Bugün, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü!..1961 yılında gazete patronlarına karşı gazetecilerin verdiği mücadele sonucu çıkan ve basın emekçilerinin haklarını gözeten 212 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği ve ne yazık ki kutlanması değil, bu meslek için verilmesi gereken mücadeleyi gündeme getirmemiz gereken bir tarih!..

Bu ülkede bağımsız, objektif, ifade ve fikir özgürlüğünü savunmak, halkın haber alma hakkını gözeterek dürüst gazetecilik yapmak her dönemde zor olmuştur. Hep bedeller ödenmiş, gazetecilik ‘suç’ olarak görülmüş, siyasi iktidarlar kendi yandaş medyasını ve maaşlı sözde gazetecileri besleyerek algı yaratmayı oyunun kuralı haline getirmiştir.

Ne var ki bu iktidar dönemindeki gibi, basın sektörü ve gazeteciliğin içinin böylesine boşaltıldığı, yaratılan ‘yandaş basın’ ile iktidar propagandasının böylesine normalleştirildiği bir süreç hiç yaşanmamıştı.

Bu yetmezmiş gibi sektör öyle kirlendi ki, eline çantayı kapan şantajcılar ‘gazeteci’ kisvesi altında kurumları, kişileri tehdit eder hale geldi. Mesleğin itibarı ayaklar altına alındı, saygınlığı yerle bir edildi.

Sektörün kirlenmesine, üzerlerindeki ağır baskıya rağmen, ülkenin gerçeklerini, halkın sorunlarını dile getiren, sorgulayan, doğru bilgi ve belgelerle kamuyu bilgilendirme görevini sürdürmeye çalışan gazeteciler hala var. Ve onlar, yıldırma, sindirme, cezalandırma, tutsak edilme gibi ‘korku salan’ türlü yöntemlere rağmen gazetecilik yapmaya devam ediyor. İşsiz kalma, çok düşük ücretlere mahkum olmak, uzun ve ağır çalışma koşulları da gazeteciliğin bir başka sorunu. İşte bu koşullarda bir 10 Ocak Çalışan/çalışamayan gazeteciler gününü idrak ediyoruz… Ülke kirlendi, basın ve medya da bu kirlilikten nasibini fazlasıyla aldı…
Zor durumda olan sadece gerçek gazeteciler ve gazetecilik değil elbette…Zor bir yıla adım attığımız gerçeği, daha ilk haftada asgari ücret rakamı ve milyonlarca emeklinin maaşlarına yapılan artış oranlarıyla yüzümüze tokat gibi vurdu.  Sırtını iktidara dayamış, ‘vergiden muaf’ bir avuç zengin ülkeyi talan ederken, aş, iş ve gelecek kaygısı içindeki halk, artık hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Yandaş kanallar bu ülkenin değil Suriye’nin sorunları ve geleceğini tartışıyor; iktidarın yine kendini kurtarmak için ortaya attığı ‘barış görüşmeleri’ ile ortalık bulandırılıyor. Halkın gerçek gündemi ve sorunları konuşulmuyor. Çünkü, besleme yandaş basın algı yaratma görevini yapıyor, halkın sesi olmaya çalışanlar ise türlü cezalarla susturulmaya çalışılıyor. İşte 10 Ocak gerçeğimiz bu!..