Ankara Tabip Odası (ATO), Yönetim Kurulu, 25 Ocak 2025 tarihli ve 32793 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan "Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" ile kamu ve özel sektörde ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında muayene katılım paylarına yüzde 200 ile yüzde 540 oranlarında zam yapılmasına tepki gösterdi.

Muayene ücretine yüzde 200 zam: İşsiz, emekli, dar gelirli daha da yoksullaşacak

Ankara Tabip Odası (ATO), Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:'Yeni düzenlemeye göre katılım payları: İkinci basamak kamu sağlık hizmeti sunucularında 6 liradan 20 liraya; Sağlık Bakanlığına bağlı üçüncü basamak hastaneler, eğitim ve araştırma hastaneleri ve semt polikliniklerinde 7 liradan 45 liraya; devlet ve vakıf üniversite hastanelerinde 8 liradan 45 liraya; ikinci ve üçüncü basamak özel sağlık kurumlarında 15 liradan 50 liraya yükseltildi. Tebliğe göre; ikinci basamak kamu sağlık hizmeti sunucularında yüzde 233, eğitim ve araştırma hastanelerinde yüzde 542, üniversite hastanelerinde yüzde 462, özel hastanelerde yüzde 200 oranlarında zamlar yürürlüğe kondu.

''Zamlar yoksullaşmayı hızlandıracak başlıca etkendir''

Yüksek enflasyon ve ekonomik kriz koşullarında milyonlarca insan daha fazla yoksullaşırken, muayene katılım paylarına yapılan zamlar nedeniyle hanelerde sağlığa ayrılan pay daha fazla artacaktır. TÜİK’in 2023 Sağlık Harcamaları İstatistiklerine göre hane halkları tarafından tedavi, ilaç gibi çeşitli amaçlarla yapılan cepten sağlık harcaması 2023 yılında –bir önceki yıla kıyasla yüzde 97,2 artarak– 220 milyar 914 milyon liraya ulaşmıştır. Kişi başına sağlık harcaması 2022 yılında 7 bin 141 lira iken, 2023 yılında yüzde 104,2 artarak 14 bin 582 liraya yükselmiştir.

Bu zamlar, asgari ücretle geçinmeye çalışan, işsiz, emekli dar gelirli hanelerde mutlak ve göreli yoksullaşmayı hızlandıracak başlıca etkendir. Aralık ayı verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 21 bin lira, bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyetinin 27 bin 365 liraya yükseldiği, buna karşılık asgari ücretin 22 bin 104 lira olduğu bir dönemde muayene katılım paylarına yapılan zamlar sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlanmasına yol açacaktır. Sağlık politikalarındaki adaletsizliği ve eşitsizliği memur, işçi ve emeklilere yapılan zam oranlarıyla karşılaştırarak görmek mümkündür.

TÜİK’in tartışmalı hesaplamaları sonucunda işçi ve Bağ-Kur emeklilerine reva görülen artış oranı yüzde 15,75’te; memur ve memur emeklilerinin artış oranı yüzde 11,54’te kalmıştı. Söz konusu ücret ve aylık artış oranları fiyatlardaki reel artış oranlarının çok altında kalırken, muayene katılım paylarına yüzde 200 ila 540 oranında yapılan zamlar sosyal adaletsizliği ve hizmete erişimdeki eşitsizliği derinleştirecektir.

Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer tahliye edildi: 11 bin 462 yılla yargılanıyordu Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer tahliye edildi: 11 bin 462 yılla yargılanıyordu

Sağlık Bakanlığı 'Sağlıklı Çözüm' isimli resmi sosyal medya hesabında astronomik zamların gerekçesini 'Yapılan değişiklik ve düzenleme ile sağlık kurum ve kuruluşlarına başvuruların gerekli ölçüde yapılması hedeflenmiştir' şeklinde tarif etmektedir. Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz hafta yaptığı sosyal medya paylaşımında ise Avrupa Birliği’nde 6,7, OECD ülkelerinde 6,4 olan kişi başı hekime müracaat sayısının Türkiye’de 11,4 olması ile övünürken, şu anda yüzde 500’ü geçen katılım payı zamlarıyla kurumlara başvurunun sınırlandırılmasına işaret etmektedir.

Bir yandan kişi başı hekime müracaat sayısı ile övünürken, diğer taraftan kurumlara başvuruyu sınırlandırma çelişkisi, akılcılıktan ve bilimsellikten uzaklaşan sağlık politikalarındaki başarısızlığın ifadesidir.

"Sağlık hizmetlerini yüksek zamlarla çözemezsiniz"

Hekimler olarak bizler; kamu yararını gözetmeyen, keyfi düzenlemelerle yapboz tahtasına dönüştürülen, kötü sağlık yönetiminin faturasını halka, hekimlere ve sağlık çalışanlarına çıkarmayı rehber edinmiş Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın dayattığı bu hedefleri ve stratejileri kabul etmiyoruz. Sağlık sistemindeki sorunları kemer sıkma politikaları uygulayarak, sağlık hizmetlerini ücretlendirerek, yüksek zamlarla çözemezsiniz. Kar-zarar hesabı, kamu yararının önüne geçiyorsa orası artık bir işletmeye dönüşmüş demektir.

"Sağlıkta Dönüşüm Programına son verilmelidir"

Eşit, ücretsiz, hizmete erişimde adaleti gözeten, hizmet sunumunda niteliği önceleyen başka bir sağlık sistemi mümkündür. Sağlıkta finansman modeli genel vergilerle oluşan genel bütçe sistemi olmalıdır. Sağlığa ayrılan pay en az 10 olmalıdır. Kamu sağlık hizmetlerinde ücret tarifesine son verilmelidir. Sağlıkta Dönüşüm Programına son verilmelidir."

Kaynak: ANKA