Glokomun dünyada körlük nedenleri arasında 2. sırada yer aldığını belirten Uzm. Dr. Mesut Özdemir, “Dünya üzerinde yaklaşık 80 milyon glokom hastası bulunmaktadır. Glokom, çoğunlukla artan göz içi basıncının görme sinirine hasar vermesi sonucu ortaya çıkan bir göz hastalığıdır. 40 yaşından sonra görülme sıklığı giderek artmaktadır ancak doğumda, çocukluk ve gençlik döneminde de görülebilmektedir” dedi.
Başlangıçta belirti vermeyen sinsi hastalığa dikkat!
Göz içi basıncının görme kaybına yol açtığını ifade eden Uzm. Dr. Özdemir, “Görme siniri, görme duyusu esnasında göze korneadan (göz önündeki saydam tabaka) giren ışığın retina tabakası (göz arkasında bulunan ağ tabaka) tarafından algılanması sonrası beyne iletilmesinde görevlidir.
Göz içinde normalde de bulunan göz içi sıvısının (aköz humör) üretiminde artış olursa veya göz dışına akışı engellenirse göz içi basınç yükselir. Bu yüksek göz içi basıncı, görme siniri üzerinde baskı oluşturarak sinir liflerine hasar verebilir ve zamanla görme kaybına yol açabilir.
Kalıcı görme kaybı yaşanabilir!
Glokom büyük oranda ağrısız, sinsi bir şekilde ilerler ve başlangıçta belirti vermez. Ancak ilerleyen dönemlerde, görme alanında daralma, bulanık görme, göz ağrısı, baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu sebeple glokomun erken dönemde teşhisi çok önemlidir. Erken dönemde teşhis ve tedavi edilmeyen glokom hastalığı, kalıcı görme kaybına sebep olabilir” dedi.
Bebekler bile etkileniyor, bu belirtilere dikkat!
Bebeklerde de glokom hastalığının görüldüğünü dikkat çeken Özdemir, "Ailede glokom öyküsü, yaş, yüksek ve düşük kan basıncı, diyabet, miyopi, kortizon tedavisi, göz travmaları ve sigara kullanımı glokom için risk teşkil etmektedir. Bu riskleri taşıyan kişilerin, özellikle ailede glokom öyküsü olan 40 yaş üstü bireylerin her yıl kontrol yaptırması önerilmektedir. Bebeklerde glokom hastalığının seyri erişkin hastalara göre farklı olabilmektedir. Göz içi sıvısını göz dışına taşıyan kanalların anne karnında tam gelişmemesi durumunda gebelik döneminde bebeğin göz tansiyonu yükselebilir ve bu durumda bebek bazı belirtilerle dünyaya gelebilir. 3 yaşına kadar bebeklerde gözün dış dokusu çok elastik olduğu için artan göz içi basınç gözü büyütür ve bebek iri gözlerle doğabilir. Bu bebeklerde gözlerde aşırı sulanma ile ışıktan rahatsızlık hissi olur ve gözün kornea tabakasında bulanıklık olduğu için göz rengi net seçilemez. Bu belirtiler varsa derhal bir göz hekimine başvurulmalıdır” ifadelerine yer verdi.