İZLEM ARIGÜMÜŞ/ GAZETE KARŞIYAKA-

Karşıyaka’da yaşayan sanatçı Harun Atalayman, bu hafta gazetemize konuk oldu. Kendisiyle başarılarla dolu kariyerini, heykel sanatını ve Atatürk Maskı’nın üretim sürecini konuştuk. Lisedeki resim öğretmenin yönlendirmesiyle Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde eğitim aldığını belirten Heykeltıraş Atalayman, öncesinde de sanata karşı çok ilgili olduğunu ve sürekli çizim yaptığını söyledi. 

b7a4b151-4aca-44a1-8d2e-16555ca3533e

İlk atölyesini harçlıklarıyla açtı 

Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki üç ayrı bölümün aklında olduğunu dile getiren Harun Atalayman; üç boyutlu çalışmanın bambaşka bir dünya olduğunu düşündüğünü, bu yüzden de heykeli tercih ettiğini belirtti. İlk atölyesini üniversite öğrencisiyken arkadaşlarıyla açtığını, kirasını okul harçlıkları ile ödediğini anlatan Atalayman; sanat dolu kariyer yolculuğu hakkında şu bilgileri verdi: “Üniversiteden 2000 yılında mezun oldum, Karabağlar’da bir atölye tuttum ve orada bir süre çalıştım. Sonra İstanbul’a taşınma durumumuz oldu. Orada Kağıthane’de bir atölyem vardı, sonra da yeniden İzmir’e döndük ve Örnekköy’deki atölyemi kurdum. Burada çalışmalarıma devam ediyorum, genelde de anıt heykel üzerine çalışıyorum.” 

Eser karakteri iyi yansıtmalı

Daha çok portre üzerine çalıştığını aktaran Atalayman, konuşmasına şöyle devam etti: “Portre çalışmayı çok seviyorum. Karakter oturtmak, mimikleri, jestleri, karakterin psikolojik durumu ve iç dünyasının yansıtan izlerini çok seviyorum. Genellikle figüratif heykeller yapıyorum ve çamurla çalışıyorum. Yaptığım eserin, karakteri gerçekten çok iyi yansıtması gerekiyor.” 

a6a9d311-c4cc-4a45-9341-b60689ec48a5

Heykel 3 yılda tamamlandı 

İzmir’in en değerli simgelerinden Atatürk Maskı’nın yapım süreci ve koşulları hakkında da bilgiler veren sanatçı Atalayman, şu ifadeleri kullandı: “Atatürk Maskı çok zor bir çalışmaydı, ön hazırlıkları da dahil olmak üzere yaklaşık 3 yıl sürdü. Heykelin çelik konstrüksiyon taşıyıcı projesini Prof. Dr. Hikmet Aydın yaptı. Heykelde yaklaşık 600-650 ton çelik, 600-650 metreküp beton kullanıldı. İçinde 5 ayrı yerde temel var. Hatta ilk zamanlar ana taşıyıcıyı kurduğumuzda insanlar radyo istasyonu sanmıştı, farklı bir teknoloji olduğunu düşünmüşlerdi. 2009 yılında da heykeli bitirdim. Toplamda 42 metre yüksekliğinde olmak üzere şu an dünyanın 67. en büyük heykeli, ilk bitirdiğimde 56. büyük heykeliydi. Portre büyüklüklüğü olarak dünyada ilk 5’in içindeyiz. Dünyanın en büyük Atatürk Maskı, Türkiye’nin de hem figüratif hem de portre olarak en büyük heykeli.” 

Özel bir ölçüm aleti icat etti 

Yaşadığı kente böyle önemli bir eser bıraktığı için mutlu ve gururlu hissettiğini belirten Atalayman, “Heykelin bulunduğu alan coğrafi ve fiziksel açıdan koşulları zor ve yetersiz bir yer. Önünde heykeli yapabilecek veya bir iskele kurabilecek kadar bile bir yer yoktu. Dolayısıyla ben heykeli 8 metre yükseklikten başlattım. Yani heykele göğüs değil boyun kısmından başladım çünkü göğüs kısmını koyabileceğim yerlerde kamyonlar ve vinçler bulunuyordu. 8 metreden sonraki kısmını bitirdikten sonra sağdan sola doğru çalışmaya başladım ve bitirdikçe ilerledim. Kule vinç ve bomlu vinçler de kullandık hatta bomun uzunluğu yetmedi, ekleme yaptık; yerden metrelerce yüksekte bir sepetin içinde, canımız burnumuzda çalıştık. Aşağıya da bir atölye kurdum, bu heykele özel bir ölçülendirme aleti icat ettim, o aletin üstünde parçalarımı oluşturdum. Her bir parçayı aşağıda biçimlendrip yukarıya çıkıp monte ettim. Sonrasında da beton püskürtme işlemi gerçekleştirdik. Teknoloji o zamanlar bu kadar gelişmiş değildi; çalışırken nasıl ilerlediğini, iyi olup olmadığını anlamak için bölgenin çeşitli yerlerinden sürekli heykele baktım. Gerçekten devasa bir heykel oldu, yaptığım en büyük işti; dünyanın 67 şanslı insanından biriyim diyebilirim.” 

bff8c471-2a6b-4836-a1a2-06f496d22d37

Heykellerinin hepsinin kendisi için çok değerli olduğunu vurgulayan sanatçı, insanların da kamusal alanda yer alan heykelleri benimsemesi ve koruması gerektiğine dikkat çekti. 

Örnekköy’de yer alan atölyesinde çalışmalarına devam eden aynı zamanda da Karşıyaka’da yaşayan Heykeltıraş Atalayman, “Karşıyaka içinde bulunan heykellerim de çok sevimli geliyor. İnsanların içinde, şehrin ortasında, insanların kolayca dokunabileceği kadar yakın olması hoşuma gidiyor. Tabii bu kadar şehir yaşamının içinde olmasının olumsuz yanları da var, daha çok zarar görebiliyorlar. Burada da onları korumak vatandaşlarımıza düşüyor. İzmir, Karşıyaka olmaktan mutluluk duyduğum, yaşamaktan keyif aldığım yerler. Sanata ve sanatçıya olan olumlu tavrı da beğeniyorum. Zaman içerisinde sanatın daha iyi anlaşılacağını, daha çok değer göreceğini ve ilerleyeceğini düşünüyorum” dedi. 

Geleceğe yönelik planlarından da bahseden Harun Atalayman; tutkusu haline gelen sanatına devam ederken bir yandan da Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkan Yardımcılığı görevi ile birlikte kent için hizmet üretmeye devam etmek istediğini söyledi. 

Sanatçı aynı zamanda Karşıyaka’da bulunan Girne Kültürpark içinde ‘selfie çekenler’, ‘Bir Baba Hindi Mustafa’, Balıkçı Parkı’ndaki ‘martılar’, Nergiz Parkı’ndaki ‘Gezi Direniş’’, Gondol Kafe’nin bulunduğu alandaki ‘maymun’ heykellerinin de yaratıcısı. 

Editör: Duygu Kaya