Semra İĞTAÇ-Gerence Körfezi’nde deniz patlıcanı av yasağının kaldırılmasıyla birlikte avcılar denizin dibindeki canlı yaşamına büyük zarar vermeye başladı. Denizlerin doğal “elektrik süpürgesi” olarak bilinen deniz patlıcanları, ekosistemde kritik bir role sahip. Ancak yasakların kaldırılması, deniz ekosistemini ve balık popülasyonlarını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Deniz patlıcanı: Doğal filtre
Bir deniz patlıcanı, bir günde 350 litre suyu temizleyerek ağır metallerden ve kirlilikten arındırıyor. Bu canlıların avlanması, denizlerdeki doğal dengeyi alt üst ediyor. Türkiye’de avlanan deniz patlıcanları, başta Japonya ve Çin olmak üzere Asya ülkelerine ihraç ediliyor. Ancak tüm bu ihracat gelirinin toplamı yalnızca 10 milyon dolar civarında. Uzmanlar, bu miktarın ekosisteme ve balıkçılık ekonomisine verilen zararın yanında çok küçük bir değer olduğunu vurguluyor.
Balıklar kaçıyor, ekonomi zarar görüyor
Deniz patlıcanı avcılığı nedeniyle denizlerdeki temizlik mekanizmasının zarar görmesi, balıkların kirlilik nedeniyle bölgeyi terk etmesine yol açıyor. Kaçan balık popülasyonunun ekonomik değeri ise milyarlarca dolar olarak ifade ediliyor. Çeşme Çevre Derneği, av yasağının kaldırılmasına sert tepki göstererek şu açıklamayı yaptı:
“Eylemler yaptık, imza topladık, ‘durdurun bu vahşeti’ dedik ama yetkililer sesimizi duymadı. Bu gidişle, kilosunu 4-5 bin TL’ye aldığımız barbun balığını ve diğer türleri önümüzdeki yıl hiç göremeyeceğiz. Balık yiyebilmek için Yunan adalarına gitmek zorunda kalacağız. Deniz patlıcanı av yasağı yeniden yürürlüğe konmalıdır.”
Yasaklar yeniden getirilmeli
Uzmanlar ve çevre dernekleri, deniz patlıcanı avcılığının uzun vadede deniz yaşamını yok edeceğini belirterek yetkilileri acil önlem almaya çağırıyor. Balık popülasyonunun korunması ve denizlerin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için bu yasağın tekrar yürürlüğe girmesi gerektiği vurgulanıyor.