Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, gıdadan sonra en çok alım gücünü kaybeden sektörün hazır giyim olduğuna vurgu yaptı. İz Gazete’ye konuşan Sertbaş, “Her ne kadar asgari ücretlilere önceki alışık olduğumuz zamlar gelmiş olsa da enflasyon bu ücretlerin çok üzerinde. Bu yükselişle alım gücü de düşüyor. Nitekim gıdadan sonra alım gücü en çok düşen sektör giyim sektörüdür. Maliyet artışı, kumaş, işçilik ve diğer giderler artınca da dehşet fiyat artışlarıyla karşılaşıyoruz. İhracat ayağına baktığımızda ise maliyet artışı, ‘kur’ artışını karşılayamadığı için bizler de sıkıntıya düşüyoruz. Bu doğrultuda müşterilerimize mal satamaz hale geliyoruz. Satarsak da müşteriyi kaybetmemek ve geleceği görmek adına zararına, kârsız satışlar yapıyoruz” dedi.
İyi günler yok, hep kötü gün bekliyoruz
Amerika pazarından umutlu olduklarının aktaran Sertbaş, “Hazır giyimin kur artışından başka şansı yok. Durumu ihracat ayağında değerlendirdiğimizde, kur artışı iç piyasayı daha da vuracaktır. ‘Kur’un artması demek, pamuk ve kumaş fiyatlarının artması demektir. Bu artış iç piyasayı daha da vuracaktır ama ihracatın artması için kurun artması lazım. Ayrıca Amerika ve Çin’den ümitlenir gibiyiz. ABD’de pazar rotalarımızı yönlendirebilir miyiz diye orada da haberler alınıyor. ABD’ye yürüyebiliyorsak yürüyeceğiz. Biz Amerika’ya yürüdüğümüz anda Çin de Avrupa’ya yürüyecek, Amerika’ya satamadığı için. Dolayısıyla orada da bir handikap. İyi günler yok, hep kötü günler bekliyoruz” ifadelerini ekledi.
Umudumuz Amerika
Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Yasin Akçakaya da paralel bir açıklama yaparak hazır giyimde sanayicilerin umudu Amerika’da gördüğünü dile getirdi. İlerleyen günlerde ABD pazarına girebilmenin hazır giyim için büyük kazançlarının olacağına dikkat çeken Akçakaya, “Avrupa bizim en büyük pazarımız, ama dünya ekonomik krizi bu pazarın daralmasına yol açtı. Mevcut ülke ekonomimizdeki krizden dolayı üreticiler olarak fiyatı tutturamama sıkıntıları yaşıyoruz” dedi.
Kriz farklı boyuta taşınabilir
ABD Başkanı Donald Trump’ın Asya ülkelerine uyguladığı yüksek gümrük vergilerinin kendileri için bir avantaj yaratabileceğine değinen Akçakaya, “Bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Tanımadığımız firmalar talepte bulunmaya başladı, bu çok güzel bir şey. Amerika çok büyük bir pazar. Eskiden olduğu gibi Amerika pazarına üretim yapıyor olmamız lazım. Bunun dezavantajları da var. Lâkin, Çin bu defa da Avrupa pazarına dönebilir. Bu da bizler için bir risktir. Bizim mevcut müşterilerimizle bizlere rakip olacaktır. Önümüzdeki süreçte mevcut kriz farklı boyutlara da taşınabilir” dedi.
