Semra İĞTAÇ- İzmir Akdeniz Akademisi’nin düzenlediği “İzmir’e Yeni Geldim ve…” başlıklı söyleşide, bu kentte yaşayan sanatçılar bir araya geldi. Akademi, sanatçılar için fikir alışverişi yapabilecekleri, İzmir’in kültürel ve sanatsal kimliğini tartışabilecekleri bir platform sunarak, yaratıcı bir buluşma ortamı oluşturdu.
İzmir Akdeniz Akademisi’nde düzenlenen söyleşide, müzisyen Gökmen Özmen ve seramik sanatçısı Erdi Koç, İzmir’e dair izlenimlerini, kentin güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirdi.
Gökmen Özmen, İzmir’in muhalif kimliğinin ve bağımsız duruşunun önemine dikkat çekerek, “İzmir, kendi yaşam standartlarını korumaya çalışan, değerlerini savunan bir kent. Bana göre İzmir, güçlü ve özgür, ancak şiddet gören bir kadına benziyor; kendi ayakları üzerinde duran, ancak sürekli baskıyla karşılaşan bir şehir” dedi.
Özmen, İzmir’in tarihsel ve kültürel kimliğine değinerek, kentin her zaman toleranslı ve özgürlükçü bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. İzmir’in muhalif kimliğinin iktidar tarafından baskı altında tutulmaya çalışıldığını ifade eden Özmen, “Bu şehir, bağımsız duruşuyla ve değerlerine sahip çıkma konusundaki kararlılığıyla dimdik ayakta durmayı başarıyor. İzmir’i almaya yönelik iktidar çalışmalarının altında, bu muhalif kimliğe duyulan öfkenin yattığını düşünüyorum” dedi. Özmen, İzmir’in her koşulda hoşgörü ve direnişi bir arada taşıyan güçlü bir kent olduğunun altını çizdi. İzmir’in kadınsı bir karakter taşıdığını ifade eden Özmen, kentin sanıldığından çok daha güçlü bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Erdi Koç ise İzmir’de sokak müziği ve sanatının, diğer şehirlere kıyasla daha görünür olmasını iklimin avantajlarıyla ilişkilendirirken, duvar resimlerinde politik mesajların eksikliğine dikkat çekti. İzmir’in sokakta sanatı hissetme ve görme anlamında hâlâ gelişime açık olduğunu belirten Koç, kentin bazı özgün yanlarının kendisini şaşırttığını da ekledi: “Sokaklarda lokmanın ücretsiz dağıtılması bana çok enteresan geldi. Bu, İzmir’in paylaşımcı kültürünü yansıtıyor.”
Söyleşi, İzmir’in olumlu ve olumsuz yönlerini ele alırken, kentin kültürel ve sanatsal kimliğini yeniden değerlendirme açısından verimli bir platform oluşturdu.