Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçları kapsamında İzmir’in de aralarında olduğu birçok kentte 30’un üzerinde proje okulunda öğretmenlerin ‘norm kadro’ gerekçesiyle görev yerlerinin değiştirilmesine yönelik tepkiler devam ediyor.

Proje okulları arasında yer alan İzmir Atatürk Lisesi’nde de 50 öğretmen kadro dışı bırakılmış ve hem öğrenciler hem de velilerden karara büyük tepki gelmişti. Öğrencilerin dün okul bahçesinde yaptığı oturma eyleminin ardından bugün veliler, karardan dönülmesi için imza kampanyası başlattı.

Amaçlarının mümkün olan en çok imzaya ulaşmak olduğunu ifade eden veliler, atamaların "siyasi amaçlarla" yapıldığı öne sürdü.

İzmir’de Kent Lokantaları yayılıyor: Mücadelemiz yoksulluk bitene kadar devam edecek İzmir’de Kent Lokantaları yayılıyor: Mücadelemiz yoksulluk bitene kadar devam edecek

"Bunun siyasi olduğunu biliyoruz"

Okul velilerinden Mete Coşkun, atamalarla okul hafızasının yok edildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Okulumuzdan 50 tane öğretmen açığa atandılar. Bunun eğitimle hiçbir alakası yok. Evet proje kapsamında dört yılda bir atama var falan ama 50 öğretmenin birden atanması okulun tamamen bilgisini yok etmek demek. Yeni gelen 50 öğretmen birbirini tanımıyor olacak, öğrencileri tanımıyor olacak, öğrencilerin kişisel dertlerini bilmiyor olacak. Bir yıl önce neydi şimdi ne bunların hiçbirini bilmiyor olacak. Çocukların gelişimi için bu çok önemli bir şey. Dolayısıyla bunun böyle olmasını istemiyoruz. Bunun siyasi olduğunu da biliyoruz. Buraya daha iyi öğretmenler de gelecek olabilir ama bu kadar büyük sayıda bir kıyımın yapılması ne eğitimle ne de daha iyi hoca getireceğiz ile açıklanabilir."

İmza kampanyasına yoğun ilgi

İmza kampanyasına ilgilinin yoğun olduğunu kaydeden Coşkun, "Çok hızlı gelişen bir süreç. Bir sayı belirlemedik ama elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Bugün imzalarımızı toplayacağız yarın Milli Eğitim’e vereceğiz. Konuyu gündemde tutmaya çalışacağız. Sonuna kadar da gitmeyi planlıyoruz. Ben standa imza kağıtlarını koydum daha bir şey söylemeden millet gelip imzalamaya başladı. Herkes tepkili belli. Öğretmenlerimizi ve cocuklarımızı korumak istiyoruz. Öğretmen arkadaşlarla konuştuk ve ‘Gelecek öğretmenler de tedirgin’ dedi. Sonuçta tepkili bir öğrenciye gelecekler ve gelecek olan öğretmenler de buraya şu an çok tedirgin geliyorlar" dedi.

"Tüm tuşlara basılmış durumda"

Okul velilerinden Derya Tiryaki de toplumun artık her türlü haksızlığa, adaletsizliğe karşı ayakta olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Öğrencilerin tepkileri çok iyi. Çocuklar dün burada pasif direniş yaptılar. Hatta test çözdüler. Eylemdeyken bile test çözdüler o kadar zehir gibi kafalar. Bu çocuklar bizlerin çok çok üstündeler. Atamaları yapanların çok çok üstündeler. Kimsenin ulaşamayacağı zekaya sahipler. İlgi çok fazla. Halk çok tepkili. ‘İmamoğlu imzası mı’ diyorlar. ‘Hayır, öğretmenler için’ diyorum. ‘O da aynı şey’ diyorlar. Yani artık her şeyi eşitlenmeye başladı. Çünkü tüm tuşlara basılmış durumda."

"Çocuklarımızın yanındayız"

İmza kampanyasına destek olan Tülay Taşdelen, haksızlıklara karşı öğrencilerin yanlarında olduklarını belirterek, "Çocuklarımızın yanındayız. Öğretmenlerine alıştılar. Haberlerden izlediğimiz kadarıyla bunun haksız ve hukuksuz olduğunu düşünüyoruz. Tam da sınava girecekleri dönemde öğrencilerimizin, çocuklarımızın, bu ülkenin geleceğinin haksızlığa uğramamasını istiyoruz. Çocuklarımız güzel yetişsin istiyoruz. Vatanımıza milletimize anaya babaya hayırlı evlat olsunlar. Hak ettikleri eğitimi alsınlar" diye konuştu.

"Kafalarına göre yandaşları alıyorlar"

İmza kampanyasına destek olan Faruk Zincir de dayanışma mesajı vererek, şu ifadeleri kullandı:

"Öğretmenleri kıyıyorlar. Torpille atama yapıyorlar. Bir dört yıl saçmalığı çıldırdılar. Ama onun üzerinden hiçbir zaman işlem görmüyor. Kafalarına göre yandaşları alıyorlar, kendi istedikleri okullara tayin ediyorlar. Hak edenlerin haklarını da yemiş oluyorlar. Benim çocuklarım okuyorlar ama burada değil. Dayanışmak için ben de imza attım. Bu dayanışma ruhu daha da büyümeli. Biz duyarsız bir toplum olduk çıktık. Duyarlı olmalıyız."

Kaynak: ANKA