 3 dönem birebir Cumhuriyet kavgası ettiğini, FETÖ’yle mücadele konusunda kavga ettiğini iddia etti.
Ahmet Tatar yeniden gündeme gelen 2017 referandumuna ilişkin akılda kalan soruları ve o günlere dair yorumlarını Yurt Gazetesi’ne anlattı.
‘Orada oturan avukatlar bu FETÖ’cülerin avukatları mı?’ diye herkes birbirine sordu
Ahmet Tatar, gündem yaratacak şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülke 2007’den başlamak üzere FETÖ terörü ile yüzleşti. Onun mağdurlarından birisi biziz. Kardeşimi kaybettik. Bu süreci hala hukuki zeminde takip etmekle meşgulüz. Atilla Kart ile her ne kadar daha önce partinin Konya milletvekili olarak tanıdığımız birisi olmasına rağmen 15 Temmuz’dan hemen önce açılan FETÖ çatı davasında bizim karşımıza çıktı. Hayret ettik. Hiç unutmuyorum. Çevremdeki diğer müşteki olan insanlarla birlikte birbirimize bakıp ‘oradaki oturan avukatlar bu FETÖ’cülerin avukatları mı?’ diye herkes birbirine sordu.
Paraya tamah eden kimi insanlar bunları savundu
Duruşma başladığında da Atilla Kart’ın o zaman FETÖ’den tutuklu ve davanın bir numaralı sanığı eski milletvekili İlhan İşbilen’in avukatı olduğunu gördük. Bu gerçekten insanı şok ediyor. Niye? Atilla Kart neticede CHP’de yıllarca milletvekilliği yapmış bir insan ve o dönemde 17-25 Aralık sürecinden hemen sonra tutuklanan FETÖ’cüler kendilerine tam zıt taraftan avukatlar aradılar. Maddi olarak da bir sorunları yoktu. Açıkçası paraya tamah eden, tırnak içinde söylüyorum, belki kimleri için ağır kaçabilir ama böyle gördüm. Kimi insanlar bunları savunmaya soyundular.
CHP’nin bir milletvekilinin karşımızdaki FETÖ’cüleri savunur halde görmek istemiyoruz
Kendilerine bu konuda eleştiri yöneltildiğinde de bu insanların masum olduğu ya da ben FETÖ’den tutuklu olan insanların suçsuz olanlarını, mağdur olanlarını savunuyorum gibi böyle savunma mekanizmaları geliştirdiler. O günü hatırlıyorum. Mahkemede duruşmaya ara verildiğinde kendisine en sert şekilde sitemlerimi belirttim. Bu yaptığınız doğru değil, olmaz dedim. Biz burada CHP’nin bir milletvekilinin karşımızdaki FETÖ’cüleri savunur halde görmek istemiyoruz dedim. Partinize de zarar veriyorsunuz dedim.
Bir zaman sonra CHP kongresinde karşılaştık
Daha sonra epey zaman geçti ama ilk CHP kongresinde de karşılaştık kendisiyle. Kendisi yanıma gelip o zaman ben yanlış anladınız gibi şeyler söyledi ama ben yanlış anlamadığımı neticede o insanın özellikle İlhan İşbilen’in FETÖ’nün en yakınında, birinci halkadan biri olduğu, kendisinin de benim de iyi bildiğimiz bir şey. Bu insanın savunulmasının en azından bir CHP’liye düşmediğini kendisine yine söyledim.
Atilla Kart’ın mühürsüz pusula çıkışı kaotik dönemde rol kapma çabası
AİHM’ye mühürsüz oylar için başvurudan dolayı gündeme geldi Atilla Bey. Açıkçası dilim söylemeye varmıyor ama son 2 dönemdir milletvekili seçilmiyor bildiğim kadarıyla. Yeniden gündeme gelmek, gündem olmak, bu kaotik dönemde rol kapma çabası olarak değerlendirilebilir.
Atilla Kart denildiğinde aklıma bir CHP’li gelmiyor
Atilla Kart dendiği zaman aklımda FETÖ’nün bir numaralı sanıklarından birisini savunan avukat aklıma geliyor. Bir CHP’li çok aklıma gelmiyor.
Bu eleştirilerimiz sonunda Atilla Kart bir duruşmaya daha geldi ve yerini yine o zaman da çok muhalif görünen hala da öyle gözükür, renkli ceketleriyle Uğur Poyraz geçti. Gerçekten 15 Temmuz’dan sonra o çok yoğunlaştı. Gazetecilerin aslında ciddi olarak bugün geriye dönüp araştırdıkları ciddi bir konu. Gerçekten sınırsız kaynakları olan FETÖ’cüler kendilerine örneğin daha önce Balyoz’da Ergenekon’da avukatlık yapmış avukatları tutmaya çalıştılar. CHP’liliği, sol kimliği ile bilinen insanları kendilerine avukat yapmaya çalıştılar ve limitsiz müvekkillik ücretleriyle bunları yaptılar. Çok fazla insan da bu yola girdi. Bunu da hala savunuyorlar ama ben şunu söyleyeyim. Kendilerine de o zaman diğer avukatlara da söyledim siz her mahkumun, yargılanan insanın savunulmaya, avukat tutmaya hakkı vardır ama siz onun avukatı olmazsanız o avukatsız kalmaz. Ama para tatlı. Atilla Kart’ın durumu da böyle. Hiç kimse kusura bakmasın.
Bir yandan Sadullah Ergin’i eleştirin bir yandan…
Atilla Kart’ın, Sadullah Ergin ile mücadele ettiğine dair sözlerine ilişkin ise Ahmet Tatar şöyle konuştu:
“Sadullah Ergin olayı hakikaten bambaşka bir mevzu. Ama Sadullah Ergin ile mücadele edip sonra Ergin’in sıra arkadaşının avukatı olmak nasıl bir şey bunun sorulması lazım? Atilla Kart’a sorulması lazım. Bir yandan Sadullah Ergin’i eleştirin bir yandan sümüklünün berberi olan en yakınında olan kendisinin yeri geldiğinde cemaati iki deli bir veli ile kurdum dediğinin iki delisinden birinin İlhan İşbilen’in avukatı olmak nasıl bir şeymiş? Burada nasıl samimiyete inanacağız. Ergin’in mayası belli. Sokaktaki insana da sorsanız Sadullah Ergin’in FETÖ’ye yardımını, onun destekçiliğini oturur anlatır size ama onu telin ederken ona karşı argüman geliştirirken onun ağa babasının avukatlığını yaptın.”
Herkesin pay çıkarması, sorumluların pay çıkarması gerekmiyor mu?
Sadullah Ergin’i aday yapanlara karşı da söyleyecek söz bulamıyoruz. Partinin genel başkanı bile biz karışamayız demiş. En azından bunu buradan alalım da başka yere koyalım denildiğinde ‘karışamayız’ demiş. Buna rağmen bağrımıza taş basıp susabildik. Sustuk, bu riski aldınız, sonra seçimi de kaybettiniz. Şimdi hesap verin. Risk alırsın kazanırsın kimse bir şey demez ama kaybettiniz. Yanlışınız ortaya çıktı. O zaman hesabının olması gerekmiyor mu? Bu kadar pişkin pişkin oturmak olmuyor. Yarın TBMM toplanacak ve Sadullah Ergin, CHP listesinden seçilmiş biri olarak yerini alacak. Bundan herkesin pay çıkarması sorumluların pay çıkarması gerekmiyor mu?”