Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Numan Bayazıt, Polikistik Over Sendromu (PCOS) hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bayazıt, PCOS’un metabolizmayı etkileyen ciddi bir rahatsızlık olduğunu belirtti. PCOS’un özellikle insülin direnci ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Bayazıt, bu durumun kan şekeri ve kolesterol seviyelerinde artışa yol açabileceğini, uzun vadede ise Tip 2 diyabet, hipertansiyon ve damar sertliği gibi sağlık sorunlarına zemin hazırladığını aktardı.

PCOS tanısı için 3 temel belirti

Op. Dr. Bayazıt, PCOS tanısının konulabilmesi için şu üç belirtiden en az ikisinin görülmesi gerektiğini ifade etti:

  • Adet düzensizliği: Yumurtanın olgunlaşarak çatlayamaması, yani anovülasyon durumu nedeniyle adetler seyrekleşebilir.
  • Kıllanma ve akne: Vücutta testosteron seviyesinin artmasına bağlı olarak gelişir. Bu durum kıllanma ve sivilcelenmeye yol açarken, bazı kadınlarda sadece testosteron yüksekliği görülebilir.
  • Ultrasonda çok sayıda yumurta veya yüksek AMH değeri: Bu durum, vücutta fazla yumurta bulunduğunu gösterir. Ancak ergenlik döneminde bu iki bulgu yanıltıcı olabilir.

PCOS’un uzun vadeli riskleri

Bayazıt, PCOS’lu kadınların genellikle adet görememe, kıllanma, akne ve çocuk sahibi olamama gibi sorunlar nedeniyle doktora başvurduğunu; ancak sendromun ilerleyen yaşlarda rahim kanseri gibi ciddi riskler oluşturabileceğine dikkat çekti. PCOS nedeniyle yumurtlama olmadığında, progesteron hormonu salgılanmaz ve rahim iç zarı sürekli östrojen hormonuna maruz kalır. Bu durum hiperplaziye yol açarak kansere dönüşme riski taşır. Bayazıt, erken tedavi ile bu durumun önlenebileceğini belirtti.

Düzenli kontrol önemli

Op. Dr. Bayazıt, PCOS’lu kadınların yaklaşık üçte birinde metabolik sorunların görüldüğünü belirtti. Bu nedenle, PCOS’lu bireylerin kan şekeri ve lipid değerlerinin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Bayazıt, bu sorunun genetik geçiş gösterdiğine dikkat çekerek ailedeki diğer bireylerin de benzer kontrolleri yaptırmasının önemini belirtti.

PCOS tedavisinde kilo vermenin olumlu etkilerinin bilinen bir gerçek olduğunu söyleyen Bayazıt, insülin direncini azaltan ketojenik diyetin hormon seviyelerini dengelemede de etkili olduğuna dair son çalışmaları paylaştı. Ketojenik diyetin, gebe kalma sorunu yaşayan PCOS’lu kadınlarda da olumlu sonuçlar verdiği bildirildi. Op. Dr. Bayazıt son olarak, “PCOS, insülin direnci ile ilgili doğuştan gelen bir yatkınlık sonucu ortaya çıkar ve yaşam boyu dikkat gerektirir. Bu nedenle, ilaç kadar önemli olan yaşam tarzı değişiklikleri, özellikle spor yapmak ve düşük karbonhidratlı beslenmek, hastalığın yönetiminde kritik rol oynar” açıklamalarında bulundu.

Kaynak: HABER MERKEZİ