Yarın TBMM’de başlayacak Genel Kurulda ele alınması beklenen, İklim Kanunu Teklifi’ne siyasi muhalefet partileri ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ile Şehir Plancıları Odasının aralarında olduğu 80 katılımcı örgüt tarafından kurulan İklim Adaleti Koalisyonu tepkili. İklim Adaleti Koalisyonu teklifte, kömür ve diğer fosil yakıtlardan çıkış için net bir takvim belirlenmediğini açıkladı. CHP, İYİ Parti ve DEM Parti, teklife muhalefet şerhi düşerken; Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, bu hafta Mecliste görüşülecek İklim Kanunu yasa tasarısını “Adı İklim Yasası, kendisi ise karbon emisyon piyasası düzenlemesinden başka bir şey değil.” diye tanımladı.

TBMM’de yarın (8 Nisan) başlayacak Genel Kurul, AKP’nin hazırladığı 22 maddelik İklim Kanunu Teklifi’ni ele alacak.

Meclisteki Çevre Komisyonundan AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla geçen yasa teklifinde sera gazı emisyonlarının Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ile İklim Değişikliği Başkanlığının strateji ve eylem planları doğrultusunda azaltılması öngörülüyor.

CHP, İYİ Parti ve DEM Parti teklife şerh düştü

Ancak kanun tasarısının içeriği çevreci kuruluşlar ve siyasi partiler tarafından eleştiriliyor. Komisyon aşamasında, CHP, İYİ Parti ve DEM Parti, teklife muhalefet şerhi koydu.

Sığacık Körfezi'nde yenilikçi proje: Midye kabuklarından yapay resif Sığacık Körfezi'nde yenilikçi proje: Midye kabuklarından yapay resif

CHP, bu iki önerge kabul edilse de teklifin “iklim değişikliğiyle mücadele” amaçlı olmaktan uzak ve sadece “ticari emisyon sistemine geçiş” amaçlı olduğunu belirterek şerh düştü. Görüşmelerde, CHP’nin önergesiyle AKP’nin kurulmasını öngördüğü “emisyon ticaret sistemi” için “Paris İklim Anlaşması’nın 2053 hedefine uygun” olması şartı eklendi. Yine CHP’nin önergesiyle illerde özellikle emisyon planlaması için “adil geçiş ilkesini gözetme” şartı getirildi.

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, kanunun TBMM Genel Kurulunda görüşülmesinden önce açıklama yaptı.

İklim Kanunu taslağını değerlendiren Temelli, “Ama böyle mi olur? Adı İklim Yasası, kendisi ise karbon emisyon piyasası düzenlemesinden başka bir şey değil. Karbon emisyon piyasası düzenlenmeye çalışılıyor. Ticaretin sürdürebilmesi için, karbon ayak izlerinin bu ticarette bir engel oluşturmaması için yapılan bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. İşte buna İklim Yasası diyorlar. Gerçek bir İklim Yasası yapacak bir bakanlık yok karşımızda.” diyerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına tepki gösterdi.

“Türkiye başlı başına maden havzası olmuş durumda”

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak geçiyor ismi ama olabildiğince kent mimarisine odaklanmış. Bunu da betona mahkûm etmiş. O betonun yaratmış olduğu çevre kirliliği bile başlı başına İklim Yasası açısından samimiyetsizliği ortaya koyuyor.” diyen Temelli, ülkedeki doğa katliamlarını hatırlattı:

“Bugün için sıfır emisyondan bahsediliyor, oysa dönüp baktığınızda Türkiye başlı başına maden havzası olmuş durumda. Kazdağları'nın hâli ortada, köylülerin direnişi ortada, Akbelen ortada. Cudi ve Gabar delik deşik edilmiş. Cudi’de orman kalmamış. Her şey ortada ama adı İklim Yasası. Buna kimse inanmıyor.”

Temelli, Türkiye’nin bir İklim Yasası’na ihtiyacı olduğunu ancak “o yasanın bu yasa olmadığını” vurguladı. Tüm muhalefeti yasa taslağına karşı “birlikte mücadeleye” çağıran Temelli, şunları söyledi:

“Gerçekten Türkiye’nin bir İklim Yasası'na ihtiyacı var ama bu yasa o yasa değil. O yüzden bu yasaya karşı güçlü bir muhalefet yapacağız, direneceğiz. Tüm muhalefeti de bu konuda birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Sadece Meclis çatısı altında da değil. Tüm toplumu bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Güçlü bir muhalefet ortaya koyabilirsek doğamızı kurtarabiliriz. İklim krizi gerçek anlamda bir küresel krizdir, geleceğimizi ve doğamızı tehdit etmektedir. Bu konuda herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.”

İklim Adaleti Koalisyonu: Şirketlere kirliliklerini para ile aklama sistemi sağlıyor

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ile Şehir Plancıları Odasının aralarında olduğu 80 katılımcı örgüt tarafından kurulan İklim Adaleti Koalisyonu ise teklif için “Şirketlere kirliliklerini para ile aklama sistemi sağlıyor, doğa talanını meşrulaştırıyor” açıklamasını yaptı.

AKP iktidarına sivil toplum ile birlikte “adil ve gerçek bir iklim kanunu” hazırlama çağrısı yapan İklim Adaleti Koalisyonu, Komisyon aşamasında sadece bir gün içinde görüşülerek kanun yapılmasına da tepki gösterdi.

İklim Adaleti Koalisyonunun açıklamasında “Teklifte, kömür ve diğer fosil yakıtlardan çıkış için net bir takvim belirlenmemiş, fosil yakıt teşviklerinin sonlandırılmasına ve yeni projelerin durdurulmasına dair somut bir düzenleme getirilmemiştir. Oysaki iklim krizinin başlıca sebeplerinden biri olan fosil yakıt kullanımı ekosistemleri, halk sağlığını, işçi sağlığı ve iş güvenliğini tehdit etmektedir.” denildi.

“İklim suçları asla cezasız kalmamalı”

Hava kirliliği başta olmak üzere fosil yakıtların bugün neden olduğu çevre ve sağlık sorunlarını da ele alan bütünlüklü bir iklim eylemi planlanmasına vurgu yapılan açıklamada iklim suçlarının cezasız kalmaması gerektiği vurgulandı:

“Kanun, bilimsel verilere dayanarak öncelikli kömür olmak üzere fosil yakıtlardan çıkışı net tarihler vererek hedeflemeli, bu geçişi adil ve güvenceli olacak şekilde planlamalıdır. Kanun, hava kirliliği başta olmak üzere fosil yakıtların bugün neden olduğu çevre ve sağlık sorunlarını da ele alan bütünlüklü bir iklim eylemi planlamalıdır. Kanun, arazi kullanım planlamasının, enerji, sanayi ve madencilik faaliyetlerinin, endüstriyel tarım ve hayvancılığın, kentsel tasarımların ve yapılaşmanın, üretim-tüketim biçimlerinin ekosistem üzerindeki baskısını en aza indirecek önlemler içermelidir. Bağlayıcı ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı ve iklim suçları asla cezasız kalmamalıdır.”

Kaynak: HABER MERKEZİ