Cumhuriyet Halk Partisi'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurultay delegelerine bir mesaj yolladı.Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde toplanan CHP'nin 21’inci Olağanüstü Kurultayı'nda İmamoğlu'nun mesajını, Divan Başkanı Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu okudu.
İmamoğlu'nun mesajı şöyle:
"Partimizin 21. Olağanüstü Kurultayı’nı, olağanüstü bir dönemde, olağanüstü koşullar altında gerçekleştiriyoruz. Bu bir darbe dönemidir. Sivil bir darbe ile karşı karşıyayız. Tek bir kişi, onun yarattığı sistem ve birlikte olduğu bir avuç insan seçim sonuçlarını bugünden yargı eliyle belirlemeye, milletin seçme hakkını milletin elinden almaya çalışmaktadır. Bu amaçla partimizin Cumhurbaşkanı Adayı’nı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı tutuklattılar. Cumhuriyet Halk Partisi’ni yargı eliyle bölüp, parçalama, İstanbul’a kayyum atama planı içindeler. Ancak vatandaşlarımızın, gençleriyle, kadınları, erkekleri hatta her yaştan ve her görüşten insanlarıyla iradelerine ve geleceklerine sahip çıkma kararlılıklarıyla ayağa kalkmış, iktidarın yargı eliyle yapmaya çalıştığı darbeye boyun eğmeyeceğini güçlü bir şekilde göstererek tarihe geçmiştir.
"Milletin hakemliğinden kaçmanın hiçbir izahı, hiçbir mazereti olamaz"
Demoktatik hayata, hukuk devletine, milli iradeye karşı darbe girişiminde bulunanlar, ülkemizi derin bir meşruiyet krizine sokmuştur. Bugün Türkiye, hukuk ve demokrasi sınırları dışına çıkarak seçmenden aldığı vekaleti kötüye kullanan bu nedenle meşruiyetini yitirmiş bir iktidar tarafından idare edilmektedir. Malum kişi ve onunla hareket eden bir avuç insan, demokratik hayata, milletin iradesine saygılı olduklarını kanıtlamaya ve milletten aldıkları vekaleti derhal yerine getirmeye mecburdurlar. Bunun yolu, sandığı vatandaşın önüne getirmek ve adil, özgür, serbest seçimlerin yapılmasını sağlamaktır. Aksi takdirde seçimlerin geciktirildiği her gün, yaşamakta olduğumuz ağır ekonomi, adalet ve siyaset sorunlarını daha da ağırlaştıracaktır. Bu şartlar altında milletin hakemliğinden kaçmanın hiçbir izahı, hiçbir mazereti olamaz. Unutulmasın ki, milletin kendi iradesine ve geleceğine sahip çıkma kararlılığı, her türlü zorbalığın üstündedir. Ve milletimiz kendilerinden kaçırılan sandığı gittiği yere kadar kovalamasını da iyi bilir.
Değerli yol arkadaşlarım, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkanlığında Sivas’ta gerçekleştirdiğimiz ilk kongreden bu yana Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultayları, bağımsızlık ve cumhuriyet mücadelesinin şekillendiği demokrasi karargahları olmuştur. Bundan sonra da öyle olacaktır. Bugün itibarıyla önümüzde iki hedef vardır; ne pahasına olursa olsun hukuka ve demokrasiye sahip çıkarak hükümeti derhal serbest, adil seçimleri yapmaya zorlamak ve o seçimi çok üstün gayret, işbirliği ve kararlılıkla büyük bir fark ile kazanarak ülkemizi, 86 milyon insanımızı refaha, huzura, özgürlüğe kavuşturmak, ülkemizde güçlü bir adalet sistemiyle özgürlükçü parlamenter sistemi kurmak. Bu hedeflere ancak milletimizin her görüşten insanımızın gönül ve kader birliği yaparak ayrı mücadele saflarında, aynı kararlılıkla yer alarak ulaşabiliriz.
"Meydanları dolduran yurttaşlarımıza teşekkür ediyorum"
19 Mart darbe girişiminden bu yana, partimizin cesur, mücadeleci karakterini ortaya koyan başta Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel olmak üzere tüm partili yol arkadaşlarıma, milyonlarca üyemize yürekten teşekkür ediyorum. Bir an bile tereddüt etmeden, sokaklara çıkan, meydanları dolduran, dayanışma sandıklarına koşan, maruz kaldığı haksız ve orantısız şiddete rağmen geri adım atmayan, caddeleri, alanları, meydanları dolduran on binlerce yurttaşımıza teşekkür ediyorum. Her birinize içten selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. Bu ülkenin evlatlarına, özellikle pırlantamız, geleceğimiz, sevgili gençlerimize bu eziyeti yaşatanlara ve onları çok sevdiğimiz polisimizle karşı karşıya getirmek için gözünü kırpmadan adalet duygusunu yitirmiş bir avuç emir kuluna kulluk edenlere sesleniyorum, hapiste tutulmalarına neden olduğunuz, uydurma yöntemlerle eziyet çektirdiğiniz, yüreği vatan, millet, bayrak sevgisiyle dolu olan o gençler, kendisini darp eden polise, ‘Ağabey, sana bir şey olursa üzülürüm. Sen şehit olursan ben kahrolur, ağlarım’ diyen vatansever kızlarımız, gençlerimizdir. Bunu görün ve anlayın, onlar bizim geleceğimizdir.
"86 milyon insanımıza mahcup olmayacağız ve başaracağız"
Tek yürek, tek yumruk olmuş bir Cumhuriyet Halk Partisi, bu muazzam birlik ve dayanışmanın sarsılmaz omurgasıdır. Hep öyle olmuştur ve hep öyle kalacaktır. Partimin ve 15 buçuk milyon yurttaşımızın oyları ile Cumhurbaşkanı adayı olarak bu birlik ve dayanışmayı büyütmeyi, en doğru şekilde temsil etmenin çok önemli olduğunu, Cumhuriyet tarihimizin en büyük sorumluluklarından biri olarak görüyorum. Emin olunuz ki, siz kıymetli dava arkadaşlarım ve milletimin evlatlarıyla birlikte 86 milyon insanımıza mahcup olmayacağız ve başaracağız. Hepinizin huzurunda buna ant içiyorum. Bu çerçevede, önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı adaylığı kampanyamızı başlatacağız. Demokrat, halkçı, icraatçı bir yöntem anlayışıyla bu ülkeyi nasıl hızlı bir refaha, hızlı bir huzura ve özgürlüğe kavuşturacağımızı, yoksulluktan, zenginliğe adı geçen adil bir düzen ile 21. yüzyılın en başarılı ülkelerinden biri olacağımızı bütün detaylarıyla anlatacağız.
"Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını, güçlü iktidarını hep birlikte kuracağız"
İnanın, milletimizin azim ve kararlılığı sayesinde, bizleri içine hapsettikleri duvarlar, demir parmaklıklar teker teker tefferuata dönüşüyor. Unutmayın ve inanın yoldaşlarım, başaracağız, hiç kuşkunuz olmasın. Bir avuç insanı göndereceğiz. Milli iradeyi ülkemizde hakim kılacağız. Haksızlığı, zorbalığı, millete ait olan koltuğu seçim kazanmak için her yolu mübah görenleri yeneceğiz. Özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin ve Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını, güçlü iktidarını milletçe hep birlikte kuracağız. Bunun için tüm kararlılığımla milletimi davet ediyorum. Daha önce hangi partiye oy vermiş olursa olsun, her vatandaşımızı mücadeleye davet ediyorum. Bu ülke hepimizin. Bu cennet vatan, bu devlet hepimizin. Ancak bir ve beraber olursak bu zulüme son verebiliriz. Ancak omuz omuza olur, yan yana gelirsek özgür, mutlu ve demokratik Türkiye’yi kurabiliriz. Ulusal bütünlüğümüzü tesis edebilir, uluslararası itibar ve gücümüzü en üst seviyeye taşıyabiliriz. Böyle bir Türkiye’yi kuracağız ve hep birlikte hak ettiğimiz seviyeye çıkacağız. Çünkü biz milletiz ve millet büyüktür. 105. yılında hatırlatıyorum ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Kararlı tavrınız ve mücadeleniz için size bir kez daha teşekkür ediyorum. Milletimize umut ve cesaret vereceğinize yürekten inanıyorum. Asla hak yemedim, hakkımı da yedirmedim. Hep mertlikten yana oldum. Sizin de milletimizin ve devletimizin hakkını bir avuç insana yedirmeyeceğinizi biliyorum. Size olan inancım tamdır. Kendimi önce Allah’a, sonra size ve milletimize emanet ediyorum. Kurultayımızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum."