Demokratik Katılımcı Hekimler, İzmir Tabip Odası seçimlerinde aday olduklarını açıkladı. Hekimler tarafından yapılan açıklamada, temel hak ve özgürlüklerin, demokratik yaşam biçimlerinin baskı altına alındığı, ekonomik, sosyal ve ekolojik krizlerin derinleştiği bir ortamda meslek örgütünün varlığının önemine vurgu yapıldı.
“Meslek örgütlerinin tümüyle etkisizleştirilmeye, Türk Tabipleri Birliği’nin adeta siyasal iktidar ve Sağlık Bakanlığı’nın arka bahçesi yapılmaya çalışıldığı bu süreçte, gelenekten geleceğe mücadele ve müzakere birikiminin sürekliliği daha da önem kazanıyor” denilen açıklamada, katılımcı, demokratik bir yönetim için İzmir Tabip Odası seçimlerinde aday olunduğu belirtildi.
"Sağlıkta karar veren özne olacağız"
Hekimlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekilen açıklamada, “ ‘Emek Bizim Söz Bizim’ diyerek yeniden, sağlıkta ‘karar veren ve belirleyen’ özne olacağımız bir sağlık ortamını yaratmanın kendi ellerimizde olduğunun farkındayız.
Kamu ya da özelde, hastanelerden acillere, aile sağlığı merkezlerinden tıp fakültelerine, toplum sağlığı merkezlerinden, ortak sağlık güvenlik birimlerine, hekimlerin olduğu her alanda yükselteceğimiz mücadele ile haklarımızı alacağımızı biliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada hekimlerin talepleri şöyle sıralandı;
- Kamu binalarında, yeterli sayıda kamu çalışanı tarafından ve ekip anlayışıyla yürütülen, ücret baskısı olmayan, güvenli bir çalışma ortamında sunulan, güçlü birinci basamak hizmeti,
- Sağlıkta şiddetin önlenmesi için Türk Tabipleri Birliği tarafından önerilen yasa tasarısının yasalaştırılması,
- Hekimlere, hak ettikleri ve insanca yaşayabilecekleri, hiçbir olumsuz koşula bağlı olmayan, emekliliğe yansıyan, gerçek enflasyona uygun, tek kalemde bir ücret verilmesi ve tüm çalışanlar için vergi dilimi üst sınırının %15 olması,
- Fiili hizmet süresi zammının 120 güne, ek göstergenin 7600’e yükseltilmesi,
- Emekli Sandığı, SSK, BAĞKUR emeklisi hekimlerin aylıkları arasındaki uçurumun giderilmesi, tüm emekli hekim aylıklarının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması,
- Salgın durumlarında, salgına yol açan hastalıkların illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı olarak kabul edilmesi,
- Mesleğinde yetkin ve nitelikli hekimlerin yetişmesi için, tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık eğitimi kontenjanlarının artırılmasının önüne geçilmesi ve yeterli alt yapısı olmayan yeni tıp fakültelerinin açılmasına kesinlikle karşı çıkılması,
- Asistan emeğinin sömürülmesinin engellenmesi ve nitelikli uzmanlık eğitiminin sağlanması,
- Şehir hastanelerinde süregiden ve meslektaşlarımızı mağdur eden kaotik çalışma ortamının adil bir şekilde düzenlenerek, sağlıklı ve güvenli iş ortamının yaratılması, yeterli sayıda sağlık emekçisi istihdamı ve gerekli altyapının sağlanması, vatandaşa yakın hastanecilik hizmeti sunulması,
- Kamu sağlık kurumlarındaki tüm yönetici atamalarının nesnel, bilimsel ölçütlere ve liyakate dayalı yapılması,
- Özel sağlık alanında çalışan hekimlerin emeğinin ve iş güvencesinin korunması,
- İşçi sağlığı alanında çalışan hekimler için güvenceli çalışma ortamının sağlanması,
- Tüm sağlık kurumlarının depreme dayanıklı hale getirilmesi,
- Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile sağlık alanında da mücadele edilmesi,
- İş yerinde yıldırma ve cinsel taciz de dahil olmak üzere kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin, eğitim ve hukuki konuları da içerecek şekilde sürdürülmesi