YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE - İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Temmuz ayı ilk birleşiminin ardından yapılan İZSU Olağan Genel Kurulu’nda yeni su tarifeleri belirlendi. Yılda iki kez artış yapılmasına yönelik karar uyarınca 1 Ağustos 2023’ten itibaren geçerli olacak yeni tarifeye yüzde 43,47 oranında zam yapıldı

Zam şampiyonu tepkisi!

Mecliste kabul edilen zamlı tarifeyle konutlarda 0-10 metreküp tüketimlerde suyun metreküp fiyatının 20 lira 08 kuruştan 28 lira 81 kuruşa çıktığı, bu tarifenin 9 lira 60 kuruşunun atık su bedeli olduğu ifade edildi. Bu zammın ardından İzBB Meclisi’nde muhalefet görevini yürüten AKP’li meclis üyeleri; İzmir’in Türkiye’deki diğer büyükşehirler arasında en yüksek su tarifesine sahip kent olduğunu belirterek tepki gösterdi.

Maliyetin altında veriyoruz

Ancak İZSU Genel Müdürlüğü, konuyla ilgili İz Gazete’ye yaptığı açıklamada; suyu vatandaşa üretim maliyetinin altında ulaştırdıklarını belirterek 2023 yılının ilk 5 ayındaki üretim maliyetlerinin ortalamasını paylaştı. Ocak - Mayıs aylarını kapsayan su tarifesi ortalamasında 1 metreküp suyun vatandaşa 23,42 TL’ye verildiği ancak bunun üretim maliyetinin aslında 31,08 TL olduğu kaydedildi.

e6fa8c17-3142-448e-b6d8-c0f1d87c2619

Peki su İzmir’de niye pahalı?

İzmir’de su hizmeti üretiminin diğer büyükşehirlere göre daha pahalı olmasının sebeplerine de yer verilen açıklamada; İstanbul’da suyun yüzde 99’unun, Ankara’da yüzde 98’inin barajlardan geldiği ancak bu oranın İzmir’de yüzde 45 olduğu hatırlatılarak, “Bu durum, İzmir’de suyun maliyetini fazlasıyla arttırıyor. Çünkü İzmir, kullandığı suyun yüzde 55’ini yeraltı su kaynaklarından çıkarmak zorunda kalıyor. Bu da ek maliyet getiriyor. İzmir’de baraj eksikliğinin geçen yılki ek maliyeti 1 milyar 360 milyon TL’ydi. Bunu merdiven metaforu ile açıklayabiliriz. Ankara ve İstanbul’da su barajdan alınıp arıtma tesisine oradan depolara ve şehre ulaştırılıyor. Yani merdivenden aşağıya iniliyor. Biz ise İzmir’de merdiveni çıkıyoruz. Öyle ki kullandığımız suyun yüzde 55’ini, açtığımız kuyularla yer altından yukarı çıkarıyoruz. Bu durum ekstra kuyu maliyeti, kuyu bakım maliyeti ve elektrikli pompalar kullanmamız sebebiyle de enerji maliyeti olarak kuruma yansıyor. Bu yukarıda bahsettiğimiz ek maliyetin 1 milyar 140 milyon TL’si anlamına geliyor. Gördes, Değirmendere, Çamlı, Bostanlı barajlarımız maalesef yok. O yüzden biz suyumuzun yüzde 55’ini ilave 1 milyar 140 milyon lira maliyetle yeraltından çıkarmak zorunda kalıyoruz. Eğer İzmir de İstanbul ve Ankara gibi suyun yüzde 98’ini barajlardan alsaydı bugün vatandaşlarımız daha az su faturası ödeyecekti” ifadeleri kullanıldı.

Elektrikte sanayi tarifesi uygulanıyor

Ayrıca; İZSU’nun, kullandığı elektrik için ‘Sanayi Tesisi Tarifesi’ üzerinden ödeme yaptığı, su idarelerinin kamu hizmeti üreten kurumlar gibi değil, birer ticari işletme gibi görüldüğü ve bunun maliyeti oldukça arttırdığı da açıklamada yer aldı.

Kâr amacı gütmüyoruz

İZSU Genel Müdürlüğü, suyun temel bir ihtiyaç maddesi ve insani bir hak olduğunun bilincinde olduklarını ve bu nedenle kâr amaçlı üretim yapmadıklarını da kaydetti.

Su kayıp kaçak oranı ortalamanın altında

Su kayıp kaçaklarının da maliyeti arttırdığı yönünde gelen eleştirileri sorduğumuz İZSU Genel Müdürlüğü; en önem verdikleri konulardan birinin de su kayıp kaçaklarını azaltmak olduğunu ifade etti. Açıklamada; özellikle çevre ilçelerin eskiyen ve su kayıp kaçaklarına neden olan içme suyu şebekelerinin çok önemli ve büyük yatırımlar kapsamında yenilendiği vurgulandı.

Su kayıp kaçakları ile mücadele kapsamında İzmir’in tamamında eskiyen, ekonomik ömrünü yitirmiş, kayıp ve kaçaklara neden olan hatların yenilenmesi çalışmalarının yürütüldüğü belirtilirken, İzmir’in 11 merkez ilçesinde su kayıp kaçak ortalamasının yüzde 27,95, 30 ilçede yüzde 28,31 olduğu, bunun Türkiye ortalamasının ise yüzde 33,54’e çıktığı ifade edildi. İzmir’in kayıp kaçak oranlarının ortalamasının Türkiye ortalamasından oldukça düşük olmasının ned

Editör: Duygu Kaya