Yazılacak, konuşulacak o kadar çok konu var ki!... Hangisi yazılsa diğerlerine haksızlık oluyor.

Yine atık depolama tesisi yangını. Kimyasallar yanıyor, dökülüyor ve etrafa saçılıyorlar. İnsanlar ve diğer canılar etkilenmiyor mu? Neden bu yangınlar? Neden bu kadar çok ve sık sık çıkarılıyor?
Türkiye, kendi ürettiği tehlikeli atıkları gideremiyor, geri kazanamıyor, dönüştüremiyor. Üstelik Avrupa'dan ithalatını da yapıyor. Döviz gelsin de... Ekosistem çöküyor, canlılar yaşayamaz oluyormuş kimin umurunda?

Sanayici atıklarını mafya atık geri kazanım şirketlerine veriyor. Mafya atık geri kazanımcılar da denizlerimize, arazilerimize atıyorlar veya gömüyorlar bunları. Açık seçik gerçektir bu.
Çeşme'de otluk alandaki yangın çöp depolama alanından çıkmış. Veriler, Türkiye'deki orman yangınlarının yüzde sekizinin vahşi çöp depolama alanlarından çıktığını gösteriyor. Daha çöpümüzü depolayamıyoruz, arıtamıyoruz, dönüştüremiyoruz. Ama tüketim toplumu olarak çöp üretmekten geri kalmıyoruz. Üstelik ürettiğimiz çöplerimiz bizim beldemizde depolanmasın da ne olursa olsun!

Ödemiş'te güzelim doğasının ortasında altın madenciliği için çalışmalar başlatıldı. Yıllarca önce Ödemiş'te bu konuda toplantılar yapmış, altın madenciliğinin nasıl bir felaket olduğunu anlatmıştım.

Sermaye sabırlıdır, planlıdır. İşte bu planlanmış sabırlı saldırı gerçekleştiriliyor. "Ölürüm Türkiye'm!" diye feryat edenler hadi meydan sizin. Ülke yağmalanıyor. Ülkede yaşam yok ediliyor. Doğa delik deşik, ormanlar yok ediliyor. Çıkarılan altının, şirketçe çıkarıldığı beyan edilen miktarının yüzde ikisi devlete veriliyor. Gerisi sömürgeci ülke şirketinin oluyor!

Altın madeninden de geriye milyonlarca ve milyonlarca ton ağır metal tepeleri kalıyor. Bu ağır metaller de sonsuza kadar yaşamı yok ediyorlar. Bunu bilin ve "uğruna ölmek" yerine bu sömürüden kurtulmak için mücadele edin Yavru Kurtlar!

Bu arada Kültürpark'ımızda Fuar düzenlendi. İzmir'e ve Kültürpark'ta oluşmuş yaşama ihanet ancak bu kadar olabilirdi! Pespayelik, çirkinlik, itibarsızlaştırma ancak bu uzmanlıkla becerilebilinirdi.

Bakalım hangi sermaye gurubu için yapılıyor bu etkinlikler, yakınlarda görürüz. Kültürpark'taki her etkinliğe sponsor olanlar arasında ipuçları var zaten.

Pazaryeri yap, pespayeleştir, itibarsızlaştır, kullanılamaz hâle getir ve unuttur. Halk unutup kullanmaktan vazgeçince sermayeye rant alanı olarak peşkeş çek!

İzmir'e yazık. Kültürpark gibi ekolojik alana dönüşmüş, kendi yaşam dengelerini oluşturmuş yaşam zincirini kırmak, yok etmek! İhanet değil de nedir bu? Hem İzmir'e hem yaşama ihaneti yerel seçimlerde affetmemek gerek.

Metronun İzmirspor durağında Ağrı'dan gelen gerici saldırgan tarafından saldırıya uğrayan heykel nerede? Neden yerine konulmuyor? Kimlerden korkuluyor? Mustafa Kemal'in Askerleri korkarlar mı şeriatçılardan ve onların saldırılarından?

Neyse, Çav Bella!