Ruh sağlığına ilişkin hastalıklar, insanların yaşamını derinden etkileyen ve mutlaka tedavi edilmesi gereken sağlık sorunlarıdır. Gerek ülkemizde gerekse dünya genelinde görülme sıklığı artan psikolojik rahatsızlıkların birçoğu aynı zamanda tedavi edilmediğinde ilerleyici özelliğe sahiptir.
Hemen hemen herkes hayatının bir döneminde veya belli dönemlerinde ruhsal olarak kendisini iyi hissetmeyebilir. Ancak bu durumun bir psikiyatrik hastalıktan kaynaklandığını söylemek doğru değildir.
Öte yandan geçici veya kronik olabilen psikiyatrik hastalıklar kişinin başka kişilerle ilişkisini ve gündelik yaşamını sürdürmesini etkilemektedir.
En sık görülen psikolojik rahatsızlıklar nelerdir?
Depresyon: Depresyon ya da majör depresif bozukluk nasıl hissettiğinizi, nasıl düşündüğünüzü ve nasıl davrandığınızı olumsuz etkileyen yaygın ancak tedavi edilebilen tıbbi bir hastalıktır. Depresyon sürekli üzüntü halinde olmaya ve zevk veren durumlardan keyif almamaya yol açar. Depresyonun belirtileri; Sürekli üzgün hissetmek, günlük aktivitelere ilgi kaygı, aşırı yeme veya iştahsızlık, sık uyanma veya aşırı uyuma, sürekli yorgun hissetme, konuşmada ve hareketlerde yavaşlık, değersiz ve suçlu hissetmek, konsantrasyon kaybı ve intihar eğilimi olarak sıralanabilir.
Obsesif-kompulsif bozukluk nedir?
Obsesif-kompulsif bozukluk: Obsesif kompulsif bozukluk ya da OKB, insanların obsesyon adı verilen sürekli tekrar eden düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin kendisini rahatsız etmesinden ötürü, ritüel veya kompulsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmasıyla karakterize bir durumdur. Belirtileri; Aşırı kuşku ve sürekli güven ihtiyacı, simetri, düzen ve kusursuzluk dürtüsü, sosyal açıdan kabul edilmez bir davranışta bulunmaktan ya da rezil olmaktan korkma, hata yapmaktan korkma başkasına zarar vermekten korkma, pislik ya da mikrop bulaşmasından korkma olarak sıralanabilir.
Panik bozukluğu nedir?
Panik bozukluğu: Panik atak, ani ve düzenli olarak bir panik ya da korku hissinin etkisi altında kalınan bir anksiyete bozukluğudur. En sık görülen belirtileri; ateş basması, baş dönmesi, baygın hissetme, boğulma hissi, dehşet hissi ya da ölme korkusu, titreme, göğüs ağrısı veya hızlı kalp atışı, kulaklarda çınlama, kuru ağız, mide bulantısı, nefes darlığı, terleme, üşümedir.
Bipolar bozukluk (Manik- depresif bozukluk) nedir?
Bipolar bozukluk (Manik- depresif bozukluk): Bipolar bozukluk diğer bir adıyla manik-depresif bozukluk kişinin ruh hali, enerjisi, konsantrasyonu ve günlük yapılan aktivitelerini yerine getirme becerisini etkileyen bir psikolojik-psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Bipoların en belirgin özelliği kişinin ruh halinin uçlarda ve dengesiz olmasıdır. Hastalık en yüksek seviyedeyken kişi hiperaktif bir ruh haline bürünür ve kendini çok mutlu hisseder. Ancak depresyon haline büründüğünde ise dış dünyaya kendini kapatabilir ve hatta intihar eğilimi gösterebilir.
Erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nedir?
Erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu: Herhangi bir şey üzerinde dikkat toparlayamama ve bir plan üzerinden hareket edememe ve bunlara bağlı olarak yetersiz hissetme gibi bir his içerisine girmeye sebep olan hastalığa erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu denmektedir. En sık görülen belirtileri; düzensizlik ve önceliklendirme sorunu, bir göreve odaklanamama, verimsiz zaman yönetimi becerisi çoklu görevde sorunlar yaşama, aşırı aktivite veya huzursuzluk olarak sıralanır.
Şizofreni nedir?
Şizofreni: Şizofreni, bireyin gerçekle hayali ayırt edemediği, sanrılar ve halüsinasyonlar gördüğü bir psikiyatrik bozukluktur. Günlük yaşam kalitesini bozan ve kişinin düşünme tarzını engelleyen çok ciddi bir kronik rahatsızlık olan şizofreninin en sık belirtileri; düzensiz hareket ve davranışlar, abartılı, gereksiz hareketler, garip duruş şekli, çocuksu davranmak, çocuksu hareketler, konuşma sorunları, hedefe odaklanmakta zorlanma, halüsinasyon görme, sanrılar görme, sosyal ortamlardan çekilme, ajitasyon (çırpınma durumu), konsantre olmada zorlanmadır.
Editör notu: İnternet üzerinden veya haber üzerinden okuduklarınız tanı için yeterli değil. Kendinizi iyi hissetmiyorsanız mutlaka bir uzmana başvurmalısınız.
Duygu KAYA
Editör/ SAĞLIK/ izgazete.net