Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı nöbet devam ediyor. Sabah belediye önünde yapılan eylem, akşam saatlerinde de her gün olduğu gibi Cumhuriyet Meydanı’nda sürdü.
Eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Pınar Uzun, Murat Bakan, İstanbul Milletvekili Engin Altay ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı. Burada konuşan CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, Özer’e yönelik operasyonun, halkın seçim hakkını hedef alan bir operasyon olduğunu belirtti. Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz hem halkın özgür seçim hakkını savunacağız hem de Esenyurt’un konuşulması istenmeyen gerçek gündemini, yani halkın gündemini konuşacağız. Esenyurt bir kent suçları müzesidir ve kurucusu da Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. İktidarın rant ve talan merkezi olarak gördüğü bu kente hukuksuzluk yoluyla çökmeye çalışmasının sebebi de bu rant hırsıdır. Esenyurt, 2004’ten 2009’a kadar bu iktidardaydı. Alt yapı yetersiz, trafik sıkışık. Okullarda sınıflar 50 öğrencinin üzerinde; insanlar, çocuklarını çevredeki ilçelerde, Beylikdüzü’nde, Avcılar’da okula yazdırmaya çalışıyor. Esenyurt’ta rüzgar almayan düzensiz siteler, sıkışık yaşam alanları her yerde. Bu çarpıklığın sorumlusu AKP yetkilileri ise yeni rant alanları için halkın iradesini yok saymaktan geri durmuyor. Oysa Esenyurt’ta yaşayanların başka meseleleri var. Uyuşturucu ve çeteleşme sokakları, okulları sarmış durumda. Güvenlik kaygısı nedeniyle aileler sokağa çıkmakta tereddüt eder hâle geliyor. Bu güvensizlik, günlük yaşamı derinden etkiliyor. Esenyurt’un kayıt dışı göçmen sorunu var. Kayıtsız göçmenler, kontrolsüz yerleşkelere dönen çok katlı binalar bir güvenlik sorununu da ortaya çıkarıyor.”
“Hukuki gerekçeler üretilerek süreç işletilmiş”
Murat Bakan da Türkiye’de demokrasiyi savunmak için nöbette olduklarına dikkati çekerek şunları dile getirdi:
“Hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını savunmak için buradayız. Ahmet Özer 40 yıl bu devlete hizmet etmiş, asistanlık yapmış, arkasından doktorasını yapmış, doçent olmuş, profesör olmuş, GAP’ta Belediyeler Birliği’nde genel sekreterlik, dekanlık, rektör yardımcılığı yapmış. Kimsenin onu tutuklamak, onun terör örgütü üyesi olduğunu aklına gelmemiş. Her ne hikmetse CHP’den belediye başkanı olunca bir anda, 7 ayda; 40 yıldır bu devlete hizmet eden Ahmet Özer, bir anda terör örgütü üyesi olmaktan, terör örgütüne yardımda bulunmaktan bir soruşturmayla önce gözaltına alınmış, arkasından tutuklanmış ve buraya kayyum atanmış. Ben bu süreci şöyle görüyorum. Önce Esenyurt’ta kayyum atanmaya karar verilmiş. Ondan sonra belediye başkanına bir hukuki gerekçeler üretilerek bu süreç işletilmiş. AKP’nin Grup Başkanı dün Meclis’te dedi ki, ‘Başka kayyum kararları da gelecek’. Bu, şu anlama geliyor. AKP Grup Başkanı neyi söyleyebilir parlamentoda? ‘Yeni yasa teklifi gelecek, Meclis araştırma önergesini birlikte inceleyeceğiz’ diyebilir. Bir yere kayyum atanacağını bir grup başkanı, milletvekili parlamentoda söyleyemez. Bunlar siyasi karar. ‘Biz bu siyasi kararı aldık. Önce bunu yargıya uygulatacağız. Arkasından İçişleri Bakanı yargı kararı doğrultusunda kayyum atayacak’ demek. Dolayısıyla bizim mücadelemiz sadece hukuki değil, bir siyasal mücadele olmak zorunda. Biz o mücadeleyi burada il ve ilçe başkanlığımızın öncülüğünde sizlerle beraber yürütüyoruz. Bu sürecin sonuna kadar da aynı azimle, aynı kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz.”