Artık şiddetin değil, adaletin kahramanlaştırıldığı bir düzen şart, diyeceğiz ama, ülkede adaletin neresinden tutsak tel tel dökülüyor, elimizde kalıyor!
Türkiye’de sayıları hızla artan çocuk suçlular, işledikleri vahşet sonrasında "Nasılsa yaşım küçük, cezam hafifler" düşüncesiyle hareket ediyor.
Hatta cezaevinden çıktıktan sonra, kendilerini birer "küçük mafya lideri" gibi görüp çevrelerinde korku salmaya çalışıyorlar.
Canım Mattia Ahmet Minguzzi’nin aşağılık katilleri ve en az onlar kadar suçlu olan yakınları da muhtemelen bu tarz dizilerden ve sosyal medyadaki mafya liderlerini birer film kahramanı gibi gösteren hesapların paylaşımlarından etkilenerek, işledikleri vahşi cinayeti bir “güç gösterisi” olarak gördüler.
Türk Ceza Kanununda 18 yaşın altında işlenen suçlara uygulanan ceza indirimi, bu canilere “istediğimi yaparım, sonuçta çocuğum” özgüvenini veriyor.
‘Öz’leri kuruyasıca, ‘güven’leri batasıca lağım fareleri!
***
"Bütün çocuklar masumdur" fikri, toplumun çocuklara dair romantikleştirilmiş algısından ibaret!
Tarih, bu genellemeyi zorlayan istisnalarla dolu.
Çocukların işlediği vahşi cinayetlere dünyadan birkaç örnek:
-Mary Bell (1968): 11 yaşındayken iki küçük çocuğu vahşice öldürdü. Mahkemede “doğuştan psikopat” olarak tanımlandı. Yetişkin şartlarında yargılanmadı.
-Eric Smith (1993): 13 yaşında 4 yaşındaki bir çocuğu taşla döverek öldürdü. Zorbalığa uğradığı ve bu yüzden şiddet uyguladığı gerekçesiyle savunuldu!
- James Bulger (1993): İki 10 yaşındaki çocuk, 2 yaşındaki James’i kaçırıp işkence ederek öldürdü.Katil çocuklar bir süre sonra kimlikleri değiştirilerek serbest bırakıldı!
- ***
Türkiye’de de örnekler çok…
- Mertcan G. Cinayeti (2023): İzmir’de 15 yaşındaki lise öğrencisi tartıştığı sınıf arkadaşını okul tuvaletinde bıçaklayarak öldürdü. “Beni sinirlendirdi, öldürdüm” dedi. Yaş indirimiyle sadece 9 yıl ceza aldı!
- İzmir’de anne cinayeti (2021): İzmir’de 16 yaşındaki genç, annesini 50 bıçak darbesiyle öldürdü.
Mahkemede “Bilgisayar oyunu oynamama karışmasaydı ölmezdi” diyerek pişmanlık bile göstermedi. 18 yaş altı olduğu için ağırlaştırılmış müebbet değil 24 yıl ceza aldı.
- Ankara’da öğretmen cinayeti (2019): Bir lise öğrencisi aldığı disiplin cezasına öfkelendi, öğretmenini bıçaklayarak öldürdü. Çocuk mahkemesinde yargılandı, sadece 10 yıl ceza aldı.
- İstanbul’da arkadaş cinayeti: 14 yaşındaki çocuk oyun tartışması yüzünden arkadaşını defalarca bıçaklayarak öldürdü. Katilin ailesi “bizim çocuk usludur” diyerek savunmaya kalktı. Çocuk cezaevine gönderildi, ancak 5 yıl sonra şartlı tahliye edilebilecek!
- ***
Artık bu “küçüktür bilmez” mantığı yerine “suçun yaşı olmaz” anlayışı hakim olmalı.
Yaş küçüklüğü adaletin gerekçesi olamaz.
Özellikle kasıtlı ve vahşi suçlarda, faillerin yaşına bakılmaksızın caydırıcı cezalar verilmeli.
Suçun yaşı yoktur ve vahşetin küçüğü büyüğü olmaz.
Eğer bir çocuk bir yetişkin gibi öldürebiliyorsa, ceza alırken de bir yetişkin gibi yargılanmalı…
***
“Çiçeğimiz” Ahmet… Seni vahşice katleden o caniler ve mezarına bile saldıracak kadar şerefsiz, aşağılık yakınları hak ettikleri cezayı alana kadar susmayacağız…
Seni pırıl pırıl yetiştiren ailenin yanındayız.
Güzel oğlum, melek çocuğum.