CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de görüşmeleri devam eden İklim Kanunu yasa tasarısının geri çekilmesini, tüm tarafların katılacağı kapsayıcı ve kapsamlı bir teklif hazırlanmasını istedi. Gürer, “İklim değişikliğiyle mücadeleyi yalnızca sera gazı emisyonlarının azaltılması ile sınırlamak Mecliste görüşülen kanun teklifini yetersiz kılmaktadır. Ülkemizin kapsayıcı ve geniş bir kanuna ihtiyacı var.” dedi. Gürer, iklim değişikliğinin gıda güvenliğini etkilediğini de belirterek “Zenginlerin kirlettiği dünyada yoksullar yine acı bir yaşama sürüklenmektedir.” ifadelerini kullandı.
AKP’nin hazırladığı İklim Kanunu yasa teklifinin görüşmeleri Mecliste devam ediyor. Yasa teklifinde sera gazı emisyonlarının Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ile İklim Değişikliği Başkanlığının strateji ve eylem planları doğrultusunda azaltılması öngörülse de siyasi muhalefet partileri, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları kanun tasarısına tepkili. Teklifte, kömür ve diğer fosil yakıtlardan çıkış için net bir takvim belirlenmediğini açıklayan İklim Adaleti Koalisyonu, teklifi “Şirketlere kirliliklerini para ile aklama sistemi sağlıyor, doğa talanını meşrulaştırıyor.” diye eleştiriyor.
Mevcut teklif, toplumsal katılımdan uzak hazırlanıyor
Çevre Komisyonundan AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla geçen ve görüşmeleri devam eden İklim Kanunu yasa tasarısıyla ilgili CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
İklim Kanunu teklifini değerlendiren Gürer, küresel iklim değişikliğinin, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile gıda arz güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğine dikkat çekti; Gürer, iklim değişikliğinin yeni hastalıkların ortaya çıkmasına, göçlerin oluşmasına, kuraklığa ve âni hava değişikliklerine neden olduğunu söyledi.
Gürer, iklim değişikliğiyle mücadeleyi yalnızca sera gazı emisyonlarının azaltılması ile sınırlamanın ise Mecliste görüşülen kanun teklifini yetersiz kıldığını vurguladı. Kapsayıcı ve geniş bir ilgili oda, sendika, birlik ve uzman katılımı ile düzenlenecek bir kanuna ihtiyaç olduğunu dile getiren Gürer, “Küresel iklim değişikliği, dünyanın geleceğini olumsuz etkileyecek boyutta değişimleri beraberinde getirmektedir. Yüksek sıcaklık, başta tarım ve gıda olmak üzere çalışma yaşamı dâhil her kesimi etkileyecektir. Bölgesel göçler de bunun bir parçasıdır. Daha fazla ısınma, öngörülemeyen bir küresel su döngüsünün oluşumuna, yıkıcı sellere, aşırı deniz seviyesi olaylarına, afete dönüşen fırtınalara, orman yangınlarına, kum fırtınalarına, kuraklığa ve dolu gibi ani hava değişimlerine neden olarak ciddi sorunlara yol açacaktır.” dedi.
“İkim değişikliği, gıda enflasyonunu da artıracak”
İklim değişikliğinin gıda güvenliğini etkilediğini belirten Gürer, bunun gıda enflasyonunu artıracağını, gıdaya erişimde sorunların artacağını söyledi.
Gürer, “Hububat dahil tüm ürünlerde sorunlar artacaktır. Zenginlerin kirlettiği dünyada yoksullar yine acı bir yaşama sürüklenmektedir. Aşırı sıcaklar beraberinde ölümleri, ruh sağlığının bozulmasını, yeni hastalıkların ortaya çıkmasını ve su güvenliği sorunlarını getirecektir. Arazimizi, ormanlarımızı, ekosistemimizi korumak, su kaynaklarını doğru planlamak, kuraklığa, depreme ve olası felaketlere karşı duyarlı politikalar geliştirilmelidir.” ifadelerini kullandı.