İYİ Parti’nin büyükşehir adayı milletvekili ve genel başkan yardımcısı Ümit Özlale, İzmir’de saha çalışmalarını olanca hızıyla sürdürüyor. Şimdilik avantajı,  açıklanan ilk aday olması ve sahaya erken çıkması. Zaman içinde bu avantajı korur mu, dezavantaja mı dönüşür veya son aşamada başka ‘pazarlıklar’ mı devreye girer bunu göreceğiz. Kendisiyle sohbet etme imkanım oldu aklımdaki bazı soruları sorabildim.

‘Ben sosyal demokratım’

İP’ye katılmadan önce CHP’ye oy vermiş birisi olduğunu söyleyip, ‘ben sosyal demokratım’ diyen Özlale, ‘hangi kesimden oy alıp seçimi kazanmayı umuyorsunuz’ sorusuna ‘bana en çok CHP’den sıtkı sıyrılmış seçmen oy verecek’ diyecek kadar açık sözlü bir siyasetçi. Elbette AKP ve MHP seçmenin de oy almayı umuyor ama son seçimlerden sonra CHP seçmeninde oluşan küskünlük, öfke ve sandığa gitmeme dürtüsü, belli ki en büyük motivasyon kaynağı. Nitekim İzmir adaylığına seçimlerden sonra sahada gezerken gördüğü bu tablo üzerine karar vermiş. Genel Başkan Akşener’e kendisi teklifte bulunmuş, aralarındaki diyalog ‘Oğlum İzmir’i bu kadar istiyor musun’; ‘Evet abla istiyorum’ şeklinde gelişmiş.  

Zaten ondan sonrası malum, daha adaylığı açıklanmadan gelip İzmir’de çalışmaya başlamış bile.  Doğal olarak  CHP’li yerel yönetimlere yüklenerek seçim çalışması sürdürüyor. Belediyenin çoğunun bankamatik,  elli binin üzerinde çalışanı olduğunu hizmetlerin son derece yetersiz görüldüğünü,  Ankara ile diyaloglarının zayıf olduğunu iddia ediyor. ‘İzmir hiçbir şey üretmeyen siyasetten bıktı’ deyip kentin ivme kaybettiğini potansiyelinin çok altında kaldığını, gelir getirici projeler üretilmediğini anlatıyor. ‘Siz olsanız hangi projelerle gelir elde ederdiniz’ sorusuna ‘marina yapardım’ diye yanıt veriyor. Bakanlık engeli için ise ‘aşılır bunlar’ diyerek Ankara ile daha yakın ilişki ve diyalog içinde olacağını ifade ediyor.

Oyları bölme demek kötü belediyeciliği kabullenmektir

İzmir’de CHP’nin ‘AKP olmasın’ diyerek, bu korkuyu kullanarak oy almasının aslında kötü yönetimi kabul anlamına geldiğini iddia edip, ‘oyları böleceksiniz demek, özgüven eksikliğini gösterir. Sen oyları bölme kenara çekil demek ben kötü belediyeciliği sürdüreyim demektir’ diyor.

İP adayı Özlale ile Tunç Soyer’in arası aslında öteden beri gayet iyi zira aynı okulda okumuşlar. Soyer’e ‘ağabey’ diyor. ‘Birbirimizi kırmayız, rencide etmeyiz’ derken bir yandan Soyer’in hizmetlerinin yetersiz bulduğunu, ‘Ben Tunç Beyden daha iyi yönetirim’ diyerek  uzun uzun anlatıyor, ‘AKP  karşıtlığı üzerinden alınan oylarla bu şehir daha kaç yıl kötü yönetilecek’ diye de ekliyor.

Seçim kaybedilirse CHP düşünsün

Sadece İzmir değil, Ankara ve İstanbul da dahil her yerde İP’in aday çıkarması gerektiği fikrini başından beri savunmuş Özlale,  aslında kentlerini çok iyi yönettiklerini düşünmesine rağmen Mansur Yavaş ve İmamoğlu karşısında da aday çıkarılması fikrini doğru buluyor. ‘Peki bu yüzden secim kaybedilirse ne olacak’ sorusuna ‘Seçim kaybedilirse CHP düşünsün’ diye yanıt veriyor.

Partimin arkamda olması gerekiyor

Özlale, seçim çalışmalarını bir avuç yakın danışmanı ile sürdürüyor. Ziyaretlerinde örgüt yönetiminden kimsenin olmaması dikkat çekici. ‘Partimin benim arkamda olması gerekiyor’ derken hafif bir serzeniş seziliyor ama bu tavrı esasen kendisini İP ile kategorize etmeyip tüm partilere erişme isteği gibi duruyor. Örneğin seçilirse, partisiyle mesafesinin diğer partilerle aynı olacağına vurgu yapıyor. ‘Seçilirsem partime ganimet vaat etmiyorum bağımsız tek başıma ilerliyorum’ diyor. Seçilirse belediye kadrolarındaki ‘liyakatsiz’ İP’lileri de işten atacağını sözlerine ekliyor.

Oyları bölmeye değil alternatif sunmaya geldiğini anlatıyor. Ama son tahlilde ‘iş birliği’ için açık kapı bırakıyor. ‘Seçim yaklaştığında anketlere bakılır, kağıt kalem alınır iş birliği için zemin oluşursa iş birliği yapılır’ diyor.

Bu açıklamanın satır arasından benim okuduğum, büyükşehirlerde adayların anketlerdeki oy oranına bakılır, belki bazı ilçelerden CHP; büyükşehir adaylıklarından da İP vazgeçer…Yani henüz kartlar karılmadı;  görünen o ki İP büyükşehirlerde aday çıkartarak CHP ye karşı pazarlık kozunu kullanmaya çalışacak.